GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:15.01.2020

CHP GRUBU ADINA SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli üyeler; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Ekonomide yaşanan sorunlar ve milletimizi derinden etkileyen ekonomik kriz taşımacılık sektörünü de etkilemektedir. Türkiye'de 780 binin üzerinde taşıyıcılar kooperatifi üyesi esnaf ve yaklaşık 900 binin üzerinde kamyon mevcuttur. Türkiye'de kamyon, tır filosu sayısı Avrupa ülkelerinden fazladır. Türkiye'de en fazla kamyon, tır filosu yoğunluğu da seçim bölgem olan Hatay ilindedir.

Sürekli kamyoncu esnafının şikâyetlerini dinlemek durumunda kalmaktayız. Artan maliyet ve yaşanan haksız rekabet koşullarında yük taşımacılığı can çekişir duruma gelmiştir. Yük taşımacılığı yapan esnafımız zor koşullar altında geçimlerini sağlayarak evlerine ekmek götürebilmek için saatlerce direksiyon sallamakta ancak para kazanamamaktadır. Zor koşullarla boğuşmalarının yanı sıra sektörle ilgili haklı taleplerinin görmezden gelindiğini söyleyerek yalnız kaldıklarını belirtmektedirler. Kendi sektörleriyle ilgili yapılan her düzenlemenin ceplerinden daha fazla para çıkmasını sağladığını, para kazanmaları için hiçbir düzenlemenin yapılmadığını ifade etmektedirler. Yurt içi nakliye fiyatlandırmaları yapılırken yük taşımacılığı yapan esnafımız, sektörü güvence altına alacak ve daha iyi yaşam koşullarıyla para kazanmalarını sağlayacak düzenlemeleri beklemektedir.

Sayın üyeler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'i Resmî Gazete'de yayımlanarak 1 Ocak 2020'de yürürlüğe girdi. Şoförlerin ve trafiğin güvenliğinin sağlanmasını biz de isteriz ancak doğru zamanlama ve sağlıklı altyapı olursa. Bu yeni yönetmeliğe göre 31 Aralık 2019'dan itibaren otobüs ve kamyonlardaki sayısal takograflardan veri indirme ve bu verilerin Bakanlığa gönderimi zorunlu olacaktı. Ancak e-fatura, web sitesine irsaliye bildirimi, dijital takograf kullanımı gibi uygulamalara karşı çıkan kamyon ve tır şoförleri Türkiye genelinde yaptıkları eylemlerle yürürlüğe giren yönetmeliğe, akaryakıt zamlarına, cezalar ve düşük ücretlere tepki gösterdi. Tepki gösterdiler de ne oldu? Yaptıkları haklı eylemlerde kamyoncular polis tarafından coplandı, gözaltına alındı ancak yılmadılar ve haklı eylemleri sonrası AKP Hükûmeti geri adım atmak zorunda kaldı. Hükûmet, dijital takograf uygulaması için firmaların gerekli hazırlık ve altyapı hazırlığını henüz tamamlayamaması bahanesiyle "Altyapı hazır değil." dedi ve uygulamayı önce altı ay erteledi, daha sonra tekrar bir ertelemeye giderek uluslararası taşıma yapan yetki belgesi sahipleri için Ocak 2021 tarihine kadar, yurt içi taşıma yapan yetki belgesi sahipleri için ise Ocak 2024 tarihine kadar erteleme yapıldı.

Şimdi sormak lazım: Altyapıyı hazırlamadan neden yönetmeliği uygulamaya soktunuz, neden kamyonculara onlarca trafik cezası yazdınız? Madem uygulamaya sokmak istediğiniz projenin altyapısı yetersizdi ve yönetmeliği erteleyecektiniz, gariban nakliyeciyi neden coplattınız? Soruyoruz: Yetersiz olan altyapıyı nasıl tamamlayacaksınız? Şoförlere gerekli eğitimi nasıl vereceksiniz? Yoksa "Nasıl olsa alıştılar, susarlar." mı dediniz ve vatandaşın soluğunu kestiniz? Susmayacaklar, susmayacağız! (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli üyeler, AKP'nin her fırsatta yok sayarak aykırı davrandığı Anayasa'mızın 173'üncü maddesi "Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır." demektedir. Korumak isterseniz nakliyeci esnafın sorunları açık ve nettir. Kamyoncular Avrupa'da dokuz saatte 800 kilometre yol gidebiliyorlar ancak Türkiye'de 350-400 kilometreyi zor gidebildiklerini söylüyorlar. Haklı olarak, bu uygulamanın düzenlenmesini istiyorlar. C2 yetki belgesiyle yurt dışına çalışan araçların yurt içinde taşımacılık yapmasının engellenmesini talep ediyorlar. Yükü yüklediklerinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı veri tabanına altı saat içerisinde bildirmeleri gerekiyor. Bakanlık "Bunun altyapısı hazır değil." diyor ancak trafik polisleri kamyonculara ceza yazıyor. Nakliyecimiz "Devlet eliyle soyuluyoruz." diye isyan ediyor.

Diğer bir konu ise e-fatura. Nakliyeci STK'leri "Bizim kamyoncumuz tuşlu telefonu dahi zor kullanıyor, e-faturayı nasıl yapacak? Biz yirmi dört saat çalışıyoruz, para kazanamıyoruz. Yirmi dört saatte para kazanamıyorsak dokuz saatte nasıl para kazanırız? Ulaştırmayla ilgili yapılan bu düzenlemenin altyapısı yok, bununla birlikte kamyoncunun ve nakliyecinin de buna uyum sağlayabileceği bir ortam yok." diyor. Sahi, nasıl kazanacaklar? Ağır ekonomik kriz ortamında yaşam mücadelesi veren esnafa kolaylıklar sağlanması gerekirken yeni yükler bindirilmesi, esnafın kullanımı oldukça zor uygulamalarla karşı karşıya bırakılması yeni sorunlar oluşturuyor. Hükûmet yönetemediği ekonomi ve krizin faturasını esnafa kestiği cezalarla yamamak istiyor. Bunun adı "Hükûmetin kendi vatandaşını soyması"dır değerli milletvekilleri. Özellikle ihaleli iş alım süreçlerinde kilometre, taşınan yükün ton olarak miktarı, mazot fiyatı formülünün uygulanmasıyla sektörde rekabet konusunda yaşanan sorunların giderilmesi gerekmektedir. K belgesi verilirken söz verilen taban fiyatı uygulamasının yapılması ve kontrol edilmesi nakliyecinin talepleri arasındadır. Meslek sona erdiğinde K1 belgesi devir hakkında ücret iadesinin yapılması gerekmektedir. Vergi, SGK, esnaf kefalet borçlarının düzenlenerek faizsiz olarak taksitlendirilmesi vergi ve zamlarla boğuşan esnafa az da olsa nefes aldıracaktır. Akaryakıtta KDV indirimi yapılması ise sektörün en başta gelen talepleri arasındadır. Otoban ve köprülerden de indirimli geçiş hakkı istemektedirler. Yemek, yıkama, lastik tamiri, sanayi işçiliği gibi birçok harcama gider olarak sayılmamaktadır. Bu masrafların gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Lojiktik firmalarının indirimli gemi mazotu kullanarak elde ettikleri haksız kazancın önüne geçilmesi gerekmektedir. Kamyoncu esnafının maliyetini karşılayacak ve kâr ettirecek düzenlemeler, trafiğin ve insan sağlığının güvenceye alınacağı uygulamalar gerekmektedir. Kamyon ve tır şoförlerinin sesine kulak verin. Şehirler arası yük taşımacılığı yapanların sorunlarını ve bu çözüm önerilerini defalarca dile getirdik, yine söylüyoruz; mazot olmuş 6 lira, taşınan yükün karşılığında nakliyecinin aldığı ücret mazota ve simsarlara yetmiyor, komisyonculara ödenecek ücret devlet tarafından belirlenmiyor, faturalandırılmıyor, yedek parça, vergi, muhasebe gibi giderler de esnafımıza ağır yük getiriyor. Ton çarpı kilometre esasına göre taban fiyat belirlenmeli, akaryakıt satış rakamlarına göre altı aylık periyotlarla ve de günümüz koşullarına göre Bakanlıkça bu fiyatlar revize edilmelidir.

Lafa geldiği zaman "Avrupa bizi kıskanıyor..." Yabancı plakalar Türkiye içinde 60 tonla çalışıyor, kantara bile girmiyor. Kim kimi kıskanıyor acaba? Ancak bizim vatandaşımızın sırtına bindikçe biniliyor. Nakliyecinin maliyeti yüksek, geliş gidiş bin litre mazot yakıyorlar. Yağı var, suyu var, lastiği var, balatası var; 6-7 bin lira para yapıyor. Bir şehirden şehre 550 lira; 50 lirası komisyon, 350 lirası mazot, 150 lirası şoför. Dönüşte iş buldun buldun, bulamadın açsın. Bir sigorta olmuş 500 lira. Hepsinin maliyeciye borcu var. Yüksek cezaların altından kalkamıyorlar. Bir şoföre 24 milyar lira trafik cezası gelir mi arkadaşlar? El insaf!

Arkadaşlar, nakliyeci esnafı zor durumda. Belge zorunluluğu, nakliyecinin fatura kesemiyor olması sektör açısından çok büyük problem oluşturmakta. Artan mazot fiyatları, ekonomiyi kurtarmak adına haksız yere kesilen binlerce trafik cezası, zamlar ve vergiler ile Bakanlığın kendi uygulamasını "altyapı yetersiz" gerekçesiyle iptal etmesi ve altı ay sonra ne olacağını kendisinin de bilmemesi tam bir AKP iş bilmezliğidir.

Değerli üyeler, bundan uzun süreler önce bir ülkenin zamcılığıyla meşhur bir padişahı varmış. Bir gün maliye nazırı büyük bir telaşla padişahın huzuruna çıkmış ve "Efendim, hazinenizde kuruş kalmadı. İsraf içinde yaşamanın sonuna geldik. Hemen bir çare bulmazsak iflas edeceğiz." demiş. Maliye nazırı ve yardakçılar önerilerini padişaha sunmuşlar. Bu duruma düşen bir maliyenin önünde iki yol vardır: Birincisi masrafları azaltmak, ikincisi ise gelirleri artırmak. Devlet harcamalarını azaltma fikri padişahın hiç hoşuna gitmemiş çünkü o zaman tantanalı yaşantısına bir nokta koyması gerekiyormuş. Padişah "Hemen gelirlerimizi artıralım." emrini vermiş ama nasıl? Yönettikleri ülkede zaten müthiş bir hayat pahalılığı varmış, vergiler de dayanılmaz boyuttaymış. Maliye nazırı "Parayı bir şekilde halktan toplayacağız Padişahım, bütçe gelirlerini artırmanın en etkin yolu budur, kesin sonuç verir." demiş. Padişah, saltanatı devam etsin diye hemen ülke genelinde her şeye zam emri vermiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şahin, tamamlayın sözlerinizi.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Zamlar sonrası nazır "Halkın arasında gezinirken halkın suratı biraz asık, canı da sıkkın ama işlerine devam ediyorlar." diye bilgi vermiş. Padişah ikinci zammı yapmış. Nazır, bu sefer padişahına "Padişahım, halk huzursuz, sesleri yükselmeye başladı, size ve iktidarınıza beddua ediyor ama işlerine devam ediyorlar." demiş. Üçüncü zamdan sonra nazır bu defa padişahın huzuruna çıkıp "Halk gülüp oynuyor, alıştılar." demiş. Padişah "Aman, son zammı geri çekin, bu iyiye işaret değil, halk oynamaya başladıysa hayra alamet değildir, ne yapacakları belli olmaz." demiş.

Sayın üyeler, bizden söylemesi, halk oynamaya başladı, isyan noktasına geldi, iş bilmezliğinizin, milleti değil yandaşı doyurmanızın ve bu güzel ülkeyi yönetememenizin hesabını sizden soracak, az kaldı. Adaletsizlik, hukuksuzluk, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlikle boğuldu milletimiz, yurttaşın sorunu geçim; Türkiye'yi içine soktuğunuz ekonomik kriz ve rant politikalarınız sonunuzu getiriyor ama siz ısrarcısınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Hemen bitiriyorum.

BAŞKAN - Tamamlayın efendim, buyurun.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Kamyon ve tır şoförlerinin sorunlarının çözülmesi, Bakanlığın eksik ve hatalı uygulaması sonrası 1 Ocak itibarıyla kesilen trafik cezalarının iptal edilmesi gerektiğinin altını çizerek Anayasa'mızın "Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır." maddesini bir kez daha hatırlatıyor, koruyup kollamak yerine milleti soyup soğana çevirmekten vazgeçin, millet isyan etme noktasında, yeni vergi, ek vergi, ceza, zamları durdurun, artık üretmenin yollarını bulun diyerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)