GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1 Ocak itibarıyla İstanbul Havalimanı'nda uygulanmaya başlanılan İstanbul Havalimanı Güvenlik Komisyonunun aldığı karara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:16.01.2020

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; selamlarımı sunarak sözlerime başlarken 2020 yılında yapacağımız başarılı çalışmalarla Türk milletinin beklentilerine cevap vermeyi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarını artırmayı temenni ediyorum.

İstanbul Havalimanı'nda 1 Ocak itibarıyla uygulanmaya başlanan Güvenlik Komisyonu kararı isabetsiz, yasalara aykırı ve Türk turizmine zarar veren bir karar olduğu için, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden dile getirerek başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Valiliği olmak üzere bütün yetkililerin dikkatini çekmek istiyorum.

İstanbul Havalimanı Güvenlik Komisyonu aldığı kararda şunları söylemektedir: "Terminal gelen yolcu katı gümrüklü salon çıkış kapısı önünde karşılama alanına -yolcu yakınları dışında- karşılama amacıyla gelerek elinde karşılayacağı kişilerin ismi, firma adı, numarası, pankart ve döviz bulunduran veya asan kişilerin bahse konu alana alınmayarak terminal dışına çıkarılması ya da İGA meeting lounge alanına yönlendirilmesi uygun görülmüştür." Bu açıklamadan, gümrüklü salon çıkış kapısı önünden karşılama alanına girerek turistleri karşılayan turist rehberleri ve transfer görevlilerine engel getirildiği anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanlığı olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yasayla kurulmuş bir kamu kuruluşu niteliğindeki TÜRSAB'ın acente görevlileri için vermiş olduğu belgeleri yok saymak, yok sayarken de "hanutçu" ve "çığırtkan" olarak tabir edilen kaçak olarak çalışanlarla aynı tutmak, yasayla güvence altına alınan transfer yapma faaliyetlerini güvenlik güçleri marifetiyle engellemek hiçbir gerekçeyle izah edilemez.

Değerli arkadaşlar, bu konuda mağdur olan acente sahiplerinin dün İstanbul Havalimanı'nda yapmak istedikleri basın açıklamasına İstanbul Valiliği engel olmuştur. Bir taraftan Suriyelilerin mitingine izin verip diğer taraftan mağdur vatandaşlarımıza izin vermeyenleri de kınıyorum.

"Sessiz havalimanı konsepti" diyerek dünyada örneği olmayan bir uygulamayı başlatmak, acente faaliyetlerinin başlangıcı olan karşılama faaliyetini engellemek 1618 sayılı Yasa ve yasanın uygulanması için çıkarılmış olan Seyahat Acenteleri Yönetmeliği'nde sayılan faaliyetlere de engel teşkil etmektedir.

Sessiz havalimanı konseptinin uygulandığı ülkelerde yapılan iş, anonsları azaltmak ve kapılarda anons yapmak şeklindedir. Bu durumu en iyi bilen ve takip edenlerin de ülkemize turistleri getiren acentelerin olduğunu hatırlatmak isterim. Hizmet veren sektör temsilcileri görüntü kirliliğinin önlenmesi ve pankartlara standart getirilmesine karşı olmadıkları gibi belgesi olmayan kişilerin engellenmesine de taraftar olduklarını açıklamışlardır.

Değerli milletvekilleri, çok önemli gördüğüm bir husus da bu karşılama görevinin İGA yetkililerine verilmiş olmasıdır. Edindiğim bilgilere göre, bu karşılama için, gelen her turistten 4 avroya varan bir ücret tahsil edilmektedir. Doğrudan bir acentecilik faaliyeti olan turist karşılama işini para karşılığı yapmak hem yasalara aykırıdır hem de Türk turizmini baltalamak demektir. Bu, İGA'ya yeni bir rant yaratma gayretinden başka bir anlama gelmez ve acente haklarının İGA tarafından gasbedilmesine yol açar. Bu durum asla kabul edilemez. Ülkemizin gönüllü elçileri olarak Türkiye'nin tanıtımında önemli bir rol üstlenen, çok önemli döviz girdisi sağlayan, onlarca sektöre ülkemize getirdiği turistlerin harcamaları yoluyla katkı yapan, cari açığın kapanmasında başı çeken turizm seyahat acentelerine yasayla tanınmış hakların gasbedilmesine göz yumulamaz. Bu, haksız ve yanlış karardan derhâl dönülmesini talep ediyor, ülke yararına çalışan turizm sektörünün temsilcilerine başarılar diliyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)