| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 16.01.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son günlerde İstanbul'da yaşanan çökme ve heyelanlarla ilgili söz aldım. Selamlarımı sunarak başlamak istiyorum.
Son günlerde değil, İstanbul'da son yıllarda artarak devam eden çökmeler... Ve bazılarının da ölümlü olduğunu söylemek gerekiyor. Anadolu yakasında Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye ve Sancaktepe'de yoğunlaşmasına rağmen en büyük çökmelerin Beyoğlu ve Kâğıthane'de olduğunu görüyoruz. İstanbul'un zemininin büyük bir kesimi zaten kaygan zemindir. Her depremde nasıl korkuyorsak artık İstanbul'da yaşayanlar her yağmur sonrası korkmaya başladı neresi çökecek diye. Bunun bir tek sebebi var: İstanbul uzun yıllardan beridir mühendislerle çalışmıyor. Bu işlerin çözüm ortağı mühendislerdir, mühendis odalarıdır ve teknik üniversitelerdir ama İstanbul'u yönetenler uzun yıllar mühendisleri dışlayarak çalıştılar. Bu mühendisleri dışlamanın en tipik örneğini en son Kanal İstanbul'da görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, yayınlanan ÇED raporunu incelemeye devam ediyorum ben ve görüyorum ki orada da bu İstanbul'un zeminiyle ilgili ciddiye alınmayan raporlar vardır. "İstanbul Kanalı" diye ÇED raporundaki çalışmaları incelediğimiz zaman 45 kilometrelik bu kanal güzergâhının genellikle silt taşı, kil taşı ve kum taşından oluştuğunu ama Karadeniz'e yaklaştıkça her an kayabilecek, çökebilecek çok gevşek bir zemine sahip olduğunu görmek gerekir. Ama buna rağmen, burada yapılan ÇED raporuna konulan kazı çalışmaları hiç dikkate alınmadan yapılmıştır.
Tabii bu konuya zaman zaman bu kürsüde çokça değineceğiz çünkü yapılan bütün hesaplamalar yanlış ve çoğu hayalî hesaplamalardır ama bir tek şunu izah etmek istiyorum: 1 milyar 155 milyon metreküp kazı çıkacak diye hesap yapılmıştır, en düşük kot esas alınmıştır ve bu çökmeler, heyelanlar hiç dikkate alınmamıştır. Bunun üzerine yapılan hesaplamada da "200 metreküplük kamyonlarla -400 kamyon çalışacak- ve dört senede bu kazı tamamlanacak." diye konmuştur. Bu hesap külliyen yanlıştır. Bir defa 200 metreküplük kamyon, bırakın İstanbul Kanalı için, Türkiye'de yok, ayrıca maden şantiyeleri için üretilmiş bir kamyondur, böyle şantiyelerde çalışma şansı yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
O kazıdan çıkacak miktarın 1 milyar 155 milyon metreküpten 2,3 milyar metreküpe kadar hesaplanma tarzlarıyla karşılaştık. En düşüğünü esas alsak bile, Türkiye'de Karayolları Yönetmeliği'ne göre en çok yüklenecek 20 metreküplük bir kamyon 36 ton ediyor. Bu hesaplamayla bu kazının otuz iki senede tamamlanması öngörülür, orada yazıldığı gibi dört senede tamamlanma ihtimali yoktur.
Bu hesapları ben bu kürsüden zaman zaman dile getirerek ortaya koymaya çalışacağım. Çünkü son konuşmamda hesaplamaların çapsız insanlar tarafından yapıldığını söylemiştim, AKP Grubu tepki göstermişti. Ben gruba demedim, bunu hazırlayanlara dedim ama bu konu maalesef değerlendirilmiyor. Onun için bu hesapları buraya getirmeye devam edeceğim.
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)