| Konu: | Sağlıkta şiddete ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 28.01.2020 |
HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Elâzığ merkezde meydana gelen depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı, kendilerine Allah'tan rahmet ve yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, sağlıkta şiddet üzerine söz almış bulunmaktayım. Size birkaç isim sayarak başlamak istiyorum: Doktor Göksel Kalaycı, Doktor Ali Menekşe, Doktor Ersin Arslan, Doktor Melike Erdem, Doktor Kamil Furtun, Doktor Abdullah Biroğul, Doktor Aynur Dağdemir, Doktor Hüseyin Ağır, Doktor Said Berilgen ve Doktor Fikret Hacıosman. Bu saydığım isimlerin hepsinin ortak yönü, değerli milletvekilleri, sağlıkta şiddet sonucu katledilmeleridir, yaşamlarının ellerinden alınmasıdır.
İşte bu, sağlıkta şiddetin temel nedeni de maalesef AKP iktidarının uyguladığı yanlış politikalardır. AKP iktidarının Sağlıkta Dönüşüm Programı neticesinde; sağlığı piyasalaştırması, ticarileştirmesi, sağlığı bir meta olarak görmesi neticesinde, âdeta ilaç ve tıbbi malzeme lobilerine rant sağlama merkezine dönüştürmesi sonucunda, hastaların müşteri olarak algılanması ve öyle görülmesi neticesinde bu şiddet her geçen gün daha da artmaktadır değerli milletvekilleri.
Değerli milletvekilleri, coğrafyamızda koruyucu sağlık hizmetleri yok edilmiştir ve sevk zinciri diye bir şey maalesef şu an uygulanmamaktadır. Bir uzman hekim bir günde 100-120 hastaya bakmaktadır. Beş dakikada bir bir hastaya muayene süresi ayrılmaktadır ve bunun neticesinde de ciddi anlamda sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bugün performans sistemi dediğimiz, gerçekten insan ahlakıyla da bağdaşmayan bir uygulama hastanelerde uygulanmaktadır.
Yine, ana dilde sağlık hizmetinin sunulmaması üzerine hastaların kendilerini ifade etmemesi ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Bütçe görüşmelerinde ana dilde sağlık hizmetinin sunulmasının önemini vurguladığım zaman konuşmamda maalesef Sağlık Bakanı cevap verme tenezzülünde dahi bulunmadı ama Elâzığ'da bu durumla ilgili bir olay gerçekleştiğinde, bir cümlenin bir insanın hayatını kurtardığını gördüğünde de popülist bir yaklaşımla hemen sahiplendi ve maalesef bunu siyasi bir ranta dönüştürmeye çalıştığını hepimiz gördük.
Değerli milletvekilleri, liyakatsizlik, yöneticilerin liyakatsiz bir şekilde atanması ve sözleşmelerin imzalanması, hatta AKP iktidarının atadığı sağlık müdürlerine, başhekimlerine orada tarihsiz istifa dilekçelerinin imzalatılması da bu sorunun ayrıca başka bir kaynağıdır. Yine, kanun hükmünde kararnamelerle, güvenlik soruşturmalarıyla orada insanların iş güvencesinin ellerinden alınması ve sendikalaşma önüne büyük engellerin konulması, âdeta özlük haklarının gasbedilmesi bu sorunu derinleştiren başka sebeplerdendir. AKP iktidarının şiddet politikalarında ısrar etmesiyle bugün maalesef insanlar ülkede şiddeti bir çözüm olarak görüyor ve şiddeti bir çözüm olarak gördüğünden dolayı da her gittiği yerde bunu uygulaması neticesinde de bu güzelim insanlar maalesef katlediliyor ve aramızdan ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Yine, baktığınız zaman değerli milletvekilleri, bu konuyla ilgili maalesef caydırıcı cezalar verilmemektedir. Bu şiddeti uygulayanların çoğu yerde âdeta korunduğunu ve maalesef gerekli cezaların verilmediğini görmekteyiz. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın hastanelerde uygulanmadığını da ayrıca görmekteyiz. Orada bu şiddet vakalarının iş kazası olarak görülmesi gerekirken uygulanmadığını, öyle görülmediğini, uygulamada hiçbir şekilde bu yasanın orada etkin bir şeyinin olmadığını görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, işte bu sağlıktaki şiddeti tırmandıran AKP iktidarına sendikalar, Türk Tabipleri Birliği ve bizler, siyasi partiler bir çağrıda bulunuyoruz ve diyoruz ki: "Gelin, hemen şimdi, Türk Tabipleri Birliğinin hazırladığı sağlıkta şiddet yasa taslağı hızla yasalaşsın. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası etkin olarak uygulansın."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın sözlerinizi Sayın Eksik.
HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
"Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin. Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin yani koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilsin, esas alınsın. Sevk zinciri uygulansın ve en önemlisi, işte popülist yaklaşımla Sayın Bakanın da sahiplendiği, o ana dilinde sağlık hizmetinin önemi fark edilsin ve ana dilinde sağlık hizmeti uygulansın." diyoruz.
Değerli milletvekilleri, iktidarı ve Sağlık Bakanlığını bu yanlış neoliberal politikalardan vazgeçmeye, sağlıkta performans sistemini acilen kaldırmaya, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı durdurup bu politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Sağlıkta şiddet yasası çıkarılıncaya ve sağlık alanındaki şiddet durduruluncaya kadar biz mücadele etmeye devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Eksik.
HABİP EKSİK (Devamla) - Gelin, sağlıkta şiddet yasa taslağını Meclisten geçirelim ve Meclis olarak biz görevimizi yapalım, bu katliamlardan dolayı vebal onların -iktidarın- boynunda kalsın, biz Meclis olarak görevimizi yerine getirelim diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)