GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Mezarlığı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:28.01.2020

CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Devlet Mezarlığı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu kanun teklifi çok önemliydi. Uzun zamandır bir konsensüsün, uzlaşmanın olmadığı Parlamentoda 5 parti grubunun bir ortamda buluştuğu bir kanun teklifi, altında her grup başkan vekilinin imzası var. O anlamda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Meclisteki grubu bulunan diğer partilere saygılarımızı, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Neden? Çünkü Bülent Ecevit bizim 3'üncü Genel Başkanımız, bizim için çok önemli, Türk siyaseti için çok önemli.

Hangi Bülent Ecevit, önce onları ifade edelim, ondan bahsedelim. Ne diyor Ecevit? "Bizim iki gücümüz var: Hak ve halk." diyen Bülent Ecevit. "Toprak işleyenin, su kullananın." diyen Bülent Ecevit değerli arkadaşlarım. "Ne ezilen ne ezen; insanca, hakça düzen." diyen Bülent Ecevit. "Bir ülkede banka kapıları zenginler için açık, fakirler için daracıksa o ülkede demokrasi yoktur." diyen Bülent Ecevit değerli arkadaşlarım. "Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın topraklarına, Ege'nin deniz yataklarına, Batı Anadolu'nun haşhaş tarlasına yazmışız." diyen Ecevit değerli arkadaşlarım. Böyle bir Ecevit, halkçı Ecevit, "dürüstlük" denildiğinde Türk siyasetinde ilk akla gelen Ecevit; o nedenle bu çok önemli. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, bu konuşmayı benim yapmam da benim açımdan çok önemli. Bundan yaklaşık elli yıl önce, bir yarım asır önce Artvin'e geldikleri zaman 7 yaşındaki bir çocuğa bir balon veren Rahşan Ecevit; onu duyguyla hatırlayan bir kişi olarak bu konuşmayı yapıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Bundan elli yıl önce deselerdi ki "Başbakanın eşi Rahşan Hanım'ın defniyle alakalı konuşmayı Mecliste siz yapacaksınız." Nostradamus'un kehaneti gibi bu kehaneti öngöremezdik değerli arkadaşlarım. O nedenle, Artvin Milletvekili olarak bu anlamda büyük bir onur taşıyorum. Sayın Grup Başkan Vekilim Engin Altay'a da şükranlarımı arz ediyorum değerli arkadaşlarım.

Bakın, Kıbrıs çok önemli değerli arkadaşlarım. Kıbrıs'ta, 1974'te, Cenevre görüşmelerinde ne diyor Turan Güneş? "Ayşe tatile çıksın" diyor. Bugünlerde olanlar gibi ellerden icazet alan değil, Türk ordusunu gözünü kırpmadan Rum mezaliminin yaşandığı Kıbrıs'a gönderen Bülent Ecevit. Daha sonra, 1980'de darbe olduğu zaman, o kötü günlerde, o kötü acılar çekildiği zaman Zincirbozan'da acıları çeken Bülent Ecevit.

Her günde, her ortamda, her saatte, her dakikada onunla beraber olan, Türk siyasetinde belki de örneği olmayan bir eş, onunla beraber dayanışma duyguları içerisinde olan bir eş; Zincirbozan'da o kötü günler yaşandığı zaman yanında olan da Rahşan Hanım, Başbakanlığa yükselip Türk siyasetinin en uç noktalarına ulaşan, dürüstlüğün sembolü Bülent Ecevit'in yanında olan da Rahşan Ecevit. O anlamda, Rahşan Ecevit çok önemliydi. Daha önce, 2006 yılında Ecevit'i kaybettiğimizde buradan, Ankara'dan dualarla uğurladık; on dört yıl sonra... Altmış yıllık beraberliklerinde beraber olan, yan yana yürüyen, Robert Kolejde başlayan bir aşk değerli arkadaşlarım. Türk siyasetinde belki de böyle bir olgu, böyle bir ortam, böyle bir tarih yaşanmamıştır.

O anlamda, yüce Parlamentonun bu konuda bir ortak çizgide buluşmuş olması, yüce Parlamentonun 5 parti grubunun bu kanun teklifine imza atması gerçekten çok önemli, çok değerli değerli arkadaşlarım. Bundan sonra da inanıyoruz ki Devlet Mezarlığı'yla alakalı bir ortamda buluştuğumuz gibi, her siyasi parti grubunun aynı kanun teklifinin altına imza atmış olduğu gibi bu coğrafyada bundan sonra da özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalet ve diğer uğraşlarda da temennim aynı kanun tekliflerinin altına imza atan bir Parlamento gerçeğini Türkiye'de sağlarız değerli arkadaşlarım.

Bakın, Çalışma Bakanı; Türkiye'de emek mücadelesinin en önlerinde yürüyor Ecevit. Çalışma Bakanıyken ortaya koymuş olduğu tekliflerle; emek, iş, aş mücadelesiyle, çok önemli mücadelelerle kendisini ortaya koyan Ecevit. Başbakanlık görevini 2002 yılında devredene kadar sağlık sorunlarıyla boğuşan Ecevit. Ama biraz önce de ifade ettiğim gibi, altmış yıllık yaşamlarında bütün dünyaya, bütün Türkiye'ye örnek olan bir siyasal yaşam, bir aşk öyküsü Rahşan Ecevit ile Bülent Ecevit'in öyküsü.

2006'da Bülent Ecevit öldüğünde ne diyordu Rahşan Ecevit? "Beni mutlaka eşimle beraber aynı yere defnedin." Bugün o vasiyeti kabul eden Parlamento, o vasiyeti meşru kılan bir kanun teklifinin altına 5 parti grubu olarak imza attı. Bir kere daha bu konuda saygılarımızı, müteşekkir olduğumuzu Parlamentodaki bütün siyasi parti gruplarına, Mustafa Kemal'in partisinin milletvekili olarak onun yüce Parlamentosundan, kürsüsünden haykırmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum değerli arkadaşlarım.

Eğer uygun görürseniz, Ecevit'in, eşine, "en büyük aşkım" dediği Rahşan Ecevit'e yazmış olduğu dizelerle sözlerimi bitirmek istiyorum. Diyor ki:

"El Ele Büyüttük Sevgiyi

Birlikte öğrendik seninle

avcumuzda yüreği çarpan

kuşa sevgiyi

el ele duyduk kumsalda denizin

milyon yılda yonttuğu

taşa sevgiyi

tırtılları tanıdık seninle baharda

tırtılken daha sevmeyi öğrendik

sevgiden üreyen kelebeği."

Değerli arkadaşlarım, Bülent Ecevit sağlığında üç şeyi çok sevmişti. Bunlardan bir tanesi vatanıdır; "en büyük eserim" dediği, "en büyük sevgilim" dediği Türkiye Cumhuriyeti'dir, Mustafa Kemal'in Türkiye Cumhuriyeti'dir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bayraktutan.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bir diğer sevgisi ise cumhuriyetin banisi, Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın Önderi, mavi gözlü dev adamdı, iki mavi gözü çok sevmişti. Bir büyük aşkı da Rahşan Ecevit'ti. Üç büyük aşkını da bütün yaşamında kendine şiar edindi.

Sözlerimi bitiriyorken kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, ışıklar içinde uyusunlar diyorum. Rahşan Ecevit'i, Bülent Ecevit'i bu ülkenin sosyal demokratları, yurtseverleri, devrimcileri yaşamları boyunca, yaşadıkları müddetçe kalplerinde bir güvercinin çırpıntısı gibi hatırlayacaklar. Onlara ruhunuz şad olsun diyorum.

Sözlerimi bitiriyorken bir kere daha Mustafa Kemal'in milletvekili olarak ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)