GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul ili Sultanbeyli ilçesinde yaşanılan mülkiyet sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:49
Tarih:29.01.2020

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'un Sultanbeyli ilçesindeki tapu sorunuyla ilgili gündem dışı söz aldım. Selamlarımı sunarak başlıyorum.

Sultanbeyli, İstanbul'un Anadolu yakasında 1985 nüfus sayımında 3.600 nüfuslu bir köy iken 1989 yılında ilçe oldu. Anadolu'nun muhtelif yerlerinden gelen göçlerle çok hızlı artış gösteren nüfusun 1990 genel nüfus sayımında 82 bine, 2016 yılı sayımında 325 bine çıkmış olduğunu, bugün ise 350 bine yaklaştığını görüyoruz.

İlçede çok yüksek oranda işsizlikle birlikte, yaygın olarak, geçim zorluğu vardır. Bu açıdan İstanbul'un en sıkıntılı ilçelerinin başında gelmektedir. Şimdi ise daha büyük bir sıkıntı yaşanmaktadır. İşsizlik ve geçim zorluğundan daha büyük sıkıntı olur mu diyebilirsiniz. Evet, olur. 1989'dan bu yana çok defa verilen sözlere rağmen bir türlü çözülemeyen tapu sorunu vardır. Orada yaşayanlara göre, ilçe belediyesinin ve iktidarın günahı ve vebali çok büyüktür. Vatandaş, tefecilerin, fırsat kollayan yapsatçıların, bazı zenginlerin eline düşürülmekte veya ilçeyi terk etmeye mecbur bırakılmaktadır.

İlçenin büyük bir kısmı 2/B'li veya hisse tapulu arazilerden oluşmaktadır. İlçe sakinlerinden olan hak sahiplerine tapularını almaları yönünde bugünlerde tebligat yapılmaya başlanmış olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki tebliğ edilen bedeller, çok yüksek olduğu gibi, aynı ada içerisindeki parsellerde bile büyük farklılıklar göstermektedir. Mesela, 8730 no.lu adada 13 ve 14'üncü parseller aynı sokakta ve yan yana olmalarına rağmen farklı bedeller tebliğ edilmiştir. Yine 1561 no.lu adada 2/B'li 190 metrekare arsaya 36 bin lira; hisse tapulu olan, aynı rakama yakın, 202 metrekarelik arsaya 110 bin TL bedel tebliğ edilmiştir. Arsası cadde üzerinde olan bir ilçe sakini, 1 milyon 200 bin TL ödemesi gerektiğini, bunun mümkün olmadığını, bu bedelin yarısına arsasını vermeye hazır olduğunu ifade etmektedir. Bu uygulamaya esas teşkil eden fiyat tespitlerinin isabetli olmamasından, gerçek fiyatların çok üzerinde bedeller istenmesinden dolayı kısa zamanda bu kararların gözden geçirilerek fiyatların aşağıya çekilmesini, hak sahiplerinin ödeyebileceği bedellere indirilmesini gerekli görmekteyiz. Aynı zamanda, kentsel dönüşümün acil olarak uygulanması gereken bir ilçemiz olan Sultanbeyli'de, Sultanbeylilerin, depreme dayanıklı, korkusuzca yaşanabilecek yapılara kavuşmalarının en tabii hakları olduğunu da belirtmek istiyorum.

Elâzığ Sivrice'de meydana gelen son deprem bütün milletimizi bir kez daha üzdüğü gibi, depremi yeniden gündeme getirdi. Can kayıpları var, mal kayıpları var, yaralılar var.

Değerli milletvekilleri, deprem bir doğa olayıdır; diğer doğa olayları gibi, tedbir alındığı takdirde tehlikeli olmaktan çıkar. Ülkemizdeki yerleşim yerlerinin büyük kısmı ciddi ölçüde deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Ne var ki yapı stokumuz depreme dayanıklı değildir; sorun buradadır, depreme dayanıklı yapılar üretilememektedir. Sultanbeyli ilçemiz de âdeta çok büyük bir köy görünümünde olup yapıların çoğunluğu depreme dayanıklı değildir. İmar barışı kapsamında, bütün kaçak yapılar gibi Sultanbeyli'deki yapılar da Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü arşivine girmiş bulunmaktadır. Bu yapılar, genellikle, yeterli ve gerekli mühendislik hizmeti alamamış yapılardır. Dolayısıyla tehlike arz etmektedirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Nuhoğlu, tamamlayın sözlerinizi.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tapuyla ilgili mülkiyet sorunları çözülürken deprem gerçeğine uygun yapılaşmanın da derhâl uygulamaya konulması şarttır. İnsanlarımızın korkusuzca uyuyabilecekleri konutlar, çalışabilecekleri iş yerleri, okuyabilecekleri okullar, büyük İstanbul depremi gelmeden önce Sultanbeyli'ye de mutlaka yapılmalıdır. Bunu başarabilecek bilgiye, beceriye sahip yeterli mühendislerimizin olduğunu, kentsel dönüşüme yetecek kadar kaynağın da Zorunlu Deprem Sigortası Fonu'nda birikmiş olduğunu ifade ediyor, sorumluluk taşıyan bütün yetkilileri göreve davet ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)