| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 04.02.2020 |
CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
İYİ PARTİ Grubunun önerisi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten önemli bir öneri İYİ PARTİ'nin önerisi, bir genel görüşme önerisi. Metne baktığınızda, çok önemli, kilit, anahtar birtakım sözcüklerle karşı karşıyayız: Ülkemizin bilinçli kitlesel göçe maruz kalması; millî bir siyaset, ortak bir tavır geliştirilmesi; millî varlığımızın hedef alındığı, milletimizin güvenliğiyle bu meselenin doğrudan ilgili olduğu gibi. Böylesine önemli temalar karşısında Meclisin böyle bir öneriyi, genel görüşme önerisini reddetmesini gerçekten benim aklım almıyor. Umarım, birazdan oylamaya geçildiğinde iktidarın, AK PARTİ milletvekillerinin olumlu oyuyla bu genel görüşme önergesi kabul edilir.
Değerli arkadaşlar, tabii, Suriye konusunda AK PARTİ iktidarlarının yanlışlarını birçok defa anlattık, bunların üzerinde durduk. Bugün, çok kısıtlı bir zaman içerisinde bunlarla ilgilenmeyeceğim, bunların üzerinde durmayacağım; şunu açıklamak istiyorum: Bakın, Meclisin dış politikada etkili olmasını, güçlü olmasını istiyoruz. Meclis "Ben dış politikaya bakmıyorum kardeşim, ben dış politikanın sorunlarıyla ilgili değilim." derse, Meclis bunu söylerse birazdan burada; bu, 21'inci yüzyıl Türkiye'si için bir utanç manzarası olur.
Değerli arkadaşlar, Meclis dış politikayla nasıl ilgilenecek, Meclisin dış politika üzerinde kontrolü, etkisi nasıl mümkün olacak; birkaç örnek vereyim: Bir defa, Dışişleri Komisyonunun, Millî Savunma Komisyonunun, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunun çok aktif şekilde çalışabilmesi gerekli, denetim işlevlerini yerine getirebilmesi gerekli. Bunlardan çok uzak bir durumdayız. Birçok örnekte, birçok ülkede, demokratik ülkede olduğu gibi; Meclisin, bütçe sırasında, kesenin ağzını tutan organ olarak, harcamalarla ilgili, dış politikayla ilgili harcamalarla ilgili, güvenlikle ilgili harcamalarla ilgili söz sahibi olması lazım, değişiklikler yapması lazım. Yine birçok demokratik örnekte, silah satışlarıyla ilgili, silah alımlarıyla ilgili meclislerin çok etkili, önemli bir konumda olduğunu hatırlatmak istiyorum. Demokratik ülkelerde meclislerin özel komisyonlar kurduğunu, belli meseleleri araştırdığını hatırlatmak istiyorum. İlgili kimseleri, ilgili güvenlik görevlilerini, ilgili bürokratları çağırdığını, ilgili komisyonlarda sorguladığını hatırlatmak istiyorum. Kapalı oturumlarda meclislerin bilgilendirildiğini hatırlatmak istiyorum. Milletvekillerinin temel dış politika sorunları karşısında etkin bir şekilde bilgilendirildiğini de hatırlatmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, biz uluslararası toplantılara gidiyoruz, Meclisin ilgili birimlerinden bize bilgi dosyası geliyor. Gördüğümüz bilgi, sadece, o ülkenin nüfusu ne kadar, yüzölçümü ne kadar, bununla sınırlı. Özellikle bu şartlar içerisinde, Meclisin dış politika üzerinde kontrol sahibi olması, etki sahibi olması mümkün değildir. Bunu milletvekillerinin oylarıyla reddetmesi, az önce de ifade etmiştim, 21'inci yüzyıl Türkiye'si için bir utanç malzemesi olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Emre.
YUNUS EMRE (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, birazdan bu oylamayı yapacağız. Bu oylama sonucunda bu konuyu bir genel görüşme konusu olarak uygun bulmazsanız eğer, birazdan, coğrafi bilgi sistemleri ve bazı kanunlarda değişiklikle ilgili teklifi görüşeceğiz. Arkadaşlar, bu dehşet verici. Yani Türkiye'nin askerleri şehit oluyor, en kapsamlı dış politika sorunuyla karşı karşıyayız ve bunu görüşmek yerine İmar Kanunu'nda değişiklik yapılmasıyla ilgili teklifi görüşeceğiz. Bu dehşet verici arkadaşlar. Bunu çocuklarınıza anlatamazsınız.
Bakın, burada, benim de tanıdığım, çok kıymet verdiğim AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımız da var; birisi Sayın Büyükelçimiz Ahmet Yıldız. Yani siz, bir milletvekili olarak, diplomatik kariyerinizi göz önünde bulundurduğunuzda bunu nasıl içinize sindireceksiniz? Yani ben size buradan sataşıyorum Sayın Büyükelçim.
Şimdi, Sayın Alpay Bey, millî formayı giyerken bütün memleketin, milletin gurur duyduğu bir sporcu, futbolcu olarak, üzerinizden millî formayı çıkarıp parti formasını giydiğinizde böyle mi karar vereceksiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Özgür Bey'e bakarak toparla kardeşim.
YUNUS EMRE (Devamla) - Özetle, bu çok kritik bir konudur. Meclisin genel görüşme yapması çok önemlidir. Meclisin geleneğiyle, Meclisin itibarıyla da doğrudan ilgilidir. O sebeple, bütün milletvekillerinin bu önergeyi desteklemesini teklif ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)