| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 04.02.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ATAY USLU (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Elâzığ ve Malatya çevresini etkileyen deprem" konulu, CHP'nin vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Bu vesileyle, İdlib'de Silahlı Kuvvetlerimize yönelik hain saldırıda şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Sivrice merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz; yaralılarımız var, onlara da acil şifalar diliyorum. Ben bundan önceki büyük depremlerden bir tanesi olan Van depremini yaşamış, o dönemde görev almış bir mülki idare amiri olarak görüşlerimi ifade etmek istiyorum.
CHP bugün bir önerge verdi, önergesinde diyor ki: "Bölgeyi afet bölgesi ilan edelim." veya "Afete maruz bölge ilan edelim." Değerli arkadaşlar, bir terminoloji sorunu var. Bu sorun 2011'de de vardı bugün de var. "Afet bölgesi", "afete maruz bölge" ve "genel hayata etkililik" kavramları birbirine karıştırılıyor. 7269 sayılı Kanun'un 2'nci ve 3'üncü maddelerinde afete maruz bölgeler tanımlanır. Bir lokasyon, afete maruz bölge ilan edilirse orada yapılaşma olmaz, ikamet ve iskân olmaz, yasak getirilir. O bölgenin tüm durumu imara işlenir, riskli alan olarak belirlenir ve o afet bölgesinde artık bir daha yapılaşma vesaire olmaz yani hayat orada durur. Dolayısıyla, "afete maruz bölge" ya da "afet bölgesi" ilan etmek kanunlarımız açısından da ortadaki durum açısından da kesinlikle yanlıştır, böyle bir şey yoktur zaten. Ama maalesef, 2011 Van depreminde CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ifade etmişti, yine on yıl sonra aynı terminolojiyi ifade ediyorlar. Bu durum yanlış bir durumdur. Afete maruz bölge neresi ilan edilir biliyor musunuz? Bir yerde sel vardır, çığ vardır veya başka bir risk vardır, o bölge "afete maruz bölge" olarak ilan edilir ve orada yerleşim olmaz, kanunda bu yok.
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Yok öyle bir şey, kanunda öyle bir şey yok!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kanunu oku, kanunu!
ATAY USLU (Devamla) - Bir bilgi eksikliği var. Arkadaşlar, burada olması gereken "afete maruz bölge" değil, bu terminoloji eksikliğini düzeltelim
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Kanundan haberin yok!
ATAY USLU (Devamla) - Biz afet kanununa göre yapılması gerekenleri bugüne kadar yaptık.
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Doğru bilgiyi ver, tamam, sorun yok, ama doğru bilgi ver.
ATAY USLU (Devamla) - Birazdan fikrinizi söylersiniz.
AHMET KAYA (Trabzon) - Evraklara bak, evraklara bak! Size vereyim, okuyun.
ATAY USLU (Devamla) - "Genel hayata etkililik" kararını aldık ve Malatya ve Elâzığ'ın belli bölgeleri için bu kararı ilan ettik ve bundan sonra depremle ilgili her türlü çalışmayı yaptık.
Bakın, depremde aslolan arama, kurtarma ve ilk yardım faaliyetidir. (CHP sıralarından gürültüler)
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Mesele, ciddiye almak.
ATAY USLU (Devamla) - Net olarak söylüyorum: Bu, Türkiye'nin başarısıdır, hepimizin başarısıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Arama kurtarma faaliyetleri ve özellikle ilk yardım açısından dünyanın en hızlı depreme müdahale süreci Elâzığ depreminde olmuştur. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar) Can çok önemli. Dünyada bundan daha hızlı depreme müdahale süreci yoktur.
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Milletvekili, seni Elâzığ'a davet ediyorum, Elâzığ'a. Elâzığ halkı sana ne cevap verecek! Yazık günah, yazık!
ATAY USLU (Devamla) - Bu, hepimizin başarısıdır. Burada belediyeler bulundu, burada kamu kurumları bulundu. (CHP sıralarından gürültüler) Arkadaşlar, burada siz de bulundunuz, buna karşı çıkacak bir durum yok. Bunu hep beraber başardık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ATAY USLU (Devamla) - Türkiye, 99 Marmara depremi sonrasında afet ve kriz yönetiminde büyük bir evrim gerçekleştirdi.
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Yazık ya, yazık! Fakir fukaranın hayatıyla oynamayın, yazık! Hakikaten yazık ya!
BAŞKAN - Gürsel Bey...
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Nezaket kurallarına en fazla uyan milletvekiliyim ama gerçekten yazık, yazık, yazık!
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, buyurun, toparlayın.
ATAY USLU (Devamla) - Arkadaşlar, Elâzığ depremi sonrasında, iyileştirme, depremin etkisini azaltma çalışmalarımız devam ediyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Elâzığ Milletvekili yok mu, Elâzığ Milletvekili?
ATAY USLU (Devamla) - Çadır kentleri kurduk, konteyner kentleri kuruyoruz. İhtiyaç malzemeleri bölgeye ulaştırıldı. Sosyal hizmet desteği veriliyor. Geçici barınma merkezleri kuruluyor. Şeker pancarı ödemeleri erkene alındı ticari hayat harekete geçsin diye. Tarım ve hayvancılık için destekler sürüyor. (CHP sıralarından gürültüler)
ATİLA SERTEL (İzmir) - Elâzığ Milletvekili niye konuşmuyor?
ATAY USLU (Devamla) - Hasar tespit çalışmaları devam ediyor, yer çalışmaları devam ediyor. Bunların hepsi adım adım yapılıyor. Vergi ve sigorta ödemeleri için gerekli ertelemeler gerçekleştirildi. Devlet ve millet birlik içinde, el ele çalışmaları yapıyoruz, hayatı normalleştiriyoruz; Van depreminde yaptığımız gibi, geçmişte yaptığımız gibi.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Elâzığ Milletvekili yok mu?
ATAY USLU (Devamla) - Bakanlarımız bölgede, Hükûmetimiz bölgede, Cumhurbaşkanımız da oradaydı.
Bir yıla kalmaz Elâzığ'ı da Malatya'yı da tanıyamayacaksınız, oraların hepsini modern hâle getireceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)