GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:13.12.2012

AK PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP KARAHAN USLU (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün 2013 mali yılı bütçesi üzerine söz almış buluyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, altmış üç yıldan beri, bu köklü kurumun aracılığıyla opera ve bale sanatlarında dünya birikimini ülkemize taşımakta ve kendi birikimimizi de dünyaya ihraç etmekte, en geniş ölçekte insanlığa aktarmaktadır. Bu çerçevede, sanat ve kültürün ürettiği birleştirici kültürel zeminler arasında özgün bir yere sahip olan opera ve bale sanatlarına, birçok mesnetsiz ön yargının aksine, cumhuriyet tarihi boyunca en fazla sahip çıkan iktidarın AK PARTİ iktidarı olduğu da belirtilmelidir. Bu sahiplenişe sadece birkaç örnek verirsek: Bakanlar Kurulu kararı 1993 yılında alınmasına rağmen, ancak kuruluşu 2008 yılında gerçekleşen Samsun Devlet Opera ve Balesi; yine, 2007 yılından beri düzenlenen İzmir Genç Solistler Yarışması; 2008 yılından bu yana düzenlenen Uluslararası İstanbul Bale Yarışması; 2010'dan itibaren de Uluslararası İstanbul Opera Festivali kurumumuzca düzenlenmekte; yine, 2008 yılından bu yana da Bilim Dans Topluluğu, 2011'de İstanbul Modern Dans Topluluğunun kuruluşu gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. 2002 yılından bu yana da kuruma 606 yeni kadrolu sanatçı alınmak suretiyle kurumun gücü ve dinamizmi artırılmıştır.

Diğer taraftan, ilk kez sadece Türk sanatçıları tarafından üretilmiş sanat eserlerinin halka sunulduğu Eskişehir Ulusal Opera ve Bale Günleri'nin düzenlenmeye başlanması, 9 Türk cumhuriyetinin katılımıyla TÜRKSOY bünyesinde ülkemiz liderliğinde Türkiye Cumhuriyetleri Opera Birliğinin oluşturulması ve ilk kez bir Türkiyeli sanatçının, Selman Ada'nın bestelediği bir operanın Alman Devlet Opera ve Balesi tarafından sergilenmeye başlanması da artık farklı sanat dallarında da rüştünü ispat eden, dünyaya kendi kültürünü bu alanda da ihraç etmeye başlayan güçlü Türkiye'nin iz düşümüdür.

Ulusal ve uluslararası turneler, temsil sayıları, geçmiş dönemlerde hiç ulaşılamayan düzeyde artmıştır. Sanatı sadece imkânı olanlar için olmaktan çıkaran, sanatı herkes için ulaşılabilir kılan bir yaklaşım sergilenmiştir. 2009'da 242 yerli eser seyirciyle buluşurken 2012'de bu rakam 392 olmuştur. Yine, toplam sergilenen eserlerin 2009'da sadece yüzde 29'u ülkemiz sanatçılarına aitken bu rakam 2012'de yüzde 41'e ulaşmıştır ve işte, sanatta gerçek millîlik de budur, kendi değerlerini sahipleniş de budur. Bu yaklaşımın artık bir toplumsal karşılığı olduğu da ifade edilmelidir. Bir zamanlar -işte, çeşitli iller versiyonu vardır- iline opera gelmiş, izlemişler, çıkışta sormuşlar "Nasıldı?" diye, "Bu ilimiz il olalı böyle zulüm görmemişti." diyerek ancak sanat dallarına nasıl yabancı olduğumuz hususunun espri konusu olabildiği günlerden, Anadolu'nun, artık kendi hikâyelerine sahip çıktığını, sanata da, evrensel kültürün ürünlerine de ilgisinin giderek arttığını her yıl gişe gelirleri ve seyirci sayısındaki artış üzerinden de gösterebiliyoruz. Rakamsal verilerle ifade edersek, bir önceki yıla göre 50 bin yeni seyircinin daha eklendiğini, bir yılda 439.619 kişi tarafından Devlet Opera ve Balesinde sergilenen eserlerin izlendiğini ve sanatı yerelle buluşturan bu perspektif sayesinde sürekli bu rakamın arttığını görüyoruz.

Devlet Opera ve Balesi sadece bir sanat kurumu değil, bir eğitim kurumu olarak da çocuklara ve gençlere çeşitli eğitimler vermekte, 2010 yılından beri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla imzalanan anlaşma çerçevesinde, devlet koruması altındaki çocuklarımızın da sanat kariyeri almasına fırsat tanınmaktadır. İlk kez bir çocuk opera ve balesi olarak düzenlenen bir sahneye de AK PARTİ iktidarı döneminde sahip olunduğu ifade edilmeli. Bugüne kadar opera ve baleye en büyük yatırımı yapan hükûmetlerin AK PARTİ hükûmetleri olduğunu, 2002 yılından 2012 yılına kurum bütçesinin yüzde 203 arttığını, 2012'den 2013'e yüzde 19'luk bir artışla 212 milyon Türk lirasına ulaştığını ve bir ülkede sanatta kaydedilen gelişmelerin ve gösterilen başarıların kamu bilincinin gelişmişliğine, düşünce gücünün ve özgürlüğün artışına?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEYNEP KARAHAN USLU (Devamla) - ?toplumun ortak bir estetik düzeye ulaşmışlığına işaret ettiğini belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Uslu.