| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 12.02.2020 |
HDP GRUBU ADINA AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Arkadaşların işi bitti, hızlıca çıkarlarsa, biz en azından burada işimize devam edelim arkadaşlar.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de bütün Genel Kurulu selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, biz burada kayyumlarla ilgili çokça konuştuk. Bu, bizim en azından parti olarak gündemimiz olmaya devam edecek, bu Meclisin de gündemi olması gereken bir mesele. Bugün de Sayıştay raporlarında yer alan kayyumla yönetilen belediyelerimizdeki usulsüzlüklerin, yolsuzlukların bir komisyon kurularak araştırılmasıyla ilgili konuşacağız. Çünkü takdir edersiniz ki İçişleri Bakanı bizim parti üyelerimizle uğraşmaktan, el ilanlarımızın dağıtılmasını engellemekten işte kayyumların yaptıklarını çok da umursamıyor ya da Kürt düşmanlığı ve HDP düşmanlığı o kadar ayyuka çıkmış ki suç işlenebilir, yeter ki belediyeler HDP'nin elinde olmasın gibi bir algıyla şu anda neredeyse bütün belediyelerde çokça yolsuzluk ve usulsüzlük olmakta.
Hatırlarsınız, arkadaşlar, 11 Eylül 2016'da ilk kayyumlar atanmıştı, 96 belediyemize kayyum atanmıştı. Bu belediyelerin, atanan kayyumların icraatları çarşaf çarşaf, fotoğraf fotoğraf, fatura fatura ortalığa saçılmıştı, bunlar aslında Sayıştay raporlarında çokça da yer bulmuştu. Şimdi, bir de son Sayıştay raporlarında da yine, kayyumların...
Sayın Başkan, gerçekten, ben kendim ne dediğimi anlayamıyorum. Eğer böyle olacaksa ben baştan başlamak durumunda kalacağım. Gerçekten anlayamıyorum, ben kendi sesimi duyamıyorum. Böyle bir çalışma usulü olmaz arkadaşlar.
BAŞKAN - Sayın Başaran, biz sizi ilgiyle dinliyoruz, devam edin.
Buyurun.
Arkadaşlar, lütfen biraz sessiz, lütfen.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, ifade ettiğimiz gibi, 11 Eylül 2016'da ilk kayyumlar atanmıştı. Bu kayyumların icraatları fatura fatura, fotoğraf fotoğraf, çarşaf çarşaf ortalığa saçılmıştı. Bunlar Sayıştay raporlarında da yer bulmuştu. Şimdi, en son Sayıştay raporlarında da yine, kayyumların yaptığı yolsuzluklar, hukuksuzluklar ortaya çıktı. Maalesef, dediğim gibi, İçişleri Bakanlığının bununla ilgili herhangi bir şekilde bir girişimi yok. Hatırlarsınız, belediyelere kayyum atamaları, bir yerlere para gönderme gibi delilsiz, elde belge olmadan birtakım gerekçelerle yapılmıştı. Belediyelerimiz bizim yönetimimizdeyken yolsuzluk, hukuksuzluk yapıldığına dair tek bir evrak ortaya çıkmadı.
Şimdi, arkadaşlar, Sayıştay raporlarından birkaç tane örnek vereceğim, sadece birkaç tane: Bakın, bu raporda, 31 Mart 2019 seçiminden önce -bu, Mardin Belediyesiyle ilgili- seçime on dokuz gün kala, 12 Martta yaklaşık 2 milyon 165 bin TL'ye, bakın 2 milyon 165 bin TL'ye 121 tane binek aracı kiralanmış, 121 tane. Tabii, biz bu araçların ne için kullanıldığını biliyoruz. Bu araçların kiralanma usulü de belirtilen, olması gerektiği biçimde maalesef olmamış. Sayıştay raporlarına yansıyan usullerde... Şöyle bir şey yazıyor Sayıştay raporunda: Hizmet alımı, yapım işi ve mal alımı adı altında yapılan 16 ihaleye değinilmiş, toplam maliyeti 38 milyon olan 16 ihalenin pazarlık usulüne göre yapıldığı söylenmiş ancak bu ihalelerin hiçbirinin pazarlık usulüne göre yapılmaması gerekiyor Kamu İhale Kanunu'na göre arkadaşlar.
Şimdi, Sur Belediyemizle ilgili yansıyan birtakım belgeleri, bilgileri yine Sayıştay raporuyla söyleyeyim. Sayıştay raporuna göre, Sur Belediyesi, kayyumların ne kadar iyi olduğunu bütün televizyonlarda yaygınlaştırmak için televizyon kanallarına -aralarında Hürriyet ve Sabah olmak üzere ve TRT Kurdî olmak üzere- 46.747 lira ödeme yapmış. Bu da usule aykırı bir biçimde yapılan ödeme.
Şimdi, arkadaşlar, biz bunlarla ilgili olarak onlarca örnek tespit ettik, size anlatabiliriz. Sayıştay raporlarına göre, şu anda, kayyumlar, usulüne aykırı bir biçimde ihaleler yapıyor, bu ihalelerin usulüne aykırı yapılmasını da şöyle açıklıyor: "İşte -tırnak içerisinde söylüyorum- terörle iltisaklı birilerine gidebilir." diye türlü gerekçelerle yapılmış. Bununla ilgili bir tane daha örnek var arkadaşlar: Yeşilli Belediyesi. Bu, kayyum belediyesi değil ama bu AKP belediyelerinin zaten genel yapısı... Cumhurbaşkanı gelecek diye hızlıca bir park yapılması gerekiyor. Hızlıca park yapılmadan önce, normalde yapılması gereken ihale usulüyle değil hızlıca pazarlık usulüyle ihaleye çıkılmış -hatta bu ihaleye dair evraklar da yok- bir çöp alanı hızlıca bir yeşil alana çevrilmiş. Yani kayyum belediyeleri ve AKP belediyeleri, Sayıştay raporlarına da yansıdığı biçimde, ihale usullerini görmezden gelerek birilerine peşkeş çekecek birtakım yaklaşımlarla türlü usulsüzlük ve yolsuzluklar yapmışlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, konuşmamın başında ifade etmiştim, bir daha ifade edeyim: İçişleri Bakanlığının, bu Sayıştay raporlarındaki belgeleri, bilgileri toplayıp, bunları delil kabul edip derhâl resen bunlarla ilgili soruşturma başlatması gerekiyor, resen ama henüz bugüne kadar bunlarla ilgili atılmış bir adım yok; 31 Mart seçimlerinden önce ortaya çıkan yolsuzluklar, hırsızlıklarla ilgili de yok; son Sayıştay raporuyla ortaya çıkan, 31 Mart seçiminden sonra ortaya çıkan yolsuzluk, hırsızlıklarla ilgili de yok.
Onun için, arkadaşlar, bizim, İçişleri Bakanlığından bir beklentimiz kalmadı, yargıdan da bir beklentimiz kalmadı. Eğer bunun aksini iddia edenler varsa da bir komisyon kuralım, bütün partilerden oluşan komisyonumuz Sayıştay raporlarını da incelesin, belediyenin içerisindeki bu belgeleri, evrakları da incelesin; bu paralar, bu ihaleler kimlere gidiyor, kimlere rant sağlanıyor; halkın ihtiyaçlarını gidermek için, halka hizmet etmek için var olan belediye bütçesi kime hizmet için kullanılıyor, hep beraber araştıralım diyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)