GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:55
Tarih:12.02.2020

CHP GRUBU ADINA HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle buradan iktidar partisine bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. İktidar partisi, on yedi yıllık tek başına iktidarlığın vermiş olduğu öz güvenle şöyle bir şey yapıyor: Türkiye'nin siyasi tarihinin kendisiyle başladığını ve kendisiyle biteceğini düşünüyor ve topluma da bunu pompalıyor. Yani bunu niye söylüyorum? Bunu, özellikle darbelerle yüzleşmek üzerinde söylüyorum. Bu ülkede 27 Mayısta darbe oldu, 12 Martta darbe oldu, 12 Eylülde darbe oldu, 28 Şubat darbesi yaşandı, e-muhtıralar yaşandı, 15 Temmuz darbesi yaşandı. Yalnız bu ülkede sadece 15 Temmuz darbesi yaşanmış gibi Türkiye'nin siyasi tarihini yeniden yazamazsınız. Biz 15 Temmuz darbesi yaşandığında da, 12 Eylülde de, 12 Martta da hep şunu söyledik, dedik ki: "Darbelerle yüzleşelim, darbelerle hesaplaşalım, darbeleri Türkiye'nin demokrasisi adına bir fırsata çevirelim." Ama siz, bunu, özellikle 15 Temmuz darbesini kendi iktidarınızı sağlamlaştırmak adına bir fırsata dönüştürmüş durumdasınız.

Bu fırsat ne? Bu fırsatın en önemli, en somut göstergesi değerli arkadaşlar, seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlardır. Şimdi bu kayyumlarla ilgili birçok şey söyleyebiliriz aslında ama esasında şunu söylemek istiyorum: Türkiye bütün yolsuzluklarla hesaplaşmak zorunda, kayyumların yaptıkları yolsuzluklarla da hesaplaşmak zorunda; Türkiye demokratikleşmek istiyorsa yolsuzluklarla mutlaka hesaplaşmak zorunda. Ama öyle bir şey oldu ki eskiden Türkiye'de bir yolsuzluk yapıldığında herkes oraya fokuslanırdı, oraya odaklanırdı, herkes onu konuşurdu; bugün yolsuzluk o kadar yaygınlaştı, o kadar sıradanlaştı ki yolsuzluk Türkiye'de bir kültür hâline geldi ve artık hiç kimse yolsuzluğa şaşırmıyor çünkü "Çalıyor ama çalışıyor." kültürünü siz yerleştirdiniz. O kadar yaygınlaştı, o kadar sistematik hâle geldi ki bu toplum yolsuzluğun neresinden tutacağını artık bilmiyor.

Bakın, kayyumlar eliyle ne yapılmış, Sayıştay raporlarında bunlar açık. Kayyumlarda öyle bir mide varmış ki 1 ton 600 kilo fıstık yemiş, değerli arkadaşlar; öyle bir mide varmış ki özel kalemin bütçesinden bir ayda 59 bin liralık yemek faturası ödemiş yani ye ye bitirememiş.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Doymadınız, ye ye doymadınız! 2 ton fıstık yenilir mi!

HASAN BALTACI (Devamla) - Kayyumlar ne yapmış? Kayyumlar gelen misafirlerini ağırlamış. Bir misafir gelmiş, İçişleri Bakanı Sayın Soylu; hani, şu "Hesabını sormazsam namerdim." diyen İçişleri Bakanı gelmiş Mardin'e, gezmiş tozmuş, bir tane kuyumcuya gitmiş, kuyumcuda da tespihlere bakmış, bizim sabır çektiğimiz tespihlere bakmış, arkasından Mardin Belediyesine o kuyumcudan 39.883 liralık fatura gitmiş; şu gördüğünüz tespihin taneleri 1.200 liraya gelmiş değerli arkadaşlar, şu gördüğünüz tespihin taneleri 1.200 liraya gelmiş.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Altın varak...

HASAN BALTACI (Devamla) - "Ayıp" desem, o çizgi çoktan aşıldı; "günah" desem, Diyanet elinizde, oradan da yırttınız ama halkın öfkesinden yırtamazsınız değerli arkadaşlar, bunu buradan bir kez daha söylüyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

"Yolsuzlukları araştıralım." derken, niye yolsuzluklar araştırılmıyor biliyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HASAN BALTACI (Devamla) - Eğer yolsuzluk bir kez araştırılıp bir yolsuzluktan hesap sorulursa şu tespih taneleri gibi bu düzenin dağılıp gideceğinden korkuyorsunuz. Sizi bu tespih taneleri gibi bir arada tutan bağ, yolsuzluktur. Yolsuzluklardan hesap sorulmadıkça bu ülke demokratikleşemeyecek.

Teşekkür ediyorum. (CHP, HDP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)