GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:55
Tarih:12.02.2020

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Coğrafi Bilgi Sistemleri Kanun Teklifi üzerindeki değişiklik önergesi üzerinde söz aldım.

Tabii, teklifle getirilen düzenlemelerin önemli bir bölümünün yapı ve inşaat sektöründeki sermaye akışının sürdürülmesi ve rant odaklı olduğunu ifade etmek isterim çünkü coğrafi bilgi sistemleriyle ilgili yalnızca tek maddede düzenleme var. Benim söz aldığım bu madde, 29 Haziran 2001 tarihinde çıkarılan söz konusu 4708 sayılı Kanun'un 5'inci maddesiyle ilgili, burada bir değişiklik yapılıyor. Şöyle deniliyor mevcut yasada: "Yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli, Endüstri Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Serbest Bölgeler ve Sanayi Siteleri onaylı sınırı içerisinde yer alan tüm yapılar için %75 indirimli uygulanır." Bunu yüzde 30'a indiriyor. İlk etapta baktığınız zaman yapı denetim firmalarının hizmet bedeli indiriminin yüzde 75'ten yüzde 30'a çekilmesi olumlu gibi karşılanabilir ancak deprem bölgesinde yer alan bir coğrafyaya sahibiz yani coğrafyamız deprem bölgesi, dolayısıyla da yapı denetim meselesinin ciddiye alınması gerekiyor. Yani yapı denetimi meselesi üzerinde indirimler uygulayarak, zorunlu indirimlere tabi tutarak yapı denetimi meselesini zora sokacak uygulamalardan kaçınmamız gerekiyor.

Şimdi, şöyle bir gerçek var: Ülkedeki bina stokunun yüzde 10'unun yenilenmesi, yüzde 30'unun da onarılması gerekiyor. TÜİK verilerine göre, ülkemizdeki konutların yaklaşık yüzde 40'ı da kaçak durumda ve yapı denetimi meselesinde de şöyle bir durumla karşı karşıyayız: Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, yaptığı denetimler neticesinde, birçok yapı denetim kuruluşunun denetledikleri yapıların yerlerini dahi bilmediklerini ortaya çıkartıyor. Yani yapı denetim firmalarının büyük çoğunluğu sadece kâğıt üzerinde yapı denetimi yapıyorlar. Yani bunların, yapı denetim firmalarının gidip inşaatları denetledikleri yok ve dolayısıyla, bu indirimler rekabeti doğuruyor, bu rekabette işlemler de çoğu yerde personel çalıştırmadan, teknik eleman çalıştırmadan, yeterli mühendis çalıştırmadan, yeterli kontrol elemanı çalıştırmadan, sadece kâğıt üzerinde, belgeyle yapılan işlemlerden ibaret oluyor. Şimdi, böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımız bir yerde, işte Elâzığ depreminde, Malatya'da görmüş olduğumuz gibi ya da beklenen İstanbul depreminde -Allah muhafaza- yaşayacağımız -gerçeği de görmemiz gerekir- üzere, ciddi anlamda tahribatlara ve yıkımlara yol açacak sonuçlar doğuruyor. O nedenle, yapı denetimi meselesinde indirimler uygulamak yerine, binaların, yapıların denetlenmesi konusunu daha ciddiye alan ve bu konuda yapı denetim firmalarını daha zorlayan bir yerden uygulamaları düzenlememiz ve kanunları çıkarmamız gerekiyor.

Şimdi, ekonomik amacın ve rekabetin olduğu yerde bu yapı denetim firmalarının denetim ücretlerinde indirim yapılması durumu, denetim firmalarının yaptıkları işlerin de aksamasına neden oluyor. Bu birçok verilerle ortaya konulmuş durumda yani birçok kuruluş da bu konuda yapmış olduğu incelemeleri ortaya koyuyor. Denetim kuruluşlarında çalışan personelin istihdam esaslarının yeniden düzenlemesi ve kuruluşların sıkı bir denetime tabi tutulmaları gerekiyor. Bu durum, yapıların sadece kâğıt üzerinde denetlendiğini ve bunun önüne geçilmesi gerçeğini de ortaya koyan bir durumdur.

Değerli arkadaşlar, kentsel dönüşüm uygulamalarına karşı itirazlar giderek artarken yani kentsel dönüşüm meselesinin imar rantına dönüştürülmesine karşı itirazlar artarken 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16'ncı maddeyle, ülkemiz tarihindeki en kapsamlı imar affı uygulaması da yürürlüğe girmiş durumda. Mühendislik ve mimarlık mesleklerinin yok sayıldığı 7143 sayılı Kanun'la, planlama, mimarlık ve mühendislik süreçlerinden geçmemiş, teknik olarak sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz yapılar, başvuru yapan yurttaşların beyanıyla, hiçbir teknik koşul aramaksızın meşrulaştırılmakta, yasallaştırılmaktadır. Yapı güvenliği ve yapıların afetlere karşı dayanıklı bir sağlamlıkla inşa edilmesi yalnızca yetkili mimar ve mühendislerin hizmetleriyle sağlanabilir durumdadır. O nedenle, burada yapı denetim firmalarının indirimleri üzerinde bir düzenleme yapmak yerine, yapı denetim firmalarının görevlerini yerine getirebilecekleri birtakım teknik zorunlulukları ortaya koymamız ve çıkaracağımız kanunları yapı denetim firmalarının işlerini daha iyi yapabilecekleri zorunlulukları oluşturacak koşullar üzerinden kurgulamamız gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Bu duruma yönelik itirazımız bundandır.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)