GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:13.12.2012

MHP GRUBU ADINA SİNAN OĞAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli muhalefet milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarında oturan 17 adet değerli milletvekili; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ve Rekabet Kurumunun hâlihazırda görüşülmekte olan 2013 yılı bütçesi için?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sizde kaç adet var? Ne bu saygısızlık!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - MHP'de kaç adet var, baktın mı oraya sen hiç? Burada 1 adet kişi konuşuyor, burada kaç adet var?

SİNAN OĞAN (Devamla) - ?Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, konuşmama 27 Mayıs 1980 yılında, 12 Eylül öncesinde ülkemizde oynanan karanlık oyunlar içerisinde, hain bir pusuda kurban verdiğimiz Gümrük ve Tekel Bakanımız, Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ı saygıyla, rahmetle anarak ve örnek siyasi kişiliğini, örnek Gümrük ve Tekel Bakanlığını hatırlatarak başlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, yalnız, her ne kadar Gümrük ve Tekel Bakanlığını konuşsak da, Rekabet Kurumunu konuşsak da bir şey göstermek istiyorum.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Gümrük ve Ticaret Bakanlığı.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Adalet ve Kalkınma Partisinin bakanlıklarıyla ilgili değişik bir örnek, herhâlde buna bir cevabınız vardır: Şu gördüğünüz Ulaştırma Bakanlığımızın kimlik kartı, üzerinde Türk Bayrağı var, Türk Bayrağı. Önceki uygulamadaki kimlik kartının üzerinde Türk Bayrağı var. Bunu da yeni sitelerine koydukları -teyit de ettim- yeni kimlik kartında Türk Bayrağı kalkmış.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Niye?

SİNAN OĞAN (Devamla) - Efendim, Türk Bayrağı'ndan niye rahatsızsınız? Mevcut Türk Bayrağını niye kaldırıyorsunuz? Bunu, gelin, burada bir izah edin Allah aşkına.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Ulaştırma Bakanlığı yok, öğleden sonra bütçesi.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Fark etmez, sizin Bakanlığınız değil mi, başka bir Bakanlık mı Sayın Bakan?

RECEP ÖZEL (Isparta) - "Ulaştırma Bakanlığı" dedin ama.

SİNAN OĞAN (Devamla) - "Ulaştırma Bakanlığı" diyorum.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ulaştırma Bakanı var mı orada?

SİNAN OĞAN (Devamla) - Niye, farklı bakanlıklarda mı? Farklı bakanlık mı? Ulaştırma Bakanlığına sahip çıkmıyor musunuz, sizin Bakanlığınız değil mi? Yeri gelmişken ifade edeyim, Ulaştırma Bakanı da gelir, burada cevabını verir.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Öğleden sonra. Tamam tamam.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Sayın Ulaştırma Bakanı, niye acaba Türk Bayrağı'ndan rahatsız, gelir bunun cevabını verirsiniz.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) - Kimse Türk Bayrağı'ndan rahatsız olmaz.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI (Rize) - Ters yerden girdin!

SİNAN OĞAN (Devamla) - Bu arada, Yerli Malı Haftası'nı kutluyorum değerli milletvekilleri. İçinde bulunduğumuz hafta Yerli Malı Haftası. Biliyorsunuz, yerli malını korumak gümrüklerden başlar. Bu sebeple, Gümrük Bakanlığımızın, âdeta kaçakçılığa yol verme bakanlığına dönüşmüş Gümrük Bakanlığımızın bunu da dikkate almasını öneriyorum kendisine.

Şimdi, Sayın Başbakan, geçtiğimiz günlerde burada bir konuşma yaptı ve dedi ki: "Kaçakçılığa geçit vermiyoruz." Sayın Başbakan ve hemşehrisi Sayın Gümrük Bakanımızın, bir hemşehrisinin raporuyla bunu nasıl yalanladığını, kendi hemşehrisini, Rizeli hemşehrisini nasıl yalanladığını size okuyayım müsaade ederseniz. Rize Ticaret Odası tarafından 2012 yılının başında "Çay Sektörü-Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı bir rapor hazırlanıyor. Raporda deniyor ki: "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kendine has yapısı nedeniyle çay kaçakçılığı olağan ticaret hâline gelmiştir."

SADİR DURMAZ (Yozgat) - Canlı hayvan kaçakçılığı da olağan hâle geldi.

SİNAN OĞAN (Devamla) - "Yapılan tüm uyarı ve önlemlere rağmen kaçak çay ticareti engellenememiş ve hatta kaçakçılık artarak devam etmektedir."

Sayın Başbakan, birkaç gün önce burada, pazartesi günü "Kaçakçılığa geçit vermiyoruz." demişti. Sayın Başbakanımıza ve Sayın Gümrük Bakanımıza, sayın hemşehrisinin, sayın hemşehrimizin, Rizeli hemşehrilerimizin bu raporunu okumalarını tavsiye ediyorum.

Şimdi, Hükûmetin memlekette bir gümrük kapısı var, bir de âdeta PKK'nın sınırlarımıza getirip tahsilat yaptığı gümrük mıntıkaları var. Şimdi, nasıl kaçakçılığa geçit vermiyorsunuz? Daha bugün basına yansıyan kaçakçılıkla ilgili raporlarda, sadece petrol kaçakçılığından yılda 3 milyar dolar hükûmetin yani devletin, yani Türkiye'nin bir kaybının olduğu ifade ediliyor. On yıllık iktidarınız boyunca da yaklaşık 25 milyar dolar paranın sadece akaryakıt kaçakçılığından devletin cebine değil, terör örgütü PKK'nın cebine ve yandaşların cebine girdiği daha bugünkü gazetelerde ifade ediliyor. Böylesine sıkıntılı bir Bakanlıkta çalışan gümrük memurlarımızın, gümrük muhafaza memurlarımızın can güvenliğinin olmadığının bizzat ben şahidiyim. Nerede şahidiyim? Iğdır Dilucu'da vatandaşlarımızın âdeta belli gruplarca kaçırılmasının, gümrük memurlarımızın orada rahat faaliyet gösterememesinin ve sesini çıkardıklarında da sürüldüklerinin ben bizzat şahidiyim.

Şimdi, öyle bir devirde yaşıyoruz ki eskiden katırlarla kaçakçılık yapılırdı, şimdi  boru hattı döşemişler. Evet, boru hattı, sınırımıza 3 kilometre boru hattı döşemişler, yetmemiş -hakikaten şaka gibi- bir de rafineri kurmuşlar. Sayın Bakan, rafineri kurmuşlar ya, sınırımıza 3 kilometre boru hattı döşemişler, ucuna da rafineri kurmuşlar. Siz ne iş yapıyorsunuz, bunlardan nasıl haberdar değilsiniz? Böyle bir şey nerede olur ya? Bugünkü Türkiye'de sınırımıza rafineri kuruyorlar, sınırımıza 3 kilometrelik boru döşüyorlar ama Bakanlığınızın bundan haberi yok.

Şimdi, yetmedi, kalkıyorsunuz, bir de -kaçakçılık konusunda bakanlığınızın koordinasyonunda yeni bir şey hazırlanıyor- diyorsunuz ki: "Hapis cezasını ispat için yükümlülük kamu kurumlarına verilecek." Sayın Bakanım, bunu da bir daha düşünmenizi istirham ediyorum.

Ve tabii, Gümrük Bakanlığının önemli -hem de Ticaret Bakanısınız- işlevlerinden birisi de bizim tüccarı korumak, bizim nakliyeciyi korumak. Bugün İran'da bizim yüzlerce tırımız İran gümrüğü tarafından mahkemeye veriliyor sudan sebeplerle. Yüzlerce, binlerce tırımıza değişik vesilelerle, "Yok, deponun boyutu şöyleydi; yok, böyleydi." diye cezalar kesiliyor, mahkemeye veriliyor, rüşvetler alınıyor, yol parası alınıyor, toprakbastı parası alınıyor ama aynı ülkenin tırları Türkiye'de cirit atıyor; 1 depoyla değil, 3-4 depoyla gelip cirit atıyor. Bunun da bizim Türk tırlarının, Türk nakliyecilerinin özellikle rekabet şansını azalttığını ifade etmem lazım ve tabii, özellikle Dilucu Gümrük Kapısı'nda Türk tırlarına, Iğdırlı vatandaşlarımıza uyguladığınız bu haksız durumu da dile getirmem lazım.

Hakkâri'de, Van'da, Doğu Beyazıt'taki diğer gümrük kapıları size bağlı değil mi Sayın Bakan? Bir tek Iğdır'daki gümrük kapısı mı size bağlı? Nasıl oluyor, bir memlekette 2 ayrı uygulama oluyor? Iğdırlı vatandaşların 3 litre, 5 litre fazla mazotuna milyonlarca lira ceza yazıyorsunuz, tırlarına el koyuyorsunuz, hemen yanı başımızda millet gidip oradan? Doğu Beyazıt'ta sokaklarda satılan kaçak mazota sesinizi çıkarmıyorsunuz. Aynı şekilde, Hakkâri'de? Şimdi, yeni istatistikleri yine okudum, Türkiye'de en çok kaçak mazotun geçtiği sınır kapısıdır Hakkâri, oradakine göz yumuyorsunuz. Eğer biz bu memlekette yaşıyorsak, eğer bu memleketin kanunları hepimiz için geçerliyse o zaman bu durum nedir? Yok, hepimiz için geçerli değilse, memleketimizin bir bölümünü siz görmezden geliyorsanız ve başka bir planınız varsa onu da söyleyin, onu da biz bilelim.

Boralan Sınır Kapısı vardı. Tabii, Boralan Sınır Kapısı yıllardır yılan hikâyesiydi, o da yalan hikâyesine döndü, hâlâ açılabilmiş değil.

Hayvancılık, özellikle Iğdır'da hayvancılık bitme noktasına geldi. Neden? Çünkü sınırdan o kadar çok kaçak et geçiyor, kaçak hayvan geçiyor ki Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da -ki geçim kaynağının önemli bir kısmı hayvancılıktır- sınırlarımızdan geçen kaçak et dolayısıyla hayvancılık da bitme noktasına geldi. Piyasada satılan kaçak sigaranın, alkolün haddi hesabı yok. Normal piyasada satılan ürünlerin beşte 2 oranındaki kısmı kaçak yani öylesine bir durumdayız ki memlekette her şeyin kaçağını? Hiç uzağa gitmeyin, şuradan Meclisten çıkın, Kızılay'a doğru gidin Sayın Bakan,  her şeyin kaçağını Kızılay'ın göbeğinde bulabilirsiniz. Dolayısıyla da buna bir bakmanızda fayda var.

Tabii, Mersin Limanı'nda PKK'nın nasıl kaçakçılık yaptığı, Barzani'yle nasıl ortak çalıştığını da hepimiz yakından biliyoruz. Gümrük Bakanlığı binasını sel alıyor, Sayın Bakan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİNAN OĞAN (Devamla) - ?yeni yaptırdığınız daha. Samsun'u sel almıştı bunu ekranlardan görmüştük, biliyorduk. Vatandaşın normal oturduğu binayı sel alıyordu da Bakanlığınız binasının sel alması, alttan Bakanlık binasının su çekmesi?

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Oğan.

SİNAN OĞAN (Devamla) - ? bu da ilginç bir durum.

Rekabet Kurumuyla ilgili de aslında söylenecek çok şey var ama maalesef vaktimiz buna yeterli olmadı.

Yeni bütçemizin, her şeye rağmen, buna rağmen de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Oğan.