| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 13.12.2012 |
CHP GRUBU ADINA ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, 12 Eylül cuntasının tam otuz iki yıl önce yaşını büyülterek astığı Erdal Eren'i sizlerin huzurunda saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) O gün bu kararı veren mahkemelerin bugün de Silivri'de görev başında olduğunu da üzülerek gördüğümü belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun 2013 yılı bütçesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bu kurumun bütçesiyle ilgili konuşmadan önce, bugün ülkemizdeki tütün üretiminin ve alkol üretiminin ne durumda olduğuyla ilgili kısaca size bilgi vermek isterim. 2002 yılında toplam 472 bin tütün üreticisi vardı, bugün bu sayı sadece 70 bin kişidir. 2002 yılında tütün ekilen alan 230 bin hektar idi, bugün 110 bin hektara gerilemiştir. Ocak 2003'te en düşük sigara fiyatı 0,85 liraydı, en yüksek sigara fiyatı ise 2,75 liraydı, 70'lik Yeni Rakı 8 liraydı; şu anda en düşük sigara fiyatı 5 lira, yüzde 588 artış; en yüksek sigara fiyatı 8,5 lira, yüzde 310 artış; Yeni Rakı 51,50 lira, yüzde 640 artış olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. Sigara ve alkolde 2002'den bugüne kadar ortalama olarak yüzde 500 zam yapılmıştır.
İBRAHİM YİĞİT (İstanbul) - Rakı içmesinler diye?
ORHAN DÜZGÜN (Devamla) - Sayın Vekilim, "Rakı içmesinler diye zam yaptık." diyorsunuz ama viskinin de keşke vergisini düşürmeseydiniz ben de size katılırdım o zaman. Siz "Rakı içmeyin de viski için." demeye getiriyorsunuz, onu biliyorum ben.
Evet, değerli arkadaşlarım, TEKEL'in özelleştirilmesinin ardından TEKE''e ait 6 sigara fabrikasının yanı sıra, 110 adet yaprak tütün işletmesi, 19 alkollü içki üretim tesisi, 84 pazarlama müdürlüğü, 10 tuz işletmesi, 1 kibrit fabrikası ve 1 sung ipek viskoz fabrikası kapatılmıştır. Bu kapatılan fabrikaların arasında Tokat Sigara Fabrikası da vardır. Sayın Tokat vekilim de burada, kendisinin Tokat'ta bir sözü var: "Eğer bu fabrika kapatılırsa Başbakanlığa ilk önce ben giderim." diyordu. Sayın Vekilimden bu sözünü gerçekleştirmesini bekliyorum.
ENVER YILMAZ (İstanbul) - Dediğini yapar.
ORHAN DÜZGÜN (Devamla) - Ben de inanıyorum.
Alkollü içkilerde 17 fabrika mülkleriyle birlikte Kasım 2003 tarihinde Nurol Limak Özaltın Tütsab Girişim Grubuna 292 milyon dolar bedelle satılmıştır. Bu girişim grubu iki yıl sonra yüzde 90 hissesini ABD'li Texas Pacific'e 810 milyon dolara, Texas Pacific ise 2011 yılında İngiliz Diageo firmasına 2,1 milyar dolar bedele satmıştır.
Değerli arkadaşlarım, yüce Meclisin saygınlığı açısından sizlerin de çok hoşunuza gitmediğini bildiğim "peşkeş çekme" sözcüğünü kullanmak istemiyorum ama Türkçe'de de böyle bir satışı ifade edecek başka bir kelime de bulamıyorum. Bu nedenle de özür diliyorum.
Bugün, gelmiş olduğumuz koşullarda sigara piyasasında kaçak sigara oranı yaklaşık yüzde 20-25 oranındadır. Peki, değerli arkadaşlarım, bu kaçakçılık işini kim yapıyor bu ülkede? Bunu hepimiz biliyoruz, terör örgütü yapıyor yani bugün bu ülkede satılan sigaraların her biri bizim çocuklarımıza kurşun olarak yağdırılıyor. Daha öncesinde Meclise verdiğimiz terörün finansmanın engellenmesiyle ilgili yasa çıkarılmış olsaydı belki bugün, bu sigara kaçakçılığı da engellenmiş ve satılan sigaralar bizim çocuklarımıza kurşun olarak dönmezdi diye düşünüyorum.
Bu arada Sağlık Bakanlığımıza da tavsiyem odur ki sigara paketlerinin üzerine yazılan spotlara bu konuyu da eklerse sanırım halkımıza sigarayı bıraktırma konusunda etkili olacaktır diye düşünüyorum.
Yine, değerli arkadaşlarım, bugün sizlerin reddimirasta bulunduğu ANAP'lı yıllarda, Sayın Özal en çok sigara kaçakçılığını engellemekle övünürdü, derdi ki: "Bizden evvel sigara kaçakçılığı vardı." Sizin uygulamış olduğunuz tütün politikaları sonucunda maalesef sigara kaçakçılığı yeniden hortlamış durumda.
2012 Temmuz ayında Bilgi Üniversitesinde bir festival düzenleniyor, bu festivalden sonra da konuklara içki ikram ediliyor. Tabii, bu içki ikramından sonra Sayın Başbakanın bir anda gazabı bu kuruma yöneliyor. Hâlbuki, bu kurumun hiçbir yerde alkol ruhsatı vermek gibi bir yetkisi yok, bu yetki tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı fakat Sayın Başbakanımız sanırım bu konuyu bilmiyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) - Tam tersine, yanlış.
ORHAN DÜZGÜN (Devamla) - Yine Deniz Feneri, Deniz Fenerinin? Bu kurumun depoları Deniz Fenerine depo olarak kullanılıyor, umut ediyorum ki Sayın Başbakanın bundan da haberi yoktur. Bu olayın sonucunda değerli arkadaşlarım, Sayın Babacan bir Bakanlar Kurulu toplantısının sonucunda bu kurumun kapatılacağını söylüyor. Kapatılacak olan bir kuruma neden bütçe yapıldığını anlayabilmiş değilim açıkçası. Anlaşılan o ki ölüme sebebiyet verenler cenaze masraflarını üstlenmek istiyorlar. Biz ülkede tütünün öldürülmesi için herhangi bir rol üstlenmedik, bu nedenle de cenaze masraflarına iştirak edemeyeceğiz, kusura bakmayın.
Bu nedenle, kurumun bütçesine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak "hayır" oyu vereceğimiz açıklıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Düzgün.