GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:13.02.2020

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ben, size bugün bu, zaman dilimi içinde mümkün olduğunca onuruna sahip çıkan bir halkın eşitlik, özgürlük talebiyle sokakları doldurduğu Gezi direnişinden bahsetmek istiyorum. 18 Şubatta bir iddianameye sıkıştırılan, sıkıştırılmaya çalışılan Gezi direnişinin duruşması var ve orada yargılanan arkadaşlarımız sadece 5-6 kişiden ibaret değil. Kimler Gezi'de bir aradaydı? Zaman elverdiğince bunu anlatmaya çalışacağım.

Tarih 31 Mayıs 2013, bir halk, özgürlük ve saygı talebiyle tam 79 ilde -İçişleri Bakanlığının verileriyle- 2,5 milyon kişi sokaklara döküldü. Bunun bir nedeni vardı ve bunun ayak sesleri vardı. O şifre skandalları nedeniyle bugün mahkûm ettiğiniz Ali Demir... On yıl boyunca hakları elinden alınan, üniversite hakkı elinden alınan, geleceği elinden alınan liseliler sokaklardaydı, evet çünkü geleceklerine sahip çıkıyorlardı; kadınlar sokaklardaydı çünkü yaşamlarına müdahaleye karşı çıkıyorlardı. Evet, "3 çocuk, 5 çocuk doğurun." "Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum." diyenlerin karşısında "Bizim gibi 3 çocuk, 5 çocuk ister misiniz?" diye sokakları doldurdu insanlar, kadınlar ve sadece direnişi değil, sadece talepleri değil, aynı zamanda direnişi de değiştirdi. "Küfürle değil, inatla diren." diyen kadınlar isyanın biçimini de değiştirdiler ve güney illerinde özellikle neden bu kadar insan öldü ve bunlardan 3'ü Antakyalı, hiç düşündünüz mü? Çünkü bu, aynı zamanda, AKP'nin Suriye politikalarına karşı direnen Antakya halkının isyanıydı; bu, Alevilerin isyanıydı; yoksulluğa karşı neoliberal politikalarla geleceği elinden alınan halkın tüm Türkiye'de direnişiydi Gezi ve başından itibaren itibarsızlaştırmaya, bölmeye çalışılan bütün çabalara rağmen her çevreden insan bir bütün olarak bir araya geldi; ne Kürt-Türk diye bölebildiniz ne genç-yaşlı diye bölebildiniz ne kadın-erkek diye bölebildiniz; hep beraber direndi herkes ve bu direnişe Lice'de saldırı olduğunda "Diren Lice!" diye ses verdi Türkiye'nin dört bir tarafından eşitlik isteyen, özgürlük isteyen halk. Ve sonuna geldik, bir iddianameye sıkıştırılmaya çalışılıyor ve bedel ödetilmeye çalışılıyor. Bunun bir nedeni var çünkü siz halkın isyan ettiği gerici politikaları, neoliberal politikaları sürdürmekte ısrar ettiğiniz için yeniden bir isyanla karşılaşmamak üzere bedel ödetmeye çalışıyorsunuz.

Geçtiğimiz gün Taksim Dayanışması bir açıklama yaptı -basını ele geçirdiğiniz için bu açıklamayı duymamış olabilirsiniz- diyor ki: "Gezi davasında -hepimiz, sadece Taksim Dayanışması değil- yargılananların 'Yapmadım.' 'Etmedim.' 'Görmedim.' 'Duymadım.' demesini kimse beklemesin."

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kim onlar?

OYA ERSOY (Devamla) - Evet, hiçbiriniz beklemeyin, biz hepimiz oradaydık, onurumuza sahip çıktık, bu ülkede eşitlik ve özgürlük özlemimizi söyledik.

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Ülkeyi bölmek için oradaydınız!

OYA ERSOY (Devamla) - Gezi davası, Ali İsmail Korkmaz'a son tekmeyi atan Polis Mevlüt Saldoğan'ın mağdur sıfatıyla katılımını kabul ederek, akıl sağlığının yerinde olmadığını kendisi de kabul etmiş olan tanığın sesli ve görüntülü ifadesini avukatlardan sakınarak ve duruşma salonuna dahi getirmeden yargının bir parçası olan savunma avukatlarını zan altında bırakarak yargılananların ve savunma avukatlarının tanığa soru sorma hakkını ihlal ederek, reddiheyet talebini hiçe sayarak, AİHM kararlarını da tanımayarak, sadece hukukla değil; vicdanla, akılla ve mantıkla da ilişkisi olmadığını ispat etmiştir. Gezi hiçbir iddianamenin hiçbir yeniden kıymetlendirilmiş Fetullahçı dosyasının kirletemeyeceği kadar büyük bir toplumsal gerçekliktir ve Türkiye'nin geleceğidir.

Biz Taksim Dayanışması olarak, 2012 yılının Şubat ayında ilk toplantımızı yaptığımız andaki taleplerimizin de Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiği ve çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OYA ERSOY (Devamla) - Son bir süre.

BAŞKAN - Tamamlayın.

OYA ERSOY (Devamla) - ...gencecik çocuklarımıza kıyan, polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da parklarda, meydanlarda, sokaklarda; özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam talep eden milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasında durmaya devam edeceğiz. Bir suçlu arıyorsanız, evet, burada suçlu var. Bu suçlu; Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik ve Ahmet Atakan'ın katilleridir suçlu olan ve bunlardan mutlaka ve mutlaka bu ülkede hesap sorulacak.

Bu davada adı bile geçmeyen bu canlarımıza Gezi'yi sonuna kadar savunmak bizim, hepimizin borcudur. Gezi'yi savunduk, savunmaya devam edeceğiz. 18 Şubatta da Silivri'deyiz. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)