GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:13.02.2020

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 161 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 28'inci maddesi hakkında verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde konuşma yapmak için söz aldım. Bu vesileyle Yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Teklifin 28'inci maddesi Yüksek Fen Kurulu Başkanlığıyla ilgilidir, 4735 sayılı Kanun'u bir ek maddeyle takviye etmektedir. Bu ek maddeyle oluşan tüm olumsuzlukların, nizanın ve ihtilafların çözümünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yer alan Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının yetkili olacağı hükmünü içermektedir. Böylece, kamu ihale sözleşmelerinden doğacak her türlü aykırılık, ihtilaf ve çekişmenin Yüksek Fen Kurulunca çözüleceği belirtiliyor.

İdari ve adli yargıya ait olan tüm ihale sözleşme ihtilafları ve devamı hususlar idari bir organa çekilmiş olmaktadır. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir, hukuk devletinden feragat etmektir, keyfî idareye kapı aralamaktır, bu itibarla, ceberut bir devlet anlayışının farklı bir yüzüdür. Ama AKP iktidarı gerçekten kamu ihalelerinde ve sözleşmelerinde on yedi yıldır ne yaptı? Diğer taraftan, AKP, yerel iktidarda, örneğin, İstanbul'da yirmi beş yıldır ne yaptı, ona bakmak lazım.

Değerli arkadaşlar, AKP'nin bu konuda sicilinin bozuk olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ülke baştan aşağı ranta, soyguna ve yağmaya maruz kalmış; ülkenin satılmadık kamu tesisi, gayrimenkulleri, kıyıları, toplanma alanları bırakılmamıştır. Bu yağma düzeninin halkı bir felakete doğru sürüklediği gerçeği kapatılmak istenmektedir.

Değerli milletvekilleri, son on yedi yılda tahrip edilen Türk idare sistemi, maalesef, can çekişmektedir. Genel idare, mahallî idareler, genel idarenin taşra yapısı, yargı erki, askeriye, Hariciye, Maliye, kısaca hepsi tahribattan nasibini almıştır. Teşkilatlarda disiplin olmadığı gibi ehliyet ve liyakat da tahrip edilmiştir. Yukarıdan ne kadar emrederseniz edin, onu icra edecek ve anlayacak personelimiz artık mevcut değildir. Değerler de yok oldu, ahlak, maneviyat, devlet malına saygı, teamül uçup gitti. Ne yazık ki toplumu bir yığın hâline dönüştüren bu yıkıcı icraatlar, kurgulanan biatçı geleneğe gidişatı hızlandırmaktadır.

Değerli milletvekilleri, düşünün İhale Kanunu on yedi yılda en az 150'den fazla değiştirildi. Niye değiştiriliyor? Çünkü kişiye özel yasa koyma ve rant beklentisinden. Bu teklifle de en az 10 yasada değişikliğe gidilmektedir. Özellikle; imar, yapılaşma, kamulaştırma, arsa üretimi, kıyıların kullanımı, inşaat ve tesisler hakkında bir torba kanunla karşı karşıya olduğumuz gerçektir. Bundan çıkan sonuç: Yakın geçmişte yerel yönetimci gözüken AKP iktidarları nedense bugün, yerel yönetimlerin yetkilerini tırpanlamakta, belediye iş ve hizmetlerini ağırlıklı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle gördürmeye yönelmiş olmaktadır. Bunun sebebi acaba 31 Mart seçim mağlubiyeti olabilir mi? Bu da yine bir AKP idari kültür yozluğu olarak değerlendirilmelidir. Hâlbuki, demokrasinin bir ülkede kökleşmesinin ana koşulu, yerel demokrasinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Görüyoruz ki iktidar hızlı çöküşünün yavaşlatılması için tüm yetki ve gücü -maddi gücü de dâhil- elinde tutmanın telaşını yaşamaktadır. Bu yöntem asla devletimize ve milletimize bir yarar getirmeyecektir. İmar ve yapılaşmada, kentsel dönüşümde pasif kalan bir belediye yönetimi asla düşünülemez.

Değerli milletvekilleri, 28'inci maddeye dönersek, bu madde yargı yetkisinin bir idari kurula devrinin olduğu açıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çelik.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Gelin, idari yargı yetkisini bu Fen Kuruluna vermeyelim.

Evet, sonuç olarak, Allah bizi her türlü bela ve musibetlerden korusun, devleti de çok iyi yönetecek yönetici elit heyetine bizleri kavuştursun diyorum. Önergemizin kabulünü diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar.)