| Konu: | Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 13.02.2020 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 161 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 29'uncu maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Bu maddeyle 4735 sayılı Kanun'a bir ek madde ilave edilmektedir. Bu ek maddeyle yüklenici veya idarelerin sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeniyle yargılama veya Sayıştay incelemesine konu edilmemiş olmak şartıyla anlaşmazlığın çözümü için yüklenici itirazlarının sözleşmeyi düzenleyen idarelere kesin kabul aşaması tamamlanıncaya kadar yazılı olarak yapılacağı, ilgili idarelerin bu itirazları en geç otuz gün içinde Yüksek Fen Kuruluna gönderecekleri ve Yüksek Fen Kurulunun itirazları en geç altmış gün içinde inceleyerek karara bağlayacağı ve bu kararların ilgili idarece uygulanacağı belirtilmektedir. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının yerine getirdiği görevlerine bir yenisi daha eklenmektedir ve bu, uygundur.
Değerli milletvekilleri, son zamanlarda ülkemiz çeşitli afetlerle karşı karşıya kaldı. Elâzığ ve Malatya depremi, Van Bahçesaray çığ olayı ve Sabiha Gökçen Havaalanı'nda uçağın pistten çıkması. Biz, sıkıntılı anlarda milletçe birlik ve beraberliğin güzel örneklerini verdik. Bu felaketlerde çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralananlar oldu, ölenlere Allah'tan rahmet diledik, yaralılara acil şifalar diledik, "Ucuz kurtulduk." dedik, "kader" dedik.
Değerli milletvekilleri, bütün bu afetler ve kazalarda halkımızın perişanlık yaşamaması için işlerin, görevlerin liyakatli, ehliyetli, dürüst ve ahlaklı kadrolarca yerine getirilmesi şarttır. Gerçekten her iş ehline verilirse, ehlinin elinden çıkarsa dürüst ve makuldür.
Tarihten bir örnek vermek istiyorum: Kanuni Sultan Süleyman döneminde, bildiğiniz gibi, Osmanlı Devleti gelişmişliğin zirvesindedir. İstanbul'da görev yapan Avusturyalı diplomat Busbecq "Türkiye'de şahsi meziyet ve kabiliyetten başka hiçbir şeye kıymet verilmez. Herkes liyakat, bilgi, ahlak ve seciyesine göre bir mevkiye tayin edilir. Ahlaksız, bilgisiz ve tembeller hiçbir zaman yüksek mevkilere çıkamazlar. Osmanlıların başarısının hikmeti budur, Türklerin en büyük düşmanı iltimastır." diye yazar. Ama birkaç yüzyıl sonra ise Osmanlı Devleti, devlet adamları, kadrolar liyakatsiz, ehliyetsiz, mal ve paranın peşinden koşan ahlaksızlarla doldurulunca, bilim terk edilince gerileme ve çökme kaçınılmaz olmuştur.
Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir süre önce "Bize Ömerler lazım, bu Ömerleri bulduğumuzda şu andaki konumumuzdan daha ileri bir konuma geçeceğiz." ifadesine dayanarak Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz'i bir derleme yazısından alıntı yaparak anlatmak istiyorum: Ömer Bin Abdülaziz, cömertliği, alçak gönüllülüğü ve adaletiyle ün yapmıştır. Sarayın lüksünü devlet hazinesine bırakması, köleleri azat etmesi, sıradan birisi gibi yaşaması ve benzeri icraatlarıyla Emevilerin şatafatlı uygulamalarına son verir; halkın şikâyetçi olduğu, adları zulüm ve yolsuzluklara karışmış vali ve memurları görevden alır. O zamana kadar Emevilerce el konulan malların tespitini yaptırarak bunları hak sahiplerine iade eder. Devletin kendisine bağladığı maaşı reddeder, çok küçük bir rakamla yetinir. Kamu mallarını yetim malına benzeten Ömer, oldukça mütevazı bir hayat yaşar. İç barışa büyük önem veren Ömer Bin Abdülaziz, tüm muhalif gruplara adil bir yönetim uygular. Gayrimüslimlerin şikâyetlerine de kayıtsız kalmaz. Mali alanda yaptığı düzenlemelerle de dikkat çeker, devlet hazinesini sadece halkın refahını yükseltmek için kullanır. Adaleti, sadeliği ve alçak gönüllülüğüyle bir Ömer Bin Abdülaziz geçti bu dünyadan. Dönemin sömürü çarkının tekerine çomak soktuğu için yine kendi ailesinin elinden yitip gitti ama ismi ve adaleti dünya tarihine kaydedildi. Böyle Ömerlere ihtiyaç vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Örnek alınması ümidiyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)