| Konu: | Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 13.02.2020 |
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Coğrafi Bilgi Sistemleri Kanun Teklifi'yle getirilmek istenen, yapılmak istenen düzenlemelerin içerisinde, harita mühendislerinin, 3 bin harita mühendislik bürosunun ve 3 bin harita mühendislik bürosunda çalışan yaklaşık 30 bin insanın beklemiş olduğu önemli düzenlemeler var.
Aslında, bu kanunla getirilmek istenen düzenlemeler tekil anlamda bakıldığında olumlu ama yasanın ilk çıkışı ve on yıldır uygulamasına baktığımız zaman, uygulamada ortaya çıkan problemleri gidermesi mümkün değil.
Bu kapsamda, Mecliste harita mühendisi olan milletvekilleri olarak, son bir, bir buçuk yıldır samimiyetle bir çalışma yürütüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisinden harita mühendisi olan Osman Boyraz, Selahattin Minsolmaz, İlyas Şeker; Milliyetçi Hareket Partisinden harita mühendisi Milletvekili Baki Şimşek ve Cumhuriyet Halk Partisinden ben bir komisyon oluşturduk, "Bu sorunu nasıl çözebiliriz?" dedik. Bu, lisanslı harita bürolarıyla ilgili yaşanan adaletsizliği çözmek üzere tüm paydaşları, sektörün tüm paydaşlarını birkaç kez bir araya getirdik, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden bürokratları da o toplantıya dâhil ettik ve soruna çözüm aramaya çalıştık. Büyük ölçüde yaklaştığımız, uzlaştığımız konular oldu. Sonuçta bu yasa maddesi önümüze geldiğinde "Biz on yıldır süren bir problemi çözelim. Ortada tek bir diploma var, 2 tane meslek dalı oluştu. Bu haksız rekabetin önüne geçelim, tekelleşmenin önüne geçelim. Bir tarafta 240 tane lisanslı büro dururken 3 bin tane serbest harita mühendisleri bürosunun açlığa mahkûm edilmesinin önüne geçelim." dedik ve samimiyetle, bütün milletvekilleri arkadaşlarımız bir konuda uzlaştık.
Dün, uzlaştığımız konularla ilgili her partiden milletvekili arkadaşımızla -5 milletvekilimiz- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gittik ve önerilerimizi tek tek sıraladık. Oradaki bürokrat arkadaşlarımızla birlikte bu sabah hazırlanan önerileri aldık, Meclise getirdik. Mecliste bu önerilerin imzalanıp onaylanmasını, bu yasanın değişmesini beklerken birden şöyle bir manzarayla karşılaştık: "Bunu bu kanunda değiştirmeyelim, başka bir kanun maddesi içerisine koyalım." denildi.
Şimdi, değerli arkadaşlar, her partiden milletvekili uzlaşmış, bürokratlar uzlaşmış, kanun teklifini getiren, bu kanun teklifinin altına imza atan ilk imza sahibi Mustafa Demir burada bir haksızlık olduğunu kabul etmiş ve değiştirilmesi gerektiğini söylemişken şimdi, burada son dakikada ne oldu, bir türlü anlamış değilim. Yani herkesin uzlaşısı bu ülke için yeterli değil mi değerli arkadaşlar? Şimdi kim kime çalım atıyor, kim kime haksızlık yapıyor, kim kimin arkasından dolaşıyor? Eğer bürokrat milletvekilinin arkasından dolaşıyorsa, çalım atıyorsa Parlamentoya, koca bir ayıptır, yazıktır. Eğer bürokrat samimi ise, bizler samimi isek neden bu yasa bugün bu Mecliste değiştirilmiyor aklım almış değil; yani daha nasıl bir toplantı yapılması gerekiyor, bu haksızlıkların daha nasıl ortaya konulması gerekiyor bir türlü anlamış değilim.
Değerli arkadaşlar, biz eğer bu akşam bu yasayla ilgili, herkesin uzlaşmış olduğu bir öneriyi burada geçirebilirsek inanın, Türkiye kazanacak; 50 bine yakın meslektaşımız var, onlar kazanacak. Yok, eğer geçiremezsek 50 bine yakın meslektaşımız şöyle bir duygu yaşayacak: "Lisans sahibi olan lobi kazandı." Bir lobinin kazanmış olduğu duygusunu bu ülkeye yaşatmayalım değerli arkadaşlar; gelin, vaktimiz varken bu işi değiştirelim. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, öyle bir şey ki anlatması çok zor, teknik bir mesele ama basit bir şekilde anlatacağım: Bir doktor düşünün, ameliyata giriyor, ameliyata girerken hastanın tansiyonunu ölçebiliyor. Ama o doktor ameliyat yapmazken "Senin tansiyon ölçme yetkin yok." deniliyor bu yasayla birlikte. Yani böyle bir garabet var ortada. Bu garabeti, hazır bu kadar uzlaşma varken birlikte çözebiliriz değerli arkadaşlar. Çok uzun süredir yaşanmamış bir şeyi bu ülkeye yaşatabiliriz, uzlaşmayla bir haksızlığın önüne geçebileceğimizi tüm Türkiye'ye gösterebiliriz. Bence vakit çok geç değil, bu Parlamento gece üçe kadar da çalışır, sabah beşe kadar da çalışır. Bu haykırışı lütfen duyun değerli arkadaşlar. Bir başka torba kanuna, bir başka kanuna lütfen ertelemeyelim, hazır herkes uzlaşmışken, sizden rica ediyorum, bu kanunu adalet temelinde çözelim.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)