GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:13.02.2020

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 161 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 31'inci maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Son günlerde FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmaları yeniden alevlendi. Hepimizin bildiği gibi, FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimi, öncelikle, Atatürkçü subaylar ve ülkesini seven insanımız tarafından önlendi ve o tarihte ülkemiz topyekûn darbeye ve darbecilere karşı olduğunu net bir tutumla gösterdi. Gerçekleşmesi hâlinde büyük acıların ve kargaşanın yaşanacağı bu girişimin ülkemizi yönetenlerce iyi anlaşılması, bugüne kadar yapılan hataların tekrarlanmayarak halkı birleştirici ve bütünleştirici politikaların izlenmesi hep beklendi, umut edildi.

Bugün üzerinden üç buçuk yıl geçmesine rağmen darbeye ilişkin birçok husus açıklığa kavuşturulamadığı gibi, yaşanan gelişmeler hem bizim hem de milletimizin kafasını karıştırmaktadır. FETÖ terör örgütü üyeleri ve destekçilerinin ekonomik olarak nasıl bu kadar güçlendiklerini ve kamuda nasıl bu kadar ihale alabildiklerini araştırmak gerekmektedir. Hâlâ bir tehdit olarak devam ettiği iddia edilen kripto şirketler, siyasetçiler, iş adamları ve kamudaki destekçileri bir bir ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda daha önce verdiğimiz araştırma önergelerinin hepsi 1'inci parti ve ortağı tarafından reddedildi. Bugün en çok tartışılan konuların başında FETÖ terör örgütünün ekonomik gücü gelmektedir. Örgütlenebilmenin en önemli kaynaklarından biri olan ekonomik güç, ülkeyi yönetenlerce desteklenmediği müddetçe elde edilmesi mümkün olmayan bir güçtür. On yedi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde birçok bakanın, milletvekilinin ve çeşitli kademelerdeki bürokratların ve siyasetçilerin FETÖ terör örgütü elebaşı olarak ilan edilen şahsa dizdikleri övgüler, bize bu desteğin nerede olduğunu açıkça göstermektedir.

Değerli milletvekilleri, İsmail Ok Bey'in geçen gün söylediklerinin tamamının arkasındayım ve tekrar ediyorum: Her gün Suriye'nin kuzeyinden kınalı kuzu şehitlerimiz gelirken, Van Bahçesaray'da -çığ altında kalan 2 kişiyi kurtarmak için gelenlerden 39 kişi daha- toplamda 41 kişi tedbir alınmadığı için çığ altında kalıp ölürken, yolcu garantili havaalanına kazanç sağlamak için yenilenmeyen pist sebebiyle üçe bölünen uçakta 3 kişi hayatını kaybederken, Hatay'da yoksulluktan insanlar kendilerini yakarak canlarına kıyarken biz şu anda ne yapıyoruz? Ahlat'ta 1.071 metrekare oturum alanlı saray yapılması için kanun teklifi görüşüyoruz. Ne yapıyoruz? Yerel yönetimleri kazanan muhalefet belediyelerinin yetkilerini kısacak kanun tekliflerini görüşüyoruz. Bu, İsmail OK Bey'in tarif ettiği durum değil de nedir Allah aşkına? Bir de buna tepki gösteriyorsunuz. Van Bahçesaray'da ölenlerin haberi gelirken bu ülkenin Cumhurbaşkanı Kırıkkale'de keyif çayı dağıtıyordu.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifini kabaca incelediğimizde, AK PARTİ bu teklifle ne yapıyor, vatandaşlarımıza yine kısaca anlatalım: Yabancı gerçek kişilere, millî güvenliğimizi tehdit eden askerî bölgeler ile tabii kaynaklarımızın yer aldığı haritaları pafta pafta 50 Türk lirasına satmayı amaçlıyor. 17 büyükşehir belediye başkanlığını kaybettiği için Anayasa'nın 138'inci maddesine ve Danıştay kararlarına aykırı olarak belediyelerin yetkilerini ellerinden alıp kendi yönetimindeki TOKİ'ye devrediyor. Ecrimisil istemeye, tahsiline ve taşınmazların tahliyesine ilişkin işlemleri uygulamaya veya Millî Emlak Genel Müdürlüğü eliyle uygulatmaya yönelik yetkiyi yine TOKİ'ye vermeyi amaçlıyor. Bu kanun teklifiyle, Salda Gölü kıyılarının "millet bahçesi" adı altında rant elde edebilmek için gasbedilmesini öngörüyor. Bunun kimlere peşkeş çekileceğini bilmiyoruz ama burada herhangi bir kamu yararı olmadığını görüyor, doğal güzelliklerin bozulacağını biliyor ve üzülüyoruz. Bitlis'in Ahlat ilçesinde Van Gölü kıyısında Sayın Cumhurbaşkanı istedi diye tesis yapıyoruz. Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından bu isteği iptal edilmesine rağmen şimdi bu maddeyi Meclisten geçirip kanunlaştırarak Anayasa Mahkemesi kararını delmek istiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Bahşi.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, unutmayınız ki Meclis yasa yapar, yürütme ve yargı, üzerine düşen görevi bu yasalar doğrultusunda yerine getirir. Parlamentomuzu yetkisiz ve etkisiz hâle getirmenize izin vermeyeceğiz. Bizler, burada Türk milletini temsil ediyoruz. Burada çıkaracağımız yasalar, bir kişinin değil yüce Türk milletinin yararına olmalıdır. Bugüne kadar milletin menfaati dışında hiçbir kanun teklifine "evet" demedik, bundan sonra da demeyeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)