| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 18.02.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi hakkında konuşmak üzere AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
İş sağlığı ve güvenliğini korumak adına dünyada bununla ilgili kanuni düzenlemeler, İngiltere'de 1833, İsviçre'de 1840, Fransa'da 1841, Almanya'da 1849 ve ABD'de 1877 yılında yapılmıştır. Ülkemizde de Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1865 yılında Dilaver Paşa Nizamnamesi'yle Ereğli ve Zonguldak kömür havzalarında çalışan işçilerin çalışma, beslenme ve tatil günleriyle ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Cumhuriyet Dönemi'nde de iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili pek çok düzenleme yapılmıştır. İlk defa, hükûmetlerimiz döneminde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20 Haziran 2012 tarihinde kabul edilmiş, 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1919 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurulmuş, 1932 yılında da Türkiye buraya üye olmuştur.
2019 SGK verilerine göre, bugün ülkemizde 4/A'lı çalışan 15 milyon 450 bin kişi mevcuttur. Ülkemizde meydana gelen iş kazaları sonucu oluşan can kayıpları bizleri de ziyadesiyle üzmektedir. İş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek, kazaları azaltmak, can kayıplarını önlemek için pek çok uygulama hayata geçirilmiştir. İstatistiksel anlamda iş kazalarında çok azalma yokmuş gibi görünmesinin altında yatan belki en önemli sebep, eskiden düzenli bir kayıt sistemimizin olmayışından ve iş yerine servisle giderken gerçekleşen trafik kazalarının da iş kazası içine alınması gibi nedenlerle kapsamın genişletilmesinden kaynaklanmaktadır. Çalışan sayısına göre değerlendirildiğinde, 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazası oranı 2002 yılında 13,3 iken bu, 2017 yılında yüzde 36 oranında azalarak 100 binde 8,5'lara düşmüştür.
6331 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle beraber, en ufak iş kazaları kayda geçirildiği gibi, kazaya ramak kala yaşanan olaylar dahi kayda geçirilmiştir.
Bu kanun neticesinde tüm iş yerleri, az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli olmak üzere üç sınıfa ayrılmış; tehlikeli, çok tehlikeli ve 50'nin üzerinde işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimleri, sağlığın korunması ve iş kazalarının önlenmesi alanında çalışanlarımıza eğitim vermekte, onların periyodik muayenelerini yapmakta, ayrıca çalışma saatlerinin düzenlenmesinde ve iş yerinde kaza riski oluşturabilecek ortamların düzeltilmesinde işverene yardımcı olmaktadırlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Bu kanunun uygulanmasında -benim de bir iş yeri hekimliği yaptığım dönemde gördüğüm- belki de iş yeri hekimlerimizin veya iş sağlığı uzmanlarımızın ücretlerini direkt olarak işverenden almaları dolayısıyla eksikliklerin yerine getirilmesinde biraz sıkıntılar da olmaktadır. Bu düzenlenirse gerçekten de iş sağlığı ve güvenliği alanında pek çok mesafe katedilmiş olur.
Diğer taraftan, HDP grup önerisinde iddia edilen, iş kazalarında işçilerin sendikalı veya sendikasız olması hususunun herhangi bir önemİ olmadığı kanaatindeyiz. Mutlaka sendikalı iyidir ama sendikalı işçiler daha çok düzenli iş yerlerinde olduğu için, iş kazaları da daha çok on iki ay çalışılmayan ve kayıt sisteminin daha az olduğu inşaat gibi, tarım sektörü gibi, orman gibi alanlarda olduğu için, sendikasız işçilerde sanki iş kazaları daha fazlaymış gibi görünmektedir.
Hükûmetlerimiz, iş kazalarının önlenmesinde ve iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında bugüne kadar pek çok adım atmıştır...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Kendi resmî raporlarınıza bakıyorsunuz...
İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - ...bundan sonra da iş kazalarının önlenmesi ve her türlü tedbirin alınması için çalışmalarına devam edecektir.
HDP grup önerisinin aleyhinde olduğumu bildirir, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)