GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:18.02.2020

CHP GRUBU ADINA KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuya geçirilen taşeron işçilerin ücretlerinin enflasyon karşısında korunması ve sosyal haklarının geliştirilmesi, aynı zamanda bu süreçte kadro alamayan işçilerin durumunun ele alınması amacıyla sunmuş olduğum Meclis araştırması önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

2018 yılında -sizin de hatırlayacağınız gibi- Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok coşkulu şekilde bir konuşma yapmış "Kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde çalışan 1 milyona yakın taşeron işçisine kadro veriyoruz." demişti; ben de çok heyecanlanmıştım. Daha sonra, o dönemlerde Konfederasyon Genel Başkanı olduğumdan dolayı Üçlü Danışma Kurulunda bulunan Çalışma Bakanımızdan listeyi istedim, listeye şöyle bir göz attım. Evet, taşeron işçisi olan kardeşlerimizin bazılarına kadro verilmiş. Kadro kimlere verilmiş? Sarayda çalışan bazı taşeron işçilerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışan bazı taşeron işçilerine -o dönem, hatırlarsanız Başbakanlık vardı- Başbakanlıkta çalışan bazı taşeron işçilerine, MİT'te çalışan bazı taşeron işçilerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde... Dolayısıyla baktığımızda, 250 bine yakın taşeron işçisine kadro verilmiş verilmesine ama bu işçilerin dışında kalan 750 bine yakın taşeron işçisine maalesef, kadro verilmedi ve bu arkadaşlarımız kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde şirketlere alındılar. Şirketlere alındılar ama sarayın talimatıyla daha sonra neler oldu? 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, 2020 yılına kadar bu işçi kardeşlerimize toplu iş sözleşmesi yasaklandı. Kadrolu çalışan işçi kardeşlerimiz -ben, çok alıyorlar demiyorum- ortalama 5 bin lira maaş alırken asgari ücretle çalışan arkadaşlarımıza yüzde 4+4 oranında zam yapıldı ve dolayısıyla kadrolu çalışan arkadaşlarımız 4 ikramiye alırken şirket işçilerine ikramiye verilmedi. Kadrolu çalışan arkadaşlarımıza sosyal hakları verilirken şirket işçilerine, maalesef, sosyal hakları da verilmedi.

Sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim, çok alıyorlar demiyorum ancak bu Mecliste sizlerle de görüştüğümüz zamanlar... İşçi emeklilerine yüzde 6 verildi, memur emeklisine yüzde 5 verildi ama kamuda çalışan 750 bine yakın taşeron işçisine, maalesef, yüzde 4+4 verildi; bu, Anayasa'ya aykırıdır. Dolayısıyla vermiş olduğum bu kanun teklifini tekrar gözden geçirmenizi ve -sizden müjdeli bir haber bekleyen Türkiye'de kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde çalışan 750 bine yakın işçi var- dolayısıyla bu konuyla ilgili gereğinin yapılmasını talep ediyorum.

Şunu da ifade etmek istiyorum: Türkiye'de çalışan 500 bine yakın belediye işçisinden 1 işçi arkadaşımıza bile, maalesef, kadro verilmediğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Evet, Gezi'yle ilgili, birçok arkadaşım bu kürsüden güzel şeyler söyledi; ben o arkadaşlarımın söylediklerine de katılıyorum. Ben de Gezi direnişi döneminde DİSK'in Genel Başkanıydım, o Gezi direnişinin de tam ortasındaydım. Yüz yıllık Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmesi ve ülkemizde eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, kardeşlik mücadelesi veren o güzelim insanları sizlerin huzurunda saygı, sevgiyle selamlıyorum. Tahliye olan Osman Kavala'yı ve beraat eden yol arkadaşlarımı da buradan ayrıca sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Onların bizim için birer suçlu değil, birer kahraman olduğunu buradan ifade ederken Gezi direnişinde kaybettiğimiz arkadaşlarımızı da sevgi, saygı, özlemle andığımı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Son olarak da şunu söylemek istiyorum: O Gezi direnişi içerisinde bizim, yüz yıllık ağaçların kesilmemesi için eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, kardeşlik, adalet istediğimiz günlerde bizim karşımızda İstanbul Valisi vardı. Bize karşı topunu da gönderdi, tüfeğini de gönderdi ama biz sadece demokrasi, sadece demokrasi istediğimiz zamanlarda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Beko.

KANİ BEKO (Devamla) - ...bizi dikkate almayan Vali, daha sonra sizlerin talimatıyla cezaevine gitti; ben ve benim gibi arkadaşlarımız da Türkiye Büyük Millet Meclisine geldi.

Sağ olun, var olun diyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)