| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 19.02.2020 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 176 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Gezi davası sonucunda çıkan karar, adalet adına umut vermekle birlikte, cezaya dönüşen uzun tutuklulukların nasıl mağduriyet yarattığını ortaya çıkarması bakımından da ibret vericidir. Ayrıca, Osman Kavala'nın tekrar gözaltına alınmasını da anlamak mümkün değil. Evrensel ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi Anayasa ve yasalarımızda da garanti altına alınmıştır. Yargı bağımsızlığının sağlandığı, adalete güvenin yeniden tesis edildiği bir Türkiye özlemiyle, bu yönde atılmış bir adım olmasını diliyorum. Ancak umudum var mı? Tabii ki yok. Sayın Cumhurbaşkanı önce, verilen mahkeme kararıyla ilgili "Bir manevrayla beraat ettirmeye kalktılar." deyip sonra, gözaltı kararıyla ilgiliyse "Bu karara saygı duymak lazım." demiştir. Tanrı'm, aklıma mukayyet ol, diyorum; bu kadar çelişki...
Değerli milletvekilleri, teklifin 2'nci maddesinde görüleceği üzere, faizsiz finansman yöntemlerinin çeşitlendirilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna yetki verilmektedir. Sadece nakdî kredi kullanan müşteriler tarafından sağlanan fonlara ilave olarak, gayri nakdî kredi kullanmışsa eğer, onları da sağlamış olduğu fonların mevduat sayılmaması hüküm altına alınmak istenmektedir. Genelinde ise bankacılık sektöründe ve sermaye piyasalarında idari, hukuki ve cezai yaptırımlar söz konusudur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bankalarla ilgili olarak en çok tartışılan konulardan biri de malumlarınız, ücret ve komisyonlardır. Bankaların kâr zarar tablosuna bakıldığında, 2019 yılında toplam faiz gelirlerinde yüzde 14'lük bir artış olduğu görülmekte, kredilerden alınan ücret ve komisyonlardaki artış ise yüzde 34,4'tür. Bankacılık hizmetleri gelirlerinde dosya parası olarak bildiğimiz hususta ise yüzde 34,6'lık bir artış meydana gelmiştir. Vatandaşımızın çaresizce, mecbur bırakılarak ödemek zorunda kaldığı dosya ücretlerine ve komisyona bir standart getirilmeli. Evine ekmek götürmekte zorlanan dar gelirli işçi, memur, emekli, çiftçi ve esnaf için bu önemli, arkadaşlar.
Diğer bir husus da vatandaşlarımızın acil sicil affı beklentisi. Malumunuz, kredi taksitini, çekini ödeyemeyen bir kişi, risk merkezi kayıtlarında, diğer bir deyimle kara listede yer alıyor. Borcunu ödese bile beş yıl boyunca kredi kullanamıyor. KOBİ'lerde de çok sıkıntı var. KOBİ kredilerinde takipteki kredi oranı yüzde 10,14; genel ortalamanın 2 katı olmuş. Küçük ölçekli işletmeler borcunu ödeyemiyor, bunun için de takibe uğruyor. Bunun için finansal yapılandırmanın acil olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Küçük ve orta ölçekli esnaf ve işletmelerin durumu ortada, siftahsız kepenk kapatıyor, işçilerin maaşlarını ödeyemiyorlar. Çiftçimizin hâli perişan, sıkıntı içindeler. Ziraat Bankasının tarım kredi borçlarını uygun şartlarda ödeyebilecekleri miktarda ve uzun vadede yapılandırmasını bekliyorlar. Çiftçilerimiz nefes almak istiyor. Mevcut yapılandırmanın hiçbir cazibesi kalmadığı için çiftçilerimizi rahatlatacak acil bir yapılandırma modeline gidilmeli.
İşsizliğe, mutfaktaki yangına kulak tıkayan AK PARTİ'nin bu teklifteki proje finansmanını Kanal İstanbul için düzenlemek istediğini biliyoruz. Kanal İstanbul Projesi'nin bir devlet projesinden çok, yandaş yerli ve yabancı şahıslara ve firmalara rant kapısı olacağı aşikârdır.
Benim bölgem Antalya'daki EYT'lilerin beklentileri var. Kapanan fabrika ve iş yerlerindeki işsiz kalan vatandaşların iş beklentisi var, akşam olduğunda evlerinin kapısından ellerinde ekmekle girmek isteyen insanlarımız var. 3600 ek göstergeyi de unutmayalım. Hani "Yasa hazırlıyoruz." diyorsunuz ya, ne oldu? Bizim hazırladığımız yasa tekliflerini Genel Kurula getirmiyorsunuz, önergelerimizi reddediyorsunuz. Hazırlayacağınız yasa teklifini bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)