GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:19.02.2020

MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 15'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Getirilmeye çalışılan bu kanun değişikliğiyle idari para cezalarındaki miktar ve oransallık açısından bakıldığında Anayasa'yla güvence altına alınmış olan hukuk güvenliği ilkesi, hukuki belirlilik ilkesi ve ölçülülük ilkesine aykırıdır. Bankacılık Kanunu'nun günümüzün ekonomik şartlarına göre düzenlenmesi bir ihtiyaçtır. Genel Kurula gelen her yeni kanun teklifiyle birlikte ekonomik gerçeklerden ve iktidarın ülkenin ekonomik gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha görmekteyiz.

Toplum, gizlenmeye çalışılan bir ekonomik buhranla karşı karşıyadır. Ne kadar gizlemeye çalışırsak çalışalım "Açım." diyerek intihar eden insanlar, en acı şekilde kendini yakarak intihar eden insanlarımızla birlikte ekonomik buhranın boyutları da göz önüne serilmektedir. Siz "Gerekirse simit satar, onurumla yaşarım." sözünü de yanlış anlamıştınız.

Ülkenin devlet bankası olan Ziraat Bankası, Simit Sarayını kurtarmak için 500 milyon lira kredi vermeye kalktığında, sosyal medya baskısı ve halkımızın tepkileri sonucunda geri adım atmak ve Ziraat Bankasını bu utançtan, Simit Sarayının sponsoru olmaktan vatandaşımız kurtarmıştı. Bunlar yaşanırken yerli üreticiler, çiftçiler tarlalarını ekemiyor, ekenlerse hasat edemiyor durumdaydılar. Tarım ve hayvancılığı desteklemek üzere kurulmuş olan Ziraat Bankası, maalesef sarayın yandaşlarına kredi vermekle yükümlü hâle getirilmiş durumdaydı. Üreten çiftçi, hayvan üreticisi, hayvanlarını ve tarlalarını, ata dede topraklarını satarak maalesef köyden kente göçmek zorunda kalmışlardı. Üreticimizin, çiftçimizin kredi taleplerini ucuz bir şekilde karşılamak üzere kurulmuş olan Ziraat Bankası üzülerek söylüyorum ki yandaşa altın tepside krediler sunmak durumundadır, Doğan medya grubunun Demirören grubuna satışı sırasındaki 700 milyon dolar verilen kredi gibi. Sahi, Ziraat Bankasının kuruluş amacı neydi?

Yine, bir devlet bankası olan Halkbankın var olma sebebi Türkiye'de kalıcı bir ekonomik kalkınma sağlamak, esnaf, sanatkâr ve küçük meslek sahiplerine uygun kredi temin etmekti ancak bu banka, yandaş medyayı beslemek, muhalefetin sesini kısmak için alet edilir durumdadır. Özel bankaların ve yabancı finans kuruluşlarının kredi vermediği Çalık Holdingin, Sabah ve ATV ihalesi için Halkbank ve Vakıflar Bankasından ciddi kredi aldığını biliyoruz. Bu krediler geri ödendi mi, bilinmez çünkü devlette "şeffaflık" ilkesi ortadan kaldırıldı, bu yasayla birlikte biraz daha karanlığa doğru sürdürülecek.

Kamu bankaları görev zararlarını açıklarlar. Bu açıklanan görev zararları Hazine tarafından kapatılıyor. Bu kurumların görev zararları için 3 milyar 821 milyon Türk lirası ödendi. Bu ödemenin yüzde 96'sı, yani 3 milyar 681 milyon Türk lirası Ziraat ve Halk Bankasının görev zararlarından oluşmaktadır. Vakıflar Bankası daha önce bir KİT'ken iktidar tarafından yapılan düzenlemeyle "özel banka" statüsüne kavuşturulmuş, Sayıştay denetiminden uzaklaştırılıp bir arpalığa dönüştürülmüş durumdadır.

Her gün onlarca şirket konkordato ilan ediyor, binlercesi iflas ediyor, ürettiğimiz tek şey vergi ve cezalardaki artışlar olmakta. Faiz düşürmekle enflasyonu düşürme planı da maalesef işlemiyor.

Türkiye'de geçen senenin en iyi sektörü 50 milyon turist sayısı ve 34 milyara ulaşan gelirle turizm sektörüyken, 2019 yılında bankacılık sektörünün turizme ödediği sorunlu kredi oranlarındaki artışa bakacak olursak 2019'un başında 4,88'ken 2 kat artarak 9,41'e yükselmiş, Türkiye'nin en iyi sektöründe batık krediler 150 milyar liranın üzerine çıkmış bulunmaktadır.

Sevgili arkadaşlar, "Sürekli aynı gemideyiz." diyorsunuz. Evet, aynı gemide olabiliriz fakat siz o geminin lüks kamaralarındayken bu halkı kürek mahkûmu hâline dönüştürdünüz diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)