| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 27.02.2020 |
CHP GRUBU ADINA TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İşsizliği konuşmamak utanılması gereken bir şeydir. İşsizliğin varlığı ya da konuşmak, tartışmak değil konuşmamak utanılması gereken bir şeydir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, doğası gereği, bu ülkenin bütün sorunlarına bu önergelerle çözüm getirmesi gereken ana mekândır. Hele hele 2017'deki referandum sonrası oluşan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden sonra, 82 milyonluk bir ülkenin bütün sorunlarını tek bir adamın çözeceğine inanmak gibi gafilce bir anlayışın olduğu yerde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin aksine bu konuları daha fazla konuşması gerekir. Bu konuya ilişkin ben de bir önerge verdim, partimizden birçok milletvekili arkadaşımız da önerge verdi. İYİ PARTİ'nin verdiği önergenin de ciddiyetle ele alınması gerekiyor.
Yine, Milliyetçi Hareket Partisinin, 20 milletvekilinin imzasıyla, bundan on gün önce Yozgat ilinin sorunları için vermiş olduğu bir önerge var, diyor ki: "Şehrimizin en önemli sorunu işsizliktir. İlimizde yaşanan yoğun göçün en büyük nedeni budur, bu sorun derinleşmektedir. Sorunun çözümü de yeni kurulacak fabrikalar, işletmeler ve yeni iş alanlarıyla mümkün olacaktır." Aynen katılıyorum, bu mantığı destekliyorum. Zaten Genel Başkanımız da her konuşmasında Türkiye'nin sorunlarının, demokratik, hukuka dayalı bir devlet ve üreten bir devlet olmakla çözülebileceğini söylüyor.
Şunu söylemek istiyorum: Burada konuşacağımız bu konu, artık politik farklı bakış açılarının ayrışma noktası değildir; bu, bir vicdan meselesidir. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevini yapma meselesidir, savsaklanamayacak bir sosyolojik sorundur. Her parti grubundaki arkadaşlarımızın empati yapıp özellikle çelişkiye düşmeyecek şekilde bu soruna doğru yaklaşmaları gerekmektedir. Türkiye'nin beka sorunudur bu, Türkiye'nin gelecek sorunudur. İşsizlik, Türkiye'nin ana sorunudur. Üretimsizlik, Türkiye'nin ana sorunudur. Üretimsiz bir Türkiye'nin dış dünya karşısında tutunabileceği hiçbir dal yoktur. Gencecik üniversite öğrencilerini yanlış politikalarınız nedeniyle, satıp savmalarınız nedeniyle, yanlış eğitim politikalarınız nedeniyle alana saldınız ve üniversiteli işsizler ordusu yarattınız. Çözümünü beraber bulmak zorundayız. Çözümü üretimden geçiyor, bu ülkenin farklı politik bakış açılarının vicdanen bir araya gelip çözüm üretmesinden geçiyor. Hiçbiriniz kaçamazsınız, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu, siz, asla kaçamazsınız. Bu konuları burada konuşmamızı engellerseniz sizi mahcup ederiz.
HACI TURAN (Ankara) - Kim engelliyor?
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Türkiye'de 8 milyon işsiz var, resmî, gayriresmî rakamları yan yana koyarsak 8 milyon işsiz var. Bunların aşağı yukarı yüzde 25'e yakını üniversiteli işsizlerden oluşuyor. Genç işsizlerin yarıya yakını üniversiteli işsizlerden oluşuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkanım, müsaade ederseniz toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Ortada bir tablo var. Türkiye'nin pırıl pırıl beyinlerini, fırsat verildiğinde, bu sıralarda belki de hepimizden çok daha verimli olacak beyinleri sokakta bırakıyorsunuz, patlayacak hâle getiriyorsunuz. Bu halkın alnından öpmek lazım. Sizin bu bütün kötü politikalarınıza, sizin bu bütün uyumsuz çalışmalarınıza, sizin bu bütün tahrik eden davranışlarınıza rağmen samimiyetle bizden çözüm bekliyor. Yoksula, işsize, aça -bu kadar tahammülü önlerine koyduktan sonra- herhangi bir tepki verdiğinde de "Şov yapıyor." demek siyasi adapsızlıktır, siyasi gaflettir.
Şimdi, burada, bu önergeyi birlikte oyladığımızda, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu kayırmacı davranıp sadece Cumhurbaşkanını korumak, onun olumsuz politikalarından meydana gelen sonuçları gizlemek anlamında elini "ret" şeklinde kaldırırsa bu utancı bize mal edemeyeceksiniz. Bu utanç, Türkiye Büyük Millet Meclisinin utancı olmayacak. Size, bu önergeye olumlu el kaldırmanızı tavsiye ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)