GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:14.12.2012

CHP GRUBU ADINA ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Kalkınma Bakanlığı, DAP, GAP, DOKAP ve KOP bütçesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, son söyleyeceğim cümleyi baştan söyleyeyim: Bakanlığınız baştan aşağı dökülüyor.

Şimdi, bugünkü, bütçesi üzerinde söz aldığım GAP, DOKAP, KOP'u inceledim. Biraz önce sayın milletvekilleri de söylediler, 225 milyon liralık bütçesiyle web sitesini düzenlemekten aciz bir kurum. 225 milyon lira bütçesi var ama bakın, Allah için konuşmak gerekirse bu idarelerin yani GAP, DOKAP ve KOP idarelerinin giriş bölümleri çok süslü ve çok güzel cümlelerle dolu ve bir de bir şey daha yapmışlar bu bütçeyle: Ortalama zekâya sahip lise mezunu bir çocuğun yapabileceği ve her bir çalışmada yapılan iyi bir SWOT analizi yapmışlar. Onun dışında icraat yok, onun dışında kalkınmayla ilgili hiçbir şey yok. Zaten bu kuruluşların orada niye olduğu da tartışmalı çünkü aynı amaç için kurulmuş kalkınma ajansları var; aynı bölgelerde, aynı amaçla... Amaç cümlelerine bakarsanız, bu idarelerle kalkınma ajanslarının amacı aynı.

Ama, geçenlerde burada konuşma yaptım araştırma önergesi verdiğimde. Kalkınma ajansları bunlardan çok daha beter dökülüyor. Kalkınma ajanslarına 2008'den bu yana 1 milyar 700 milyon TL para harcandı. Daha önce bir konuşmada söylemiştim, yine söylüyorum: Gerçek bir performans değerlendirmesi yapılırsa yani bugüne kadar yapılan çalışmaların altına çift çizgi çekilip bu kadar harcanan paranın "Türkiye ekonomisine katkısı ve yaratılan istihdam" diye iki tane kriter koyarsanız sonuç sıfıra yakın çıkar.

Şimdi, ben buraya gelirken koridorda elinde bilgisayar olan yüzlerce bürokrat gördüm. Biraz sonra size hemen rakam ulaştıracaklar, diyecekler ki: "Kalkınma ajanslarında, verilen bu paraların karşılığında şu kadar istihdam yaratılmıştır." Sayın Bakan, bu doğru değil; sizi sürekli yanıltıyorlar çünkü kalkınma ajanslarının hiçbir tanesinde doğru bir performans değerlendirmesi yoktur. Biraz sonra size verecekleri sahte rakamlar, vatandaşın, kalkınma ajanslarına gelip kredi isterken bu kredinin karşılığında ne kadar istihdam yaratacağına dair kendi beyanlarıdır. Vatandaş gelmiş, sizden 100 bin lira para istiyor. Siz de soruyorsunuz: "Peki, bu parayı size verirsek ne kadar istihdam yaratacaksın?" "Hiç yaratmayacağım." derse para vermeyeceğiniz için oraya bir şeyler yazıyor. Ondan sonra sizin bürokratlarınız da o başvuru formundaki istihdam rakamlarını "koy sepete" deyip sizin önünüze koyuyor. Lütfen biraz sonra bu rakamlarla gelmeyin. Bu rakamlar doğru değil çünkü yok böyle bir çalışma, performans değerlendirmesi yok.

Şimdi, bunun kaynak israfı olduğunu daha önceki konuşmamda söylemiştim. Başıboşluk var, usulsüzlük var kalkınma ajanslarında, kaynak israfı var. Kalkınma ajanslarındaki şu gezi masraflarını bir inceleyin, bakın, usulsüzlük var.

Şimdi, Kalkınma Ajansları Yasası'nın yani 5449 sayılı Yasa'nın 18'inci maddesini okuyorum, diyor ki: "Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan kalkınma ajanslarına gelip süresi bittiği zaman tekrar geriye dönenler uygun bir yere yerleştirilir."

Sayın Bakan, önemle bir şey söylüyorum, diyor ki: "Bu durumda kıdem tazminatı ödenmez."

Çukurova Kalkınma Ajansında sizin oraya gönderdiğiniz bazı elemanlara yasa dışı, usul dışı tazminat ödendiği yönünde ihbar geldi. Ben bunu size soru önergesiyle sordum -size güvenmek zorundayım- dedim ki: "Sayın Bakan, usulsüz olarak bu şekilde bunlara kıdem tazminatı ödenmiş midir?"

6 Eylül 2012 cevabınız elimde. Diyorsunuz ki:

"Cevap 2: Çukurova Kalkınma Ajansı eski genel sekreteri Veysel Parlak'a, işten ayrılırken tazminat ödenmiştir.

Cevap 3: Mehmet Özcan daha önceki görevi Turizm Bakanlığına dönmüştür, kıdem tazminatı ödenmiştir."

Sonra diyoruz ki: "Kıdem tazminatları ödenmişse, peki, bunu ödeyenler hakkında yasal bir işlem yapılmış mıdır, zimmet çıkarılmış mıdır?"

Sizin imzanızla gelen cevap: "Anılan işlemin kusurlu bulunduğuna dair bir şey mevcut değildir."

Sayın Bakan, elimdeki kanun Türkiye Cumhuriyeti kanunları; Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanısınız ve yasaya aykırı iş yapıyorsunuz. Yarın, soru önergem hazır, yakın bir zamanda bu paraları alıp tekrar kalkınma ajanslarının kasasına koyarsanız eyvallah. Aksi takdirde, buradan açık açık söylüyorum, Cumhuriyet Başsavcılığı dâhil, Devlet Denetleme dâhil, Maliye ve sigorta dâhil olmak üzere şikâyette bulunacağım.

TÜİK de dökülüyor, size bağlı Türkiye'de en güvenilmesi gereken kurum, rakamları sürekli olarak kuşkulu. Daha önce de sordum: "2001 yılından bu yana, bu kadar büyük bütçeyle TÜİK gayrisafi yurt içi hasıla iller rakamlarını yayımlayamıyor. Niye yayımlayamıyorsunuz?" diye size sorduğumuzda gelen cevap: "Veri bulamıyoruz." Bütün bunların, bu karmaşanın niye olduğu TÜİK Başkanının birkaç gün önceki basın açıklamasından belli. "TÜİK Başkanı Birol Aydemir, reel sektörün bu kadar borçlanmasının mümkün olmayacağını ifade etti; diyor ki: `Aldığımız talimatla, cari açığı oluşturan dengeleri 3 ana başlık altında yeniden değerlendireceğiz ve çalışma bittiği zaman da cari açığın düştüğünü göreceksiniz.'" Demokratik ülkelerde bir skandaldır, bakan yerinde oturmaz. TÜİK kimden talimat alabilir ve talimatla cari açığı nasıl düşürebilir; çalışma yapmadan cari açığın düşeceğini nasıl bilebilir?

Onun için, bunları altı ya da on altı ya da yüz altmış dakikada anlatamam ama her taraf dökülüyor.

Bu bütçeye "ret" vereceğimizi söylüyor ve tekrar saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar).

BAŞKAN - Teşekkür ederim.