| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 05.03.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Grubunun mültecilerle alakalı vermiş olduğu grup önerisiyle alakalı partim, grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyor, güzel bir gün olmasını diliyorum.
Öncelikle geçtiğimiz günlerde İdlib'de şehadete yürüyen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bugün de yine gazi şehrimizde Enes Kaya isimli bir askerimiz, erimiz İdlib'de şehit düşmüş, ben kendisine şehadetinin kabulünü ve ailesine sabır diliyorum.
Bugünlerde değerli arkadaşlar, Yunanistan sınırlarında aslında tarihî bir yüzleşmeye, tarihî bir hesaplaşmaya tanıklık ediyoruz. Aslında bakarsanız, bugün Yunanistan sınırlarında vuku bulan bu mülteci krizi şeklinde adlandırdığımız kriz, bundan yüz yıl önce -tam 1917 yılında- çizilmiş olan suni Sykes-Picot sınırlarının mağdurlarının torunlarının yüz yıl aradan sonra o sınırları çizenlerin sınırlarına, o sınırları çizenlerin torunlarının sınırlarına yönelik bir hesaplaşma ve yüzleşme girişimidir.
Değerli arkadaşlar, diğer bir hesaplaşma ise aslında Afrika'nın, Asya'nın, Orta Doğu'nun çocuklarının bundan yüz yıl önce kendilerinden sömürülenlere, kendilerinden çalınanlarına yüz yıl aradan sonra düzenledikleri genetik bir yolculuk, fıtri bir hesaplaşmadır değerli arkadaşlar.
Bir diğer yüzleşme ise şu: Bugün Yunanistan sınırlarında karşılaştığımız manzara, gerçekten, hakikaten Batı'nın insan hakları ve demokrasi bağlamında maskelerinin nasıl düştüğünü gösteriyor. Aslında Orta Doğu'nun, Asya'nın ve Afrika'nın çocukları, bu şekilde Batı'nın sınırlarına doğru yürürken bir anlamda da Batı'nın demokrasi ve insan hakları maskesini düşürüyor. Bu bize tarihî bir noktayı da işaret ediyor. O nokta da şudur: Aslında, Doğu'nun vicdan ve merhametinin, Batı'nın insan hakları ve demokrasisinden çok daha değerli ve üstün olduğunu ortaya koyuyor.
Değerli arkadaşlar, eğer bugün yüz binlerce insan Batı'nın sınırlarına bu şekilde bir yürüyüş hâlinde ise bu, aslında, Sykes-Picot'la tam yüz yıl önce bu coğrafyaya çizilmiş suni ve fitne sınırlarının, sömürü sınırlarının bir sonucudur. Eğer sorgulamak istiyorsak, mülteci meselesine değinmek istiyorsak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ALİ ŞAHİN (Devamla) - ...bu meseleye değinmek istiyorsak öncelikle, bu mülteci akınını oluşturan tarihî gerçeklerle yüzleşmemiz ve onlarla hesaplaşmamız gerekiyor. Eğer gelip burada, tam dokuz yıldan bu yana bütün dünyanın gözleri önünde en kaliteli ve en insani hizmetleri verdiğimiz, kamplarımızda yaşayan insanlarla, kadınlarla alakalı birtakım iftira niteliğindeki ifadeleri gündeme getiriyorsak burada çok büyük haksızlık ediyoruz. Ben, şehrinde 4 kamp bulunan bir milletvekili arkadaşınızım. 2011 yılından bu yana Gaziantep Milletvekilliği... 24'üncü dönemde de milletvekilliği yaptım. Kofi Annan'dan Merkel'e dünyanın bütün liderlerini kamplarımızda ağırladık ve hepsinin de çok büyük takdirleri oldu. Eğer o kamplardaki kadınları sorgulayacaksak öncelikle Kandil'de tecavüze uğradığı için infaz edilen veya intihara sürüklenen namuslu Kürt kadınlarını da burada gündeme getirmeniz gerekiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ŞAHİN (Devamla) - Son cümlem Sayın Başkan.
Eğer, kadın hakları konusunda gerçekten samimiyseniz, mülteci kadınlar konusunda gerçekten samimiyseniz, PYD'nin Irak'a ve Türkiye'ye sürdüğü 200 bini aşkın Kürt kardeşlerimiz içerisindeki kadınların haklarını da burada gündeme getirmenizi beklerdik açıkçası. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)