| Konu: | Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 05.03.2020 |
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmelerine devam ettiğimiz Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım.
2002 senesinde yürürlüğe giren 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun'la ilk etapta kaliteli ve güvenli ürün üretimi için gerekli olan altyapı oluşturuldu. Gümrük birliğinin bize en büyük faydalarından biri, Avrupa Birliği standartlarında ürün üretmek oldu. En büyük ticari ortağımız olan AB'ye ihracatımızda aranan şartların ülkemizde uygulanıyor olması, ihracatımız açısından çok önemli bir kazanımdır. Nitekim, uyum sayesinde AB'yle ticaretimizin yanı sıra ülkemiz ürünlerinin yükselen kalitesi ve standartları sayesinde diğer ülkelere ticaretimiz de olumlu etkilenmiştir. Ancak 2002 yılından bu yana on beş yılı aşkın bir süre geçti. Bu zaman zarfı içerisinde teknoloji değişti, ihtiyaçlarımız değişti, esas aldığımız Avrupa Birliği mevzuatı güncellendi. Takdir edersiniz ki 2002 yılı itibarıyla denk olduğumuz Avrupa Birliğinin gerisinde kalmamak adına, ürün güvenliği sistemimizin bu değişikliklere adapte olması önemlidir. İlaveten, devlet olarak ihraç ürünlerimizin önünde ürün güvenliğinden kaynaklı teknik engel oluşumunu önlemek de diğer bir vazifemizdir.
İhracatta esas olması gereken, kaliteli ve ürün ihracatı yaparak ihracat artışını sağlamaktır. Ayrıca, tüketicilerimize güvenli ürün sağlanmasında kilit rol oynayan piyasa gözetimi ve denetimi uygulamalarında ortaya çıkan ihtiyaç ve boşlukların giderilmesi de devletimizin asli görevleri arasındadır. İşte, bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmış olan Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi'nin ülkemiz açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu taslak yasalaştığında 4703 sayılı Kanun'un yerine geçeceği malumunuzdur. 4703 sayılı Kanun, on beş yıl önce ülkemizde yeni bir sistem kurulmasına vesile olmuştur. Bu taslağın, ürün güvenliği sistemini daha da güçlendirerek bir adım ileriye taşıyacağına inanıyorum.
Malumunuz olduğu üzere, AB'yle aramızda tesis edilen gümrük birliğiyle taraflar arasında bir gümrük birliği oluşturulmuştur ve aynı mevzuat uygulanmaktadır. Bu nedenle, Avrupa Birliğine yapılacak ihracat da taslak kapsamındadır. Gümrük birliğinin temel özelliği olan "malların serbest dolaşımı" ilkesinin işleyebilmesi için, Türkiye'de imal edilerek veya imal edilmese dahi serbest dolaşıma sokularak AB üyesi ülkelerin piyasalarına arz edilmesi, hedeflenen ürünlerin de her iki pazarda da geçerli ortak teknik kurallara uygun ve her durumda güvenli olması gerekmektedir. Aksi takdirde, iki taraf arasında ticarette ürünlerin güvenlik kurallarına uygunluğunun denetimi gerekli olacak, bu da ticareti kısıtlaması nedeniyle genelinde taraflar arasında malların serbest dolaşımını, özelinde ise AB pazarına ihtiyacımızı sekteye uğratacaktır. Avrupa Birliğine yapılacak ihracatın kapsama alınmasıyla AB'ye ihraç edilmesi hedeflenen ürünler, ülkemiz piyasasına arz edilmiş sayılacak ve bu şekilde muamele görecektir. Böylece, AB'yle aramızdaki ticaretin önüne engel çıkarılması da önlenmiş olacaktır.
Yeni gelen kanun teklifiyle en büyük yenilik, şüphesiz ki güvensiz veya tağşişe konu ürün ihracatının yasaklanmasıdır. Türk malı imajının yabancı pazarlarda korunması için teklifte, güvensiz ve uygunsuz ürün ihraç eden firmalara müeyyide uygulanması, ülkemiz açısından da büyük bir gelişmedir. İhraç edilen ürünlerimizin insan sağlığı ve güvenliğini, hayvan ve bitki sağlığını ve çevreyi tehdit eder nitelikte uygunsuzluklar taşıması durumunda veya yanıltıcı etiketleme, son kullanma tarihinin değiştirilmesi gibi tüketiciyi yanıltacak özellikler içermesi durumunda devletimizce önlemler alınması, Türk mallarının kaliteli ve güvenli olduğu gerçeğini dünyaya duyururken büyük fayda sağlayacaktır.
Teklifin mevcut ürün güvenliği sistemimizi güçlendireceği inancıyla hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)