| Konu: | Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 05.03.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 173 sıra sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi'nin 15'inci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.
Son günlerde almakta olduğumuz şehit ve gazi haberleri yüreğimizi dağlamaktadır. Şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet; analarına, babalarına, kardeşlerine, eşlerine ve tüm sevenlerine Rabb'imden sabırlar diliyorum; gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Mevla'm, ordumuzu muzaffer eylesin; Mehmetçiklerimizin ayağına taş değdirmesin diyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 15'inci maddesiyle ürünlerin denetimine ilişkin genel usul ve esaslar düzenlenmekte olup dış ticarete konu ürünlerin uygunluk denetimlerinin Ticaret Bakanlığınca belirlenmesiyle kanunun Avrupa Birliğine uyumlu şekilde uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla hazırlanmış teknik düzenlemeler getirilmektedir. Avrupa ekonomik alanında serbest dolaşımda bulunan birçok üründe gördüğümüz ve Avrupa'ya uygunluk anlamına gelen CE harfleriyle ilgili işaret, Avrupa topluluğu içerisinde satılan ürünlerin asgari güvenlik, sağlık ve çevre koruma gereklerine göre denetlendiğini, aynı zamanda tüm üreticilerin hesap verilebilir, aynı kurallara uyumunu zorunlu kılarak adil rekabet koşullarını ifade etmektedir.
Evet, 1985 yılından bugüne, otuz beş yıldır Avrupa'daki bu uygulama, AK PARTİ'nin on sekiz yıllık devrihükûmetlerinin geç kaldığı bir düzenlemedir. Böylesine önemli bir konunun komisyonlarda görüşülmesi esnasında yine sivil toplum kuruluşları işin içine dâhil edilmemiştir. Evimize giren tüm ürünlerin güvenli olması, vatandaşlarımızın sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. E-ticaretle birlikte teknolojinin bizlere sunduğu kolay ve rahat alışveriş imkânları, beraberinde genel şikâyetleri de getirmiştir. Bunların başlıcaları, vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak verdiği şikâyetler, gönderim sürelerinin beyan edildiğinden uzun olması, ürünün bozuk veya yanlış ürün olması, "web" sitelerindeki arıza veya yedi gün yirmi dört saat açık olmaması, beklenmeyen işlem masraflarıdır. Bugün ülkemizde tüketici haklarına başvuran 100 vatandaşımızdan 70'i haklı çıkıyor, bu alandaki eksiklikleri bir an önce gidermek gerekmektedir. Teslim edilen ürünler, sipariş edilen üründen farklı ya da arızalı çıkmakta, ödemesi önce yapıldığı için tüketiciler mağdur olmaktadır. Burada sadece tüketici hakem heyetlerini değil, devlet yaptırımlarını da devreye almamız gerekir.
Arkadaşlar, Avrupa Birliği Teknik Mevzuatına Uyum'un tamamlanması için, görüştüğümüz bu teklifin amacına ulaşması için öncelikle bunların yapılması gerekmektedir. Bakınız, uyum yasasını getiriyorsunuz ama üretimin artması ve milletin daha ucuz sebze meyve yiyebilmesi için tarımdaki girdi fiyatlarını düşürmeyi hiç düşünmüyorsunuz. Çiftçilerimiz için sürdürülebilir bir tarım politikasını getirmenizi bekliyoruz. Bu hususlarda birçok önerge verdik fakat AK PARTİ Hükûmeti olarak sizler, hiçbirini Meclisin gündemine almadınız, sorunları araştırmadınız, hep kaçtınız. Bizler "Çiftçiler zor durumda, üretim yapamıyor, topraklarını satmaya başladılar." diyoruz ama iktidar mensubu sizler, bu çığlıkları, bu feryatları duymuyorsunuz. Umuyorum ve ümit ediyorum ki iş işten geçmeden bu gaflet uykusundan uyanırsınız. İnşallah, uyandığınızda iş işten geçmemiş olur.
Avrupa Birliğine uyum sağlayan mevzuatların tamamında çiftçimizin sorunlarını, üretimi ve istihdamı da halletmek gerekmiyor mu arkadaşlar? Kanunlar, yönetmelikler ve tüm mevzuatlar insanımızı, üreticimizi, çiftçimizi koruyucu, kollayıcı olmalı; iş imkânı sağlamalı, aş sağlamalı yoksa Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlamak, Adapazarı'ndaki Tank Palet Fabrikasını birilerine peşkeş çekmek, enflasyonu sanal olarak düşürmek değildir. Siz, öncelikle işsizliği, tarımı, ev, hane halkının ücretlerini düzeltmeli, çarşı pazardaki yangını söndürmelisiniz. Dış ticaret açığımız, milletimizin kefen parasıyla kapanmaz. Geçici pansuman tedbirleriyle milletimizin problemlerini çözemezsiniz, ameliyat gerekiyorsa neşteri vurmak kaçınılmazdır. Vatandaşlarımızın haklarını ve çıkarlarını korumak için, öncelikle, onların menfaatlerine olacak üretim konusu temel alınmalı, bu konuyu öncelikle çözmelisiniz. Bakın, genç nüfusumuzun üniversiteli gençleri işsiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çulhaoğlu, tamamlayın sözlerinizi lütfen.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Ülkemizin AB'yle entegrasyon sağlaması için önce kendi insanımızın menfaatlerini korumalıyız, bence en önemli ve öncelikli adım budur. Samanın, patatesin, soğanın ithal vergilerini sıfırlayarak yurt dışından ithal etmekle bu iş çözülmez. Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim: Üretim, üretim, üretim... Çiftçimizi, sanayicimizi, esnafımızı destekleyelim ki üretim olsun, istihdam olsun, insanlarımız işe, aşa kavuşsun.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)