| Konu: | Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 05.03.2020 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 173 sıra sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu Teklifi'nin 19'uncu maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün şehitler kervanına bir şehit daha eklendi. Bahar Kalkanı Harekâtı bölgesinde, rejim güçlerince düzenlenen hain saldırıda, Gaziantepli hemşehrim, Sözleşmeli Er Enes Kaya şehit olmuştur. Üzüntümüz büyüktür. Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine, hemşehrilerime ve yüce Türk milletine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, teklifin 19'uncu maddesinde, ürünün geri çağrılmasıyla ilgili olarak, ürünün hangi şartlarda geri çağrılacağı, geri çağırma önlemlerinin neler olduğu, iktisadi işletmecinin nihai kullanıcıya sunacağı seçenekler ve geri çağırmayla ilgili tüm masrafların iktisadi işletmeci tarafından ödeneceği belirtilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesiyle birlikte, ülkemiz, birçok alanda Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlanmasına ve uygulamaların da AB uygulamalarıyla paralel hâle getirilmesine yönelik bazı yükümlülükler üstlenmiştir. Ticarette teknik engellerin kaldırılabilmesi ve malların serbest dolaşımıyla piyasaya güvenli ürünlerin arzının sağlanabilmesi için piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin, kanun teklifinde ifadesini bulduğu hâliyle Avrupa Birliğindeki uygulamalara paralel şekilde güçlendirilmesi, makine imalat sanayisinde sahip olduğumuz teknoloji düzeyinin geliştirilmesini, imalat yöntemleri ve imal usullerinin gözden geçirilmesini sağlayarak ülkemiz sanayisinin kalitesinin ve altyapısının yükselmesini geç kalınmış olsa da tetikleyecektir. Böylece, iç ve dış piyasalarda kaliteli ve ucuz ürünlerimizin rekabet gücü daha da artacak ve ürün geri çağrılması da mümkün olduğu ölçüde azalacaktır.
Değerli milletvekilleri, bu noktada gıda ürünlerine dönmek istiyorum. Gıda ürünleri güvenliği toprakta başlayıp çatalda biten bir süreçtir. Dolayısıyla gıdanın temelini teşkil eden meyve ve sebzeler yetiştirilirken toprağın, suyun ve hatta havanın da temiz olması şartı vardır. Sanayi atıklarıyla, evsel atıklarla, köylerin foseptiklerinde biriken atık sularla, atık yağ dönüşüm tesisleri gibi tesislerin sularıyla kirlenen, zehir saçan ve simsiyah akan çok sayıda akarsuyumuz vardır, bu akarsuların döküldüğü sulama barajları vardır. Kendi seçim bölgemde, Nizip Çayı, Hancağız Barajı ve Oğuzeli'nde Sacır Suyu bunlara örnek olarak verilebilir. Yerel yönetimler bu konuda bir çaba sarf etseler de hâlihazırda o sularla sulanan sebze ve meyveler insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. İşe buradan başlanmadıkça sağlıklı ve güvenli gıdalara ulaşmak mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, ürün güvenliği açısından bir başka önemli nokta ise düzgün bir toplum hâline gelmektir. İnsan haklarına saygılı, fazla para kazanma uğruna başkalarının yaşamını tehlikeye sokma eğiliminden uzak, tabiri caizse, iyi vatandaş yetiştirilmediği ve millî eğitim sistemimizi de bu temel prensibe dayandıramadığımız sürece her konudaki çaba boşa gidecektir.
Değerli milletvekilleri, son günlerde Gazi Meclisimiz çok gerilimli olup üzüntü verici olaylar yaşanmaktadır. Bir Türkiye var, başka Türkiye yok, ülke hepimizin. Zor günler geçiriyoruz, birbirimize hoşgörülü davranmamız önem arz etmektedir. Bu konuda Edebali'den birkaç söz aktarmak istiyorum.
Edebali, Osman Bey'e diyor ki: "Ey oğul! Beysin, bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Âcizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma. Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkâr ve iradene sahip olasın. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz."
Bu sözler aslında hepimize. Herkes kendini Osman yerine koyarsa Gazi Meclisimiz de ülkemiz de huzurlu bir ortama kavuşur diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)