GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayatını kaybeden Adalet eski Bakanı Şevket Kazan'a Allah'tan rahmet dilediğine, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesileyle tüm kadınlara ve evlatlarına kavuşma nöbetinde bulunan Diyarbakır Annelerine göstermiş oldukları dirayetli duruş nedeniyle hürmetlerini sunduğuna, AK PARTİ iktidarları döneminde kadınların lehine önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik bir hukuk devleti olduğuna ve anayasal sistemin işlediğine, herkesin kanunlarla bağlı olduğuna, Türkiye'nin 15 Temmuzun hemen akabinde, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtlarıyla hem sahada hem de masada askerî ve diplomatik kazanımlar elde ettiğine, büyük bir göç baskısı altında bulunan Türkiye'nin insanlığın ne demek olduğunu bütün dünyaya göstermeye devam edeceğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:10.03.2020

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, dün itibarıyla millî görüşün duayen isimlerinden birisi olan, daha önce Çalışma ve Adalet Bakanlıklarımızı yapan Sayın Şevket Kazan'ın vefatını teessürle öğrendik. Bu münasebetle, hakikaten önemli bir misyon çerçevesinde milletimize hizmet eden Sayın Şevket Kazan'ı rahmetle yâd ediyorum, bütün milletimize başsağlığı diliyorum; Allah rahmet eylesin.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü hep beraber idrak ettik. Hakikaten, bu vesileyle tüm kadınlarımıza, tüm annelerimize, tüm şehit ve gazi annelerimize özellikle selam ve hürmetlerimizi buradan yinelemek isterim. Aynı zamanda, evlatlarına kavuşma nöbetinde bulunan Diyarbakır Annelerini de bu kavuşmaları münasebetiyle tebrik ederim ve bu konuda göstermiş oldukları dirayetli duruş nedeniyle kendilerine de selam ve hürmetlerimi sunmak isterim.

Yaklaşık on sekiz yıldır Hükûmet olarak devleti yöneten AK PARTİ iktidarları döneminde, hakikaten, kadınlara karşı yapılan bütün ayrımcılıklarda, eğitimde, istihdamda, temsilde ve diğer hususlarda, bunların hepsinde, bir bir, büyük demokratik devrimler ve her türlü mevzuatta, Anayasa dâhil olmak üzere bütün mevzuat sisteminde olumlu adımlar atmak, atılımlar yapmak suretiyle kadınların lehine önemli düzenlemeleri hayata geçirdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Akbaşoğlu.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu vesileyle, her türlü hak ve yaklaşımı, mevzuata geçirmek suretiyle büyük bir güvenceye aldık ve bunların uygulanmasına da azami önem gösterdik. Şöyle istatistiki olarak bakıldığında, 2002 yılından 2019 yılına dek, kadınlarla ilgili istihdam oranı bakımından, yüzde 45'e yakın bir artış sağlandığını ve yaklaşık 9 milyon kadının bu manada istihdama katıldığını görüyoruz. Böylece, kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 27,9'dan yüzde 34,9'a çıkmış ve toplam istihdamdaki kadın oranı da yüzde 25,3'ten yüzde 28,8'e yükselmiştir. Dolayısıyla, bu konuda, biz, "Başı açık, başı kapalı" "Öyle giyiniyor, böyle giyiniyor" "Sen okulda, üniversitede okuyabilirsin; sen okuyamazsın." "Sen milletvekili olarak temsil edebilirsin, edemezsin." vesair her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırarak toplumun bütün kesimlerine yönelik demokratik temsiliyeti artıran ve her alanda, bu konuda önemli işlere imza atan bir yaklaşım sergiledik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ve mutlu kadın; huzurlu, uyumlu bir aile; huzurlu, müreffeh bir toplum olmamız yönünde her türlü yaklaşımı bugüne kadar sergilediğimiz gibi, bundan sonra da bu tutum ve davranışımızı 83 milyon insanımızın tamamı için gerçekleştireceğiz.

Şu hususu hatırlatmak isterim ki Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik bir hukuk devletidir; anayasal sistem işlemektedir. Kamu kurum ve kuruluşları; yasama, yürütme, yargı organları ve birimleri; bütün idari teşkilat, sistem çalışmaktadır. Bağımsız ve tarafsız yargı çerçevesinde de mevzuat çerçevesinde verilen kararlar uygulanmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu konuda, hakikaten, mevzuatla ilgili, gazetecilerin mevzuata aykırı tutum ve davranışlarıyla ilgili eleştiriler oldu. Bu konuda, MİT Kanunu net bir şekilde düzenlemeyi havidir. Bu konuda da takdir "tutuksuz yargılama" veya "tutuklu yargılama" şeklinde mahkemenindir. Mahkemeye intikal etmiş bu konuyla ilgili de daha fazla bir hususa temas etmek istemiyorum. Bununla beraber, hiçbir meslek grubunun, hiçbir kimsenin yargı denetimi dışında olmadığını, herkesin kanunlarla bağlı olduğunu da bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Tabii, İdlib Mutabakatı çerçevesi çok önemli. Önemli bir Soçi Mutabakatı var ve Soçi Mutabakatı'na ek bir protokol olarak Moskova Muhtırası söz konusu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Türkiye, bu konuyla ilgili de çok önemli kazanımlar elde etti; hakikaten, millî politik eksen çerçevesinde, 15 Temmuzun hemen akabinde, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekâtlarıyla hem sahada hem de masada askerî anlamda da diplomatik anlamda da çok büyük kazanımlar elde etti. Bu, milletçe ve devletçe hepimizin gururudur, onurudur ve geleceğe yönelik kendimizden emin bir şekilde millet ve devlet kaynaşmasıyla atacağımız adımlarla geleceğimizin teminatıdır. Bu yönden millî bir duruş olarak değerlendirilmesi gerekir.

Ayrıca, tabii, büyük bir göç baskısı altında bulunan Türkiye'nin 4 milyona yakın Suriyeliyi alarak insanlığın ne demek olduğunu bütün dünyaya gösterir bir şekilde ortaya koyması ve İdlib'de sınırımıza yanaşmış 1,5 milyon sığınmacıyla ilgili açık kapı politikasını uluslararası hukuk çerçevesinde işletmesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Akbaşoğlu.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bitiriyorum efendim, son cümlem.

Gelene "Niçin geliyorsun?" demeden kucaklamak, insanlığı göstermek, gidene de "Niçin gidiyorsun?" diye, set olmamak bakımından bir uygulama yapılmış. Ancak Türkiye'nin, bütün dünyaya örnek teşkil eden -milletiyle ve devletiyle- 83 milyon insanın onuru, gururu uygulamaları bir tarafa; bir de hani, Mehmet Akif'in "tek dişi kalmış canavar" diye nitelendirdiği Avrupa medeniyetinin, Batı medeniyetinin uygulamasının ortaya konulduğu Avrupa ve Yunanistan uygulaması da bir tarafa. Orada kadınlara, erkeklere, çocuklara nasıl muamele edildiği tüm dünyanın gözü önündedir. Bu konuda biz insanlığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz diyor, teşekkürlerimi sunuyorum.

Sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)