GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:12.03.2020

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Gelir dağılımı adaletsizliğini konuşuyoruz ama bu sisteme ilişkin arızi bir mesele değil yani geçici, öyle tesadüfi olarak ortaya çıkmış bir şey değil. Bütün kapitalist toplumlarda "gelir dağılımı eşitsizliği" denilen şey yapısal bir meseledir ve sistemin kendini var etme, kendini üretme mekanizmaları sürekli ve sürekli bu "gelir dağılımı eşitsizliği" denen şeyi üretirler. Kapitalizmin, kapitalist devletin temel çelişkisi değerli arkadaşlar, üretim araçlarının yani fabrikaların, tarlaların mülkiyetinin bireylerde ama üretimin karakterinin ise toplumun tümünde olmasıdır. Bu muazzam bir çelişki yaratır ve devleti de esasen nitelendiren şey bu temel çelişkidir. Bu temel çelişkiden neşet eden sınıf ilişkileri devleti bir sınıfın devleti hâline getirir. Ne yazık ki ülkemizde de böyle, devlet ne yazık ki bir oligarşi tarafından, bunun içerisinde büyük sermayedarların olduğu, büyük iş insanlarının olduğu, muazzam bir inşaat baronlarının ve savaş lobisinin olduğu, en tepede de Cumhurbaşkanının olduğu bir oligarşik yapı tarafından yönetiliyor.

Hâl böyle olunca burada her zaman aşağıdan yukarıya doğru bir servet transferi meydana gelir. Yani çıkarılan yasalarla, atılan bütün adımlarla söz konusu olan şey, işsizliğin kaim kılınmasıdır ve aşağıdan yukarıya doğru da bir gelirin, bir kaynağın transfer edilmesidir. Şöyle zannedilmemeli... Kapitalizm her zaman işsizliğe ihtiyaç duyar. Tam istihdama dayalı bir kapitalist örnek dünyada hiç yaşanmamıştır. Keynesyen sistem az çok örnek verilebilir ama Keynesyen ekonomi politikalarında da tam istihdam falan söz konusu değildir. İşsizliğe ihtiyaç duyar, yoksulluğa ihtiyaç duyar çünkü oligarşik yapı onları yönetmek üzerinden kendi iktidarını tahkim eder. Yani aslına bakarsanız, yönetilebilir bir yoksulluğun olması, yönetilebilir bir gelir dağılımının olması iktidarın işine yarar, aynı AKP'nin işine yaradığı gibi.

Tarikat, cemaat ilişkileriyle ve yardım fonlarıyla aslında vatandaşın vatandaş olmaktan kaynaklı haklarını bir lütuf gibi verdiğiniz koşullarda o insanlar o yoksulluğa itiraz etmezler ve ilanihaye bu sınıfsal ilişkiler sürer gider. Dolayısıyla, aslında, eğer gelir dağılımı eşitsizliğine ilişkin bir şey söyleyeceksek bunun mütemmim cüzü ya da olmazsa olmazı antikapitalist olmaktır. Kapitalizm içerisinde olup bu meseleyi çözen yoktur, az ya da çok farklılıklar içerse de bu iş hep böyledir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Turan.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Türkiye'de de AKP'nin on sekiz yıldır uyguladığı ekonomi politikaları sonucunda, savaş siyaseti sonucunda hem aşağıdan yukarıya, yani yoksullardan varsıllara doğru bir kaynak transferi olurken aynı zamanda sermaye de yukarıda, sermaye sınıfı içerisinde el değiştirmekte ve AKP'ye ait yeni bir sermaye sınıfı oluşturulmakta. Bu, son noktada şu demektir: Gelir dağılımı eşitsizliği bu yol ve yöntemle asla ve asla çözülemez; tam tersine, gelir dağılımı eşitsizliği daha da fazla derinleşir, işsizlik daha da fazla artar. İktidarların gücüyse işte bunu nasıl yönettiklerindedir, bu eşitsizliklerin ve bu çelişkinin üzerine kendi iktidarlarını nasıl kurduklarıdır. Bu nedenle gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak için elbette sosyal politikalara ihtiyaç vardır. Ama örneğin İşsizlik Fonu'na ilişkin bir yarım saat, kırk dakika sonra konuşacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Son cümlemi söyleyeyim Sayın Başkanım.

İşsizlik Fonu'na dair o yasayı geçirdiğiniz zaman toplumda gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak falan mümkün olmaz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)