GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:12.03.2020

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 196 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlamadan önce bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yükseköğretim için yurt dışına gönderilen öğrenciler için harcanan paralar yine döviz cinsinden geri alınmaktadır. Fakat tazminata düşenler için çok ağır bir borç faizi ödetildiği ve yıllarca ödeme yapsalar dahi ana para üzerinden yine bir o kadar faiz borcu hesaplandığından bahsedilmektedir. Bu hususla ilgili -1416 sayılı- yurt dışı lisansüstü eğitim bursu için bir faiz affının çıkarılması talep edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin mevcut sorunları, maalesef, Meclisin 1'inci partisi tarafından yeterince idrak edilememektedir. Toplumun gündemi ile AKP'nin getirmek istediği gündemler birbirine oturmamaktadır. Bakıldığı zaman, önümüzde kocaman bir işsizlik sorunu bulunmakta, insanlar hayat pahalılığından, yokluktan, kısacası yetememekten intihar etmektedir. Esnaflarımız ödeyemediği vergi yükleri altında her gün biraz daha ezilmekte, kapılarına gelen e-hacizlerle uğraşmaktadır. Halklarımız yeni vergilerle sömürülmekte, ellerindeki kıt imkânlarla hem ev geçindirmenin hem de çocuklarını okutmanın hesaplarını yapmaktadır. Bu ve buna benzer birçok sorun mevcudiyetini korurken, hatta daha derinleşirken, AKP, halkı fişlemenin, toplumu kendince ayırt etmenin yasasını getiriyor ve bunu "halka hizmet" olarak lanse ediyor. Derneklerle ilgili yapılmak istenen yeni düzenlemeyle toplumu fişlemenin yasal zemini hazırlanıyor. Bugüne kadar özellikle KHK'lerle ihraç edilen, açığa alınan, görevden uzaklaştırılan birçok isim, bir örgüt mensubu ya da suç teşkil eden kişiler olduğu için değil, İçişleri Bakanlığı tarafından fişlenmiş insanlar olduğu için işlerinden koparıldılar. İşte bu fişleme kültürünün meyvesini Tanrı'nın bir lütfu olarak gördüğünüz darbe sonrası KHK'lerle topladınız. Hâlâ, hakkında hiçbir suç isnadı olmayan insanlar, OHAL İnceleme Komisyonunun vereceği cevabı bekliyor. Fişleme yöntemini devletin kültürü hâline getirdiniz ve bunu yaparken aleni bir biçimde yasallaştırmaya çalışıyorsunuz. Zaten ilgili valilikler, derneklerden bu tarz bilgileri istiyordu fakat bunu gizli yapıyordu. Şimdi yasal kılıf hazırlamaya çalışıyorsunuz. Hukuksuzluğu meşrulaştırmak bir yönetim kültürü değil, bir Nazi kültürüdür ve bununla mücadele etmek başta biz milletvekilleri olmak üzere hepimizin temel görevidir.

Değerli milletvekilleri, geçen hafta Meclise yakışmayan davranışlara değinmeden geçemeyeceğim. CHP Sözcüsü Sayın Özkoç'a ilk saldıranın Bitlis Milletvekili olması ve arkasından özür dileyeceği yerde, mikrofon kahramanlığı yapıp tehditler savurması da son derece manidardır. Aklı başında hiçbir Bitlislinin bu hareketleri tasvip etmediğini düşünüyorum çünkü Bitlisliler kavgacı değil, barış ve aklıselim yanlısıdır. Sözde Bitlis'i temsil ettiğini iddia eden bu zatın cesareti varsa, önce, seçildiği ilde polis koruma ordusu olmadan halkın arasında dolaşmasını tavsiye ederim. Bu anlamsız şov davranışını da mantıkla hiçbir şekilde izah edemediği mal varlığının diyet borcu olarak mı yaptı, yoksa yeni rant kapısını aralamak için mi yaptı anlayamadım.

4'üncü dönemdir Bitlis'in sözde temsilcisi olan bu zat, bu enerjisini...

BAŞKAN - Sayın Gaydalı, kişiselleştirmeden konuya dönelim lütfen.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Ben böyle bağlayacağım efendim, kusura bakmayın.

BAŞKAN - Rica ediyorum konuyla ilgili konuşalım. Bu, farklı bir konu.

Buyurun.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bu, Bitlislilere karşı yapılan bir hareket ve "Bitlis" adına bu lanse edildiği için ben de Bitlis Milletvekili olduğumdan dolayı ben buna değiniyorum.

BAŞKAN - Kişiselleştirmekten çıkaralım konuyu. Konuyla ilgili... Toparlayalım lütfen.

Buyurun.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Aynı zat, seçim zamanı fakir Bitlis halkıyla alay eder gibi çevresine "Bitlislileri yemlemeye gidiyorum." diyor. Kendi tabiriyle, Bitlis'ten uçakla büryan getirip Ankara'da da milletvekillerini yemliyor.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Yanlış o... Yanlış...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bitlis'te gençlerimiz işsiz. Bitlis'te altyapı, üstyapı sorunları devam ediyor.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Yaptığınız yanlış.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Milletvekiline yakışmıyor.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - İftar yemeği... İftar yemeği...

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, sakin olun lütfen.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bitlis'te uyuşturucu madde kullanımı artıyor. Bitlis'te sağlık sorunu her gün yükseliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayıp bitirelim Sayın Gaydalı.

Buyurun.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bu kadar sorun varken Sayın Vekilin enerjisini buna sarf etmesini ben doğru bulmadım, onun için söyledim. Bu tür davranışlarla belki onun bunun adamı olabilirsiniz ama devlet adamı olamazsınız.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)