GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:12.03.2020

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teklifin bu hâliyle endişemiz şudur ki adli, idari ve hapis cezalarının artırılması yeterli bir çözüm olmamaktadır. Resmî olmayan kanallardan üretim ve dağıtım artabilir. Bu durum, teklifin hazırlanma gerekçesi olan ruhsatsız silah kullanımı oranlarını düşürmektense artmasına sebep olabilir. Ruhsatsız silah kullanımının cezalarında kapsamlı bir düzenleme yapılmalıdır. Alıcıyı caydırmazsanız ruhsatsız satıcıya ulaşamazsınız.

Biz Türk milletini gerçekten sevenlerin birbirlerini sevmeye mecbur olduğu, fikir ayrılıklarının düşmanlığa dönüşmesine izin verilmemesi gerektiği, milletin varlığını kıyamete değin sürdürmek ülküsü cümle hakların üstünde kutsal bir vazifedir. Özüne yabancılaşan bir millet hiçbir sahada ilerleyemez. Asıl noksanımız, yeterince sevmesini hâlâ öğrenememiş olmamızdır. Her Türk'ün, özellikle gençlerin onu okuyarak anlamalarını ve tanımalarını diliyorum.

Türk milliyetçisi, gazeteci yazar, dava ve fikir adamı "Büyük davalar büyük fedakârlıklar ister." diyen Galip Erdem Hocamızı Hakk'a yürüyüşünün 23'üncü yılında rahmetle, minnetle anıyorum.

Yine ülkücü hareketin iz bırakan liderlerinden, İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı, Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili, çok kıymetli dava arkadaşımız Mehmet Gül'e ölümünün 12'nci yıl dönümünde Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. İstiklal Marşı'mızı sevmek, ülkemizi sevmektir. Kurtuluş Savaşı'nın devam ettiği günlerde bir marşın yazılması teklif edilir. İstiklal Marşı'nın yazılması başvurularını öğrenen Mustafa Kemal sorar: "Neden Akif yazmadı?" Çünkü o, millet adına yazılacak böyle bir görev karşılığında para alınamayacağını düşündüğünden yarışmaya başvurmamıştır. Daha sonra arkadaşları kendisini ikna eder ve İstiklal Marşı yazılma süreci başlar.

İstiklal Marşı'yla neler anlatır bize Mehmet Akif? Hazreti Ebubekir'in sözlerine kulak verelim: "Hazreti Peygamber'le mağarada iken müşrikler bize o kadar yaklaştılar ki biz onları ve seslerini işitiyorduk. Ona zarar verirler diye çok korktum ve 'Ya Muhammed, eğilip baksalar bizi görecekler.' dedim. Bunun üzerine Peygamber'imiz şöyle buyurdu: 'Sen burada yalnız ikimiz mi varız zannediyorsun? Korkma Ey Ebubekir, Allah bizimle beraberdir.'" İşte İstiklal Marşı'mızın başlangıcındaki "Korkma!" sözü Hazreti Peygaber'imizin bu teselli sözünden gelmektedir.

Taceddin Dergâhı'nda gece uykusundan uyanarak, iki gün içinde, bu ruh hâliyle yazdı marşı Akif, kalem bulamadığından tırnağıyla duvara kazıdı ilk mısrayı: "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak." Her kelimesinde yüzlerce vatan evladının canını feda ettiği İstiklal Marşı'mız Akif'in kalemiyle en güzel tarzını bulur. Ondan sonra da onu milletimize adamış ve "Safahat" adlı eserine almamıştır çünkü artık o, milletin marşı olmuştur.

Türk dünyasının büyük şairlerinden biri olan Bahtiyar Vahapzade, Mehmet Akif'i anlatırken İstiklal Marşı'mız için şu ifadeyi kullanmıştır: "Ben inanmirem kalemiyle yazdığına, birisi kulağına söyledi." Yine, onun söylediği, yazdığı şiirlere şahit olduğunu, özellikle "Çanakkale Şehitleri" şiirini okuduğunda gözyaşlarını tutamadığını söyler. "Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,/ Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber." "Dünyaya şehidi ondan daha güzel tasvir eden ikinci bir şair gelmemiştir. Bu konuda ondan daha büyük bir şiir yazılmamıştır. Onun fikirlerini nesiller boyu yaşatmalıyız. Türk dünyası onu derinden tanımalı ve öğrenmelidir." Onu "yaşadığımız asrın bayraktarlarından biri" olarak tanımlar.

Peki, Akif olmak kolay mıdır? Akif olmak; ilim, fikir, dava adamı olmaktı. Akif olmak; vatan, millet, bayrak, özgürlük ve bağımsız olmaktı. Akif olmak; ülkücü insan, din, tarih şuuru, Türk-İslam ahlakına sahip olmaktı. Akif olmak; emanete sadık, alçak gönüllü ve merhametli olmaktı; maddiyata önem vermemek, maneviyatında bile yalnız bırakılmak, tabutunun üstü örtüsüz bırakılmak, 4 üniversite öğrencisinin feryadında milletin maneviyatına uğurlanmaktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun.

AYHAN EREL (Devamla) - Bu vesileyle, Mehmet Akif'i rahmet ve minnetle anıyorum.

Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)