GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:12.03.2020

BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

11'inci madde üzerinde söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Üç tarafı denizlerle çevrili, kendi doğasıyla dünyada eşi benzeri olmayan bir memleketimiz var. Şimdi sormak istiyorum: Bu kadar güzel bir ülkenin kaynakları doğru yönetilebiliyor mu ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda geliştirilebiliyor mu? Bacasız sanayimiz turizmin on sekiz yıllık iktidarınızda kaç bakan değiştirdiğini ve gelen her bakanın kendi kişiliğine ve mesleğine göre tepeden gelen emirlere uygun olarak turizmi hangi noktaya getirdiğini görmekteyiz. Göz göre göre kaçırılan tarihî eserler, geçmiş kültürlerin mirası olup iyi bütçelerle sahip çıkılması gereken toprak altındaki hazinelerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığının can damarları olmalıdır diye düşünüyorum. Turizme ayrılan bütçenin daha akılcı bir şekilde, işin ehilleri tarafından, toplumun ekonomik yararına uygun yönetilmesi şarttır.

Turizm denince güneş, deniz ve kültür turizminin yanı sıra, kongre turizmi gibi, gelişen dünya düzeninde ortaya çıkan yeni turizm dalları da var ve ne şanslıyız ki Anadolu'muz tüm bu çeşitli turizm dallarına kucak açabilecek bir ana vatandır. Bu perspektifle suyun başını tutanların "Köşeyi nasıl döneceğim?" diye düşünmeden ülkemizde "İş, iş!" diye haykıran 8 milyona yakın genç işsiz kardeşimi düşünerek istihdam olanakları yaratması gerekmektedir. Bunun için de dikkatimiz turizmde sadece nicelikte değil, nitelikte olmalıdır. Öyle şeylere şahit oluyoruz ki özellikle birkaç yıldan bu yana, kapalı kapılar ardında bölgeler tayin ediliyor, yandaş şirketler ve siyasiler bilinen ülkelere ana vatanımızın topraklarını gecelik kararnamelerle parsel parsel pazarlıyorlar; çok acı, bu çok acı.

Kasım ayında Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakan Ersoy'a Ekim 2019'da yayımlanan ve o zaman kimsenin bilmediği ve hâlâ da kimsenin bilemeyeceği şekilde gizlenen İzmir'imin Çeşme ilçesinin kimi bölgelerine ilişkin çıkarılan Cumhurbaşkanı kararnamesini sormuştum. Bakan verdiği cevapta "Çeşme, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olacak, gelişecek." demişti, çok sevinmiştim. Son süreçte nereye mi geldik? Daha iki gün önce, İzmir Ticaret Odası kullanılarak -üstüne basıyorum- Yeni Çeşme Projesi'ne dair bir toplantı organize edilmiş çünkü davetli değilim. İzmir'de Cumhuriyet Halk Partimizin 14, diğer partilerimizin de 14, toplam 28 milletvekili olmasına rağmen, basında gördüğüm kadarıyla bu toplantıya sadece AKP'den 4 vekilimiz, AKP'li 2 il yöneticisi ve yanı sıra sadece Cumhuriyet Halk Partimizden Büyükşehir Belediye Başkanı davet edilmiş. Bu bende yeniden bir şeylerin devşirilmek istendiği intibası yarattı çünkü habersizim. Bu daveti çıkaranlara sözüm, İzmir'in asil halkının vekillerine verdiği yetkiyi sınırlandırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Tüm vekiller bu toplantıya davet edilmeliydi, nokta.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Türkiye'nin gelişimi için halkımızın yararına olması koşuluyla, istihdam ve üretim olanaklarına, tüm yatırımlara kapılarını açan bir zihniyete sahibiz. Bu nedenle, İzmir'in geleceğini belirleyecek projelerin kapalı kapılar ardında tartışılmasına Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili olarak sonuna kadar karşıyım. En kısa zamanda, Sayın Bakandan 28 İzmir milletvekilinin, Büyükşehir Belediye Başkanının, ilçe belediye başkanlarının, özellikle, turizmle ilgili oda başkanlarının olduğu kapsamlı bir toplantı daveti bekliyorum. Bu toplantının gerçekleşmesi için görev almaya da hazırım. Burada belirtmek isterim ki doğa katliamlarına ve çocuklarımızın geleceğine engel olacak şekilde tasarladığınız kararlarınıza da eyvallah demeyeceğiz Kanal İstanbul'da olduğu gibi. (CHP sıralarından alkışlar) Şunu da biliyorum ki: İktidarınıza yakın birçok şirket, özel olarak gündeme getirilmiş olan Çeşme Projesi kapsamındaki, daha önce köylülerime ait olan yerleri yok pahasına senelerdir aldılar, şimdi ise kendilerine inanılmaz rantlar devşireceklerdir. Turizm Bakanına teklifim, tapu kayıtlarını birlikte inceleyelim, bugün yandaş şirketlerin elindeki araziler daha önce kime aitti, şimdi kime ait görelim. Şirketlerin doğacak kârlarından geçmişte oraya sahip olan köylülerin de faydalanması için bir kararname getirelim, burada değerlendirelim.

BAŞKAN - Tamamlayın.

BEDRİ SERTER (Devamla) - Ne de olsa 20 milyar dolar gibi devasa bir yatırımdan söz ediyorsunuz, öyle değil mi Sayın Bakan? Bu kürsüden yine söylemiştim, köylülerimizin arazileri, kredi kullanımında ipoteklendirme yoluyla yabancıların eline geçiyor. Cumhuriyet kurulmadan önceki kapitülasyonları biz şu anda canlı canlı yaşamaktayız. Çeşme Projesi'nde de ne yazık ki aynı şeyi söylemek zorunda kalıyorum. Sayın vekillerim, lütfen bu sefer, millî menfaatlerimizi gözeterek, öz kaynaklarımızı elimizden kaptırmayarak, birlikte elimizi taşın altına koyarak ülkemizi beraberce kalkındıralım.

Son söz: Memleketimin topraklarını ve kıymetlerini yabancı ellere parsel parsel sattırmayacağız, uyaralım sayın milletvekillerim. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.