| Konu: | Salgın hastalıklara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 17.03.2020 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, yeni göreviniz hayırlı olsun.
Coronavirüs 20 Aralık 2019 tarihinde Çin'de ortaya çıkmış, Çin Hükûmeti tarafından 31 Aralık 2019 tarihinde dünyaya duyurulmuştur. Şu anda, corona enfeksiyonu bir "pandemi" olarak yani tüm dünyayı ilgilendiren, tehdit eden bir viral enfeksiyon olarak tanımlanıyor. Bu enfeksiyon "RNA" denen bir virüs grubundandır. Virüsler zorunlu hücre içi parazitlerdir. Tüm mikroorganizmalar, mutasyon dediğimiz, yapılarda değişiklikler yaparak yeni yeni karakterlerle karşımıza çıkar. Organizma onu yeni bir ajan olarak karşılar ve daha önceki karşılamadan oluşan savunma hafızasının bir yararı olmaz. Örneğin bu grupta olan nezle virüsü çok hızlı mutasyona uğrar ve her yıl yeni mutasyonlarla enfekte oluruz. Benzer mikroplarla organizma karşılaştığında çapraz reaksiyon dediğimiz immün bellekteki bilgiyi kullanır, yeni mikroplara reaksiyon oluşturabilir, buna da çapraz reaksiyon diyoruz. Coronavirüs için tecrübelerimiz henüz oluşmamıştır, herhangi bir yorumda bulunamıyoruz.
Bakterilere karşı antibiyotikler etkili olurken, tedavi sağlarken virüslere karşı doğrudan etkili bir ajan yoktur ancak organizmayı destekleyici bazı tedbirlerle hastanın, hastalığı kolay atlatmasını sağlarız. Şeker hastalığı gibi, kalp hastalığı gibi, immün yetmezlik gibi organizmada başka bir rahatsızlık, hastalık varsa bunlar üzerine virüslerin, viral enfeksiyonların tahribatları daha fazladır. Coronavirüsle bu konuda yeterince tecrübe sahibi olduk.
Yapılan test sayıları dünyada bazı ülkeler için şöyledir sayın arkadaşlar: Çin'de 320 bin, İngiltere'de 23 bin, Güney Kore'de 200 bin, İtalya'da 50 bin, Japonya'da 8.400, Hollanda'da 6 bin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 7.700, Türkiye'de ise 8.500'dür. Bu testin yapılması hasta olan ile olmayanın, daha doğrusu, belirti vermediği hâlde toplumda dolaşan hasta insanların ortaya çıkarılmasında çok yararlıdır. Bu rakamlara baktığımız zaman, Kore'deki sayının yüksek olması onlardaki hasta sayısının az olmasını rahatlıkla izah etmektedir. Belirti vermeyen hastalıkların tanısı için test yapmaktan başka çaremiz yoktur.
Günümüz Türkiyesinde, enfeksiyon hastalıklarının tıbbi yönetiminin yanında ekonominin yönetimi de büyük önem kazanmaktadır. Gelir dağılımının bozulduğu, işsizliğin zirve yaptığı, sefaletin arttığı ülkemizde ekonomik tedbirlerin bir an evvel alınması gerekmektedir. Şu anda, enfeksiyondan muzdarip G7 ülkelerindeki -ki bunlar gelirin yüzde 60'ını, imalat sektörünün yüzde 70'ini teşkil etmektedirler- düşmeler dünyayı ister istemez etkilemektedir. G7'nin dışında kalan ülkeler ise bunlardan ara malları alarak kendi ihracatlarını ya da ithalatlarını sağlamaktadırlar, bunların olmaması G7'nin dışında kalan ülkeler için problem yaratmıştır.
Her ülkenin devlet başkanı değişik dönemlerde açıklamalar yaparken, demeçler verirken hatta Çin'de hasta vatandaşlar toplumda dolaşırken, biz, her gün defalarca görmeye alışık olduğumuz, Sayın Cumhurbaşkanının herhangi bir demecinin olmaması ya da görüntü vermemesini şüpheyle, tereddütle karşılıyoruz.
Benden önceki konuşmacıların bahsettiklerine ve tekrara düşmemek için ben, size, şimdiye kadar dünyada karşılaşılan önemli salgın hastalıklardan bahsedeceğim: Veba, kızıl, çiçek ve kolera gibi salgın hastalıkların yarattığı kıtlık, kuraklık milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Ekonomik, siyasal ve demografik sonuçlar yeryüzünde haritaları değiştirdi, sınırları değiştirdi.
Atina Vebası: M.Ö. 430 yılında ortaya çıktı, Atina halkının üçte 1'ini öldürdü.
Justinyen Vebası: M.S. 541-750 yılları arasında ortaya çıktı. Doğu Roma İmparatorluğu, Batı Roma İmparatorluğu'nu fethederken, eline geçirecekken bu enfeksiyon yüzünden bunu yapamadı. 30 ila 50 milyon arasında insan hayatını kaybetti.
Kara Ölüm: 1347-1351 tarihleri arasında etkili olmuştur. İnsanlık tarihinin en acımasız ve en etkili salgınında Avrupa nüfusunun üçte 1'i yani 100 milyon kadar insan hayatını kaybetti.
Çiçek Hastalığı: 15 ile 17'nci yüzyıllarda ortaya çıkmıştır, yüzde 30 oranında öldürücülüğü vardır. Beyaz insanlar tarafından Amerika Kıtası'na taşınarak -orada ki yerli halk çiçek hastalığına yabancı olduğu için- büyük oranda can kaybına neden olmuştur ve onlardan boşalan yerlere beyaz insanlar koloniler kurmuşlardır.
Kolera: 1817-1823 yılları arasında Hindistan'da başladı, 1961 yılına kadar devam etti. Sosyal gelişmişlik farkı olan ülkelerde büyük zararlara neden oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - İspanya Gribi: 1918-1919 yılları arasında -H1N1 enfeksiyonudur- 50 milyon can kaybına neden oldu.
Hong Kong Gribi: 1968-1970 yılları arasında -H3N1 enfeksiyonudur- dünyada 1 milyon insanın ölümüne neden oldu.
AIDS: 32 milyon insan öldü. Yalnız şu anda HIV'le ilgili tıbbi gelişmeler hastalığı belli bir oranda lokalize etmeye muvaffak oldu.
SARS: 2002-2003 yılları arasında etkili oldu. Bir coronavirüs enfeksiyonu olup Çin'de ortaya çıkmıştır. 774 kişi hayatını kaybetti. Küresel salgın değildir.
Domuz Gribi: 2009 yılında ortaya çıktı. 570 bin civarında insan öldüğü tahmin ediliyor. Kontrol altına alınmıştır.
Coronavirüs (Covid-19)'la ilgili bilgiler zaten verilmiştir. Bununla ilgili tecrübeler artmıştır. İnşallah kısa zamanda dünya bu hastalığın üstesinden gelecektir.
Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)