| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 17.03.2020 |
ÖZGÜR CEYLAN ( Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın 18 Mart. Ülkemizin dört bir tarafında, Türk tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 105'inci yıl dönümü kutlanacak. Kurtuluş mücadelesinde zafere ulaşmamız için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, bir kez daha rahmetle anıyorum.
Çanakkale Zaferi, dünya savaş tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, uluslararası ilişkilerde güç dengelerini ve tarihin akışını değiştiren Kurtuluş Savaşı'mızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir ulusun diriliş mücadelesinin adı olmuştur.
Değerli milletvekilleri, bu zafer, Kurtuluş Savaşı ateşinin yüreklerde yakılıp milletçe yeniden doğuşumuzun başlangıcıdır. Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarih boyunca değişmeyecek olan bağımsızlığının ve özgürlüğünün ön sözünün yazıldığı yerdir. Çanakkale'de bir güneş gibi doğan Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal, gönüllerde tutuşturduğu bağımsızlık meşalesiyle topraklarımıza kastedenlere karşı ulusu topyekûn ayağa kaldırmıştır. Esarete boyun eğmektense ölümü yeğleyen bir anlayışla sürdürülen mücadele, bağımsızlığın kazanılıp cumhuriyetin kurulmasıyla sona ermiştir.
Değerli milletvekilleri, bu destan yazılırken binlerce askerimiz şehit düştü, binlercesi yaralandı. Bu savaşta yaralı düşman askerini taşıyan, düşman askeriyle ekmeğini, suyunu bölüşen Mehmetçik nasıl yüce bir hoşgörünün sahibi olduğunu dosta düşmana gösterdi. Bu cephede düşmanına saygı gösteren komutanlar ve askerler vardı. Şimdi, dünyanın dört bir yanından gelerek bu topraklara göz dikenler Çanakkale'de Mehmet'imizle koyun koyunalar. Zaferin mimarı, Çanakkale'de şehit olan düşman askerlerinin ailelerine şöyle seslenmişti: "Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada, bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." (CHP sıralarından alkışlar) Evet, hayatı savaş meydanlarında geçen Mustafa Kemal "Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir." sözüyle barışın ne kadar kıymetli olduğunu vurgulamış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politika ilkesini "Yurtta sulh, cihanda sulh." sözüyle açıklamıştır. Bugün de Türk dış politikasının pusulası olması gereken en temel yaklaşım bu olmalıdır. Vakit geçirmeksizin tarafı olmaya zorlandığımız vekâlet savaşından çekilmeli ve ulusun çıkarlarını düşünmeliyiz. Suriye topraklarında Mehmet'imiz şehit ediliyor, gençlerimizin cansız bedenleri tabutlar içinde yurda geliyor. Türk halkının beklentisi, saray rejiminin aklı öne alarak, Türkiye'nin tarihsel birikiminden gerekli dersleri çıkararak hareket etmesi ve bu duruma artık bir son vermesidir.
1915'te bütün askerî unsurlarıyla ulusa karşı saldıran işgalcilerin bu topraklara karşı hevesi geçmiş değildir. Şimdi de yerli iş birlikçiler eliyle karşı devrimi örgütlemeye çalışanlar, ulusun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerini ilkokul mezunu cahil bir vaize teslim ettiler, millete kurşun sıktırdılar. Dün, ABD maşası vaize orduyu ve ülkenin kurumlarını teslim edenler, bugün devleti başka cemaatler eliyle parsellemeye çalışıyor. Millet dişiyle tırnağıyla kurduğu devlete sahip çıkma konusunda kararlıdır. Milletin vergileriyle sürdürülen saltanatta sona gelinmiştir. Bunun işareti, tıpkı kurtuluşun işaret fişeğinin yakıldığı gibi bir mart ayında yakılmıştır.
Bu vesileyle Çanakkale Destanı'nı yazan başta ebedî Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, bu mücadeleye iştirak eden ordumuzun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk milletini ve vatanları uğruna canlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum, ruhlarınız şad olsun. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Selam olsun "Çanakkale geçilmez." sözünü tarihe kazıyanlara. Selam olsun Çanakkale'de vatanı için can veren şehitlere. Selam olsun Çanakkale gazilerine.
Saygılarımla. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)