GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:70
Tarih:18.03.2020

NURAN İMİR (Şırnak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, partim adına 16'ncı madde üzerinde söz almış bulunmaktayım. Ancak maddeye geçmeden önce, önemli bir hususu huzurunuzda kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Cizre Belediye Eş Başkanımız Berivan Kutlu, bundan altı gün önce, keyfî ve asılsız iddialarla gözaltına alındı. Cizre'den Urfa'ya götürüldü ve altı gündür Urfa İl Jandarmada tutulmaktadır. Cizre halkının yüzde 77 oy oranıyla seçilen Eş Başkanımızın evi yüzü maskeli kişiler tarafından basılıyor ve ne yazık ki eli ters kelepçelenerek götürülüyor. Bunu kabul edebilecek durumda değiliz, böylesi bir muameleyi asla kabul edemeyiz. Bu yaklaşım aslında ahlaken de siyaseten de çürümüşlüğün, tükenmişliğin bir ifadesi, bir o kadar da tahammülsüzlüktür. Kadın iradesinden elinizi çekin diyoruz ve Eş Başkanımız Berivan Kutlu'yu derhâl serbest bırakın diyorum.

Şimdi, maddeye yönelik, AKP iktidarı 2010'dan beri torba yasa sistemini bir alışkanlık hâline getirdi. Torba yasa, iktidarın kamuoyuna yansıttığı üzere, Parlamentonun bir zaman yönetimi biçimi değil; aksine, milyonların hakkı hukuku torba yasaya sıkıştırılarak, kişilerin ve kurumların hakkı gasbedilerek Anayasa yok sayılmaktadır. O yüzden torba yasalara karşı partimizin tavrı her zaman çok açık, net olmuştur. Torba yasalarla hem Anayasa ve uluslararası hukuku ihlal ediyorsunuz hem de halkı kandırıyorsunuz.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişle birlikte ülkenin bütün hukuk sistemi rafa kaldırıldı. 2010'dan beri torba yasa sistemiyle çalışan bu Hükûmet, her torba yasada onlarca farklı kanun değişikliği yapmaktadır. Bu kanun değişiklikleri insanların ekonomik, sosyal, siyasal haklarını kısıtlamakta, özgürlük alanlarını daraltmaktadır. İnsanların her türlü ekonomik gelirleri, örgütlenme faaliyetleri iktidar tekeline tabi tutulmaktadır.

16'ncı maddeyle, ekonomik kriz, işsizlik ve işsizliğe bağlı intiharların sıkça konuşulduğu günümüzde, İşsizlik Fonu'nun amacı dışında kullanılması makul bir uygulama değildir. İşsizler için kullanılması gereken Fon, yapılan düzenlemelerle, işverenlere prim desteği sunan bir kaynak olarak kullanılmaya başlanmıştır. İktidarın, Fon'u kullanmak söz konusu olduğunda da para aktarmayı tercih ettiği kesim yine, genelde sermaye grupları olmaktadır. Ayrıca, Mesleki Yeterlilik Belgesi'nin, devletin bu konuda yetkin birçok kurumu olmasına rağmen, özel firmalarca verilmesi de uygun bir düzenleme değildir. Yetki belgesinin devlete bağlı kurumlar tarafından verilmesi daha makul bir düzenleme olacaktır. Mesleki Yeterlilik Belgesi için şu ana kadar 776 bin kişiye Fon'dan 672 milyon TL ödeme yapılmıştır. 2021 yılı sonuna kadar 450 bin kişinin bu belgeyi alması öngörülmekte ve bunun için Fon'dan 382 milyon 500 bin TL daha ödeme yapılması öngörülmektedir. Mesleki Yeterlilik Belgesi için gerekli paranın, İşsizlik Fonu kanununa aykırı bir şekilde Fon'dan karşılanması yerine, işçi niteliğinin artmasından fayda sağlayan işveren tarafından karşılanması gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, dünyada birçok ülkede halkın sağlığını tehlikeye atan, toplumu etkileyen ve ölümlere sebebiyet veren böylesi ölümcül bir salgına karşı, sağlık tedbirlerinin ve ekonomik tedbirlerin yanı sıra diğer her türlü tedbir alınmalıdır. Corona felaketi karşısında Hükûmet, halktan daha fazla duyarlı olmak durumundadır. Örneğin, İran, corona felaketi nedeniyle 85 bin tutuklu ve hükümlüyü serbest bırakmıştır. Türkiye'de cezaevlerinde kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve hükümlünün bulunduğu ortada ve hijyen sorunlarından kaynaklı salgın hastalığın her an vuku bulacağı bir gerçektir. Bütün bunlar göz önüne alınarak, başta hasta tutsaklar, risk grubunda olanlar ve kadınlar derhâl serbest bırakılmalıdır. Onları ölüme mahkûm edecek bir anlayışı biz kabul edemeyiz. Kritik süreçler, kritik ve bir o kadar radikal kararlar almayı da beraberinde getirir. Bu koşulda öncelenen insan ve toplum sağlığı olmalıdır. Şimdi, gerçekliğimizle buluşma zamanı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın efendim.

NURAN İMİR (Devamla) - İnsanı öncelemeyen hiçbir politikanın, hiçbir projenin başarılı olamayacağına tüm dünyada ve ülkemizde tanıklık ediyoruz. Bu zor zamanlarda, ancak, halk sağlığını önceleyen bir anlayış ve dayanışmayla başarılı olabiliriz. Sağlık ve ekonomiyle ilgili tedbirler ortak bir akılla devreye girmeli, hastaları ve yoksulları ölüme mahkûm etmeyecek önlemler alınmalıdır.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)