| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 24.03.2020 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi coronavirüs salgını nedeniyle deniliyor ki "Türkiye evde kal." Ya, tamam da "Evde kal." da evde ne bıraktınız, evde ne var peki? Evde yoksulluk var; evdeki tencere kaynamıyor, binlerce işsiz var. Peki, siz ne hakla bu halka "Evde kal." diyorsunuz? Hangi hakla bunu söylüyorsunuz? Bu ülkeyi soyup soğana çevirdiniz, bu halka "Evde kal." diyorsunuz. Milyonlarca işsiz insan var, milyonlarca. Kendi evine bir ekmek parası götüremeyecek, bir ekmek götüremeyecek milyonlarca insan var. Siz bu insanlara "Evde kal." diyorsunuz. Bakın, öncelikle halkın zorunlu ihtiyaçlarını gidermeden böyle bir talepte bulunmak insan haklarına büyük bir aykırılıktır. Böyle bir şey olamaz. Bu halkı açlığa mahkûm ediyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, coronavirüs salgını inanılmaz boyutlara geldi. Bakın, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Doktor Tedros Adhanom ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki: "Bu salgını yenebilmenin tek yolu dayanışmadır, dayanışmadır, dayanışmadır." Peki, başka ne diyor? "Bu, insanlığa karşı görünmez bir düşmandır, dayanışmayla ancak yenebilirsiniz." diyor.
Değerli arkadaşlar, insanlığa karşı görünmez olan bu virüse karşı dayanışmayla mücadele edilmesi gerekirken AKP Hükûmeti yine Kürt düşmanlığına başladı, yine bir Kürt düşmanlığıyla ortaya çıktı. HDP'ye ait olan belediyelere yine kayyumlar atadı. Bu barbarlık ve hukuk tanımazlık, bu iktidarın sıkıştığı dönemlerde sığındığı bir liman hâline geldi. Bu iktidar, virüsten daha çok bu halktan, HDP'den korkar hâle geldi ve HDP'den korkuyor değerli arkadaşlar. Sağlık sistemine, topluma, emekliye, işçiye, köylüye yönelik ekonomik paket tedbirleri alması gerektiği yerde, durumu fırsata çevirip Kürt düşmanlığı yaparak, belediyelere kayyum atayarak yalan yanlış iddialarla halkın iradesini gasbetmekle meşgul. Bakın, bu tablo tesadüf mü sizce?
Bakın değerli arkadaşlar, mazbataları iptal edilen belediyeler: Bağlar, Tuşba, Edremit, Çaldıran, Tekman ve Dağpınar beldesi. Bu da tesadüf mü sizce? Bakın, Diyarbakır Büyükşehir, Mardin Büyükşehir, Van Büyükşehir Belediyelerine el konuldu. Bu da mı tesadüf sizce? Bakın, Batman, Hakkâri illerimizin belediyelerine el konuldu. Bu da mı tesadüf sizce? Güroymak, Bismil, Eğil, Ergani, Hazro, Kayapınar, Kocaköy, Kulp, Lice, Silvan, Sur, Yenişehir, Karayazı, Yüksekova, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Nusaybin, Savur, Bulanık, Varto, Cizre, İdil, Suruç, Başkale, Erciş, İpekyolu, Muradiye, Özalp, Saray ilçelerine de el koydu bu iktidar. Bu da mı sizce normal bir durum?
Bakın, İkiköprü, Akpazar, Halfeli, Erentepe, Gökçebağ beldelerine el koydu bu iktidar. Bu da mı sizce tesadüf? Tesadüf değil değerli arkadaşlar. Bu, Kürt düşmanlığıdır, Kürt düşmanlığının başka bir anlatımıdır, başka bir uygulamasıdır; bu da nettir değerli arkadaşlar. Biz bunu kesinlikle burada kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğimizi belirtiyoruz. Bu halk size boyun eğmeyecek, bunu da bu şekilde bilin, bunu, net bir şekilde, bütün halkımızın huzurunda sizlere sesleniyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu hukuksuzlukların yanında, bu teklifle, yine halkın örgütlenme şekline, halkın örgütlenme özgürlüğüne, halkın derneklere üye olma anlayışına da şu anda bu AKP Hükûmeti müdahale etmek istiyor. Ne yapıyor? Bütün verileri İçişleri Bakanlığının havuzuna göndermek istiyor. Ya, biz bu İçişleri Bakanlığına nasıl güveneceğiz? Hukuksuzlukları her gün bize dayatan bir Bakanlık. Bir de biz ne yapacağız? Bu bilgileri de bu halkın bilgilerini de bu şekilde İçişleri Bakanlığına göndereceğiz. Mümkün mü bu? Hukuk ayaklar altında, "mahkeme" diye bir sistem kalmadı, bırakmadınız. Bir de halkın bütün gizli bilgilerini de İçişleri Bakanlığına göndereceksiniz ve o halkı fişleteceksiniz. Biz bunu da kabul etmiyoruz, buna da şiddetle karşı koyacağız ve şiddetle karşı duracağız.
Değerli arkadaşlar, peki, uygulamayla ilgili bir şey söyleyeyim ben size: Bakın, "Terörle Mücadele Yasası" adı altında yaptıkları bütün operasyonlarda, bütün soruşturmalarda halka soruluyor, gözaltındaki kişiye soruluyor "Sen hangi derneğe üyesin, hangi partiye üyesin?" diye. Kanuna aykırı olmasına rağmen halka bu dayatılıyor. Kaldı ki bu kanun geçtiği zaman da kim bilir bu halka neler dayatılacak. Bu nedenle değerli arkadaşlar, biz bu hukuksuzlukları kesinlikle kabul etmiyoruz, karşı da duracağız.
Bak, virüs salgınıyla bu halk mücadele ediyor, bu halkın bütün ihtiyaçlarını giderin, bu halktan aldıklarınızı bu halka verin. Bizim size seslendiğimiz nokta budur.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)