GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:24.03.2020

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Dünya tarihine baktığımızda salgın hastalıkların savaştan daha çok can yaktığını ve toplumların siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik yapılarında ciddi, köklü değişimler yarattığını görüyoruz. Ve biz, bugün, tüm dünya halkları kapitalizmin yarattığı yani kâr için yaratılan bir tehditle karşı karşıyayız. Bu, yaşamsal bir tehdit. Bu felaket, "corona virüsü" adını verdiğimiz tehdit kendiliğinden gelmiş bir şey değil. Nereden ilk çıktı? Wuhan'dan çıktı. Wuhan'ın özelliği ne? Ucuz emek gücünün yoğun olarak bulunduğu bir üretim merkezi Wuhan. Ve biz bunun nasıl bu kadar yayıldığına şaşırıyoruz. Aslında şaşırmamız gereken, tüm dünyadaki iktidarların bu kadar yayılacağını önceden öngörebilecekleri bir salgın karşısında gerekli önlemleri almamış olması.

Şimdi ülkemize dönelim. Deniyor ki, iktidar diyor ki başından itibaren: "Biz, gereken bütün önlemleri aldık ve her şey kontrolümüz altında." Hayır, ocaktan itibaren bütün dünyada görülen bu salgın karşısında siz gerekli önlemleri almadınız ve hiçbir şey de kontrolünüz altında değil. Üstüne üstlük, özellikle toplu gelişlerle beraber yani 21 bin kişinin bu ülkeye gelmesiyle beraber artık iş tamamen kontrolünüzden çıktı.

Şimdi, halk, iktidarın aldığı önlemleri dinlemek için 2 kez ekranlara kilitlendi. İlkinde sabır dilediniz, "Dua edin." dediniz; sonra konut kredilerinin kolaylaştırılmasından, halkın eve kapandığı koşullarda uçuşlardaki KDV indiriminden, konaklama vergisinin ertelendiğinden bahsettiniz.

Sevgili milletvekilleri, değerli arkadaşlar; bankalar, ev sahipleri, enerji ve doğal gaz dağıtımı yapan şirketler dua kabul etmiyor. İkinci kez ekranlara çıktığınızda Sağlık Bakanı "Herkes, kendi OHAL'ini ilan etsin." dedi. Şimdi, mesela bir işçi kendi OHAL'ini ilan edip işe gitmese işten atılmasını engelleyecek misiniz? Bütün muhalefet örgütleri şu an "İşten atılmalar yasaklansın." diyor, biz de diyoruz ve bunu, bu Meclis çıkarmak zorunda. Ya da bir kredi kartı borçlusu, kendi OHAL'ini ilan edip -faizlerin işlemesi konusunda- banka borçlarını ödemese bankaları durduracak mısınız? Hayır.

Değerli milletvekilleri, hani bir slogan üretildi, şimdi diyoruz ki: "Hep birlikte yeneceğiz." Bu birlikteliğin içinde halk yok, işçi yok, emekçiler yok, kadınlar yok, emekliler yok, çiftçiler yok, işsizler yok, göçmenler yok, Kürtler? Kürtler, ikinci defa yok.

SALİH CORA (Trabzon) - Etnik bir ayrım yok ki.

OYA ERSOY (Devamla) - Bakın, 8 tane belediyeye bu corona salgını sırasında el koydunuz, gasbettiniz, kayyum atadınız. Bunun adı klasik kayyum ataması da değil, sadece halkın iradesinin gaspı değildir bu. Kürtlere diyorsunuz ki: "Sizin sağlığınız da hiç umurumuzda değil, ilgilenmiyoruz biz." Verilen mesaj budur. Bu, şu ana kadar yapılan kayyum atamalarından farklıdır ve siz, her hâlükârda "Biz, sermayeye sınırsız destekte Kürt'ü yurttaşlıktan çıkarmada ve emekçiye sömürüde ısrar edeceğiz." diyorsunuz. Açıklamış olduğunuz o ekonomik istikrar kalkanı tamamen sermayeye verdiğiniz bir kalkan. "Evde kal" derken işçilere, elektrik, doğal gaz faturası için hiçbir öneriniz yok; tüketici kredi borçlarına, kredi kartı borçlarına dair bir öneriniz yok ve 7,5 milyon işsiz var bu ülkede. Bu 7,5 milyon işsizin evinde nasıl geçineceğine dair bir öneriniz yok. Şimdi, eğer, gerekli önlemler alınmazsa... Evet, biz hep birlikte yeneceğiz ya... Bu salgın hepimizi aynı şekilde vurmuyor; önce yoksullardan başlayarak yaygın bir klinik vaka hâline gelecek, buradan uyarıyorum. Burada dünyada yapılan örneklere bakmamız lazım.

Bir; şeffaflık şart, yaygın test kitleri şart. Şu ana kadar niye yaygın yapılmıyor bu testler, hâlâ anlayabilmiş değiliz. Burada sadece sokağa çıkma yasakları ilan etmek çözüm değil. Her gün kaç kişiye test yapılıyor? Hangi illerde, kaç kişide Covid-19 tespit edildi? Hangi hastanelerde kaç kişi yatıyor ve kaç kişi yoğun bakımda? Bugüne kadar iyileşip eve gönderilen var mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

OYA ERSOY (Devamla) - Ve corona virüsüyle temas eden sağlık çalışanlarından başlanarak hastane, market, kargo, posta, eczane çalışanlarının bulundukları bölgede test yapılması şarttır. Sağlık ortamının iyileştirilmesi, halkın sağlık hakkını korumak için şarttır her şeyden önce. Burada deniyor ki: "Sağlık çalışanları için bütün önlemler alındı." Hayır arkadaşlar, hepimize bu konuda şikâyetler geliyor. Eğer siz sağlık çalışanlarını korumazsanız, coronaya karşı en önde mücadele edenleri koruyamazsınız, halkın sağlık hakkını koruyamazsınız. Ve siz, burada Meclise gelmeye bile erinirken, bunu tehlike olarak görürken sağlık çalışanlarına "Gidin, hastanelerin en önünde coronayla mücadele edin." diyemezsiniz.

Ve işten atılmalar yasaklanmalıdır. Halkın en temel yaşamsal hakları, elektrik, su, doğal gaz halka parasız sağlanmalıdır. Ve kiralar ertelenmelidir, bu süreçte ödenmemelidir. Kaynak mı? Kaynak var.

Ve buradan son söz olarak "Ya sosyalizm ya barbarlık." diyordum, bugün "Ya sosyalizm ya ölüm." diyorum. (HDP sıralarından alkışlar)