| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 24.03.2020 |
HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyenler; sizleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, görüşülmekte olan torba yasada 29'uncu madde İşsizlik Fonu'yla ilgili. İşsizlik Fonu'nun sermaye sınıfına nasıl peşkeş çekildiğinin aslında yine bir göstergesiyle karşı karşıyayız.
Ancak gündemde olan coronavirüs salgınıyla ilgili birkaç soru sormak istiyorum iktidara. 500 bin test kiti ABD'ye satılmışken neden yaygın test yapılamıyor? Yaygın ve agresif test ile Güney Kore ve Singapur modeli varken neden İtalya olma yolundayız? Destek paketi açıklanarak halkın kendi OHAL'ini ilan etmesini sağlamak için ne bekliyorsunuz? Daha çok ölüm mü? Halka "Kendi OHAL'inizi ilan edin." diyorsunuz da bu halk kendi faturalarını, kendi kredi borçlarını, kendi kiralarını erteleyebiliyor mu? Tabii ki hayır. Bu sebeple halkın ihtiyaçları öncelenerek yeni ekonomi politikaları ivedilikle gündeme alınmalıdır.
Değerli milletvekilleri, sabahtan beri, tabii, arkadaşlarımız da defalarca dile getirdi; maalesef ki bu coronavirüs gündeminde AKP iktidarı hukuksuzlukta ve adaletsizlikte yine kendine yakışanı yaptı diyebilirim. Şöyle ki dün itibarıyla 8 belediyemize daha kayyum atandı yani şu güne kadar 40 belediyemize kayyum atanmış durumda. Bu ne demek? Dilinize pelesenk ettiğiniz "millî irade" nasıl ayaklar altına alınıyor tarafınızca... Aslında bu halk biliyor, sizlerin ne şekilde HDP'li belediyelere, Kürtlerin iradesine kayyum atama isteğinizi herkes biliyordu.
Sizinle bir dosya hakkında birkaç bilgi paylaşmak istiyorum ki bunlar Cizre Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasındaki evraklar. Bunlar Cizre Belediye Eş Başkanımıza kurulmaya çalışılan kumpasın ve hukuka aykırı deliller toplanmasına çalışıldığının göstergesi. Seçimden iki gün önce, 29/3/2019 tarihinde Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliğine ve yine Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü TEM Büro Amirliğine iki müzekkere yazarak Belediye Eş Başkanımız hakkında bilgi toplanmasını istiyor. Peki, bunları nasıl istiyor? "Cumhuriyet Başsavcılığımızda yürütülmekte olan soruşturmaya esas olmak üzere bilgileri yazılı bulunan şüphelinin seçim süreci içerisinde yapmış olduğu konuşmalar ve mahallî seçimler sonrası yapması muhtemel konuşmada varsa suç unsuru teşkil edecek durumların tespiti, yine bunun dosyaya ivedilikle gönderilmesi." Yine, TEM Büroda da aynen bu şekilde ancak dördüncü dereceye kadar akrabalarının da incelenmesi istenmiş. Dördüncü derece akrabalar incelenerek dosyaya konu edilmiş ve kayyum atanmasına ilişkin dosyadaki bilgi ve evraklar bunlar. Ne diyor bu temas sistem sorgulanmasında? Mehmet Zırığ isimli şahsın yengesinin amcasının hakkındaki dosyalar işlenmiş. Başka ne işlenmiş? Yine, Belediye Eş Başkanımızın kız kardeşinin eşinin kardeşi yani tabiri caizse dıdısının dıdısı bile girmiş dosyaya. Yine, Belediye Eş Başkanımızın amcasının bilgileri girmiş. Yani değerli arkadaşlar, bu dosyalar artık hukuka aykırı bile değil, ahlaka, adaba, vicdana bile aykırı dosyalar. Yapmayın, bunların hesabı bir gün verilecek. Hukuk, evet, bazen uyur; faşizmde, otoriter yönetimlerde hukuk bazen uyur ama asla ölmez. Bu dosyaları hazırlayanlar, bunların talimatını verenler er geç bunun hesabını verecektir. Biz "Bu politikalarınız Kürt düşmanıdır." dediğimizde alınıyorsunuz ya ama size net söyleyeyim, ben 90'larda sığınaklarda kalmış, çatışmalı sürecin tamamını yaşamış, maalesef ki onlarca otopsiye girmiş bir arkadaşınız olarak şunu söyleyeyim: Bizler burada birlikte yaşam için sürekli mücadele ederken, demokratik cumhuriyet için sürekli mücadele ederken siz Kürtleri ötekileştiriyorsunuz, siz Kürtlerin iradesini yok sayıyorsunuz. Bu durum ne bu ülkeye ne sizlere ne de ortak geleceğimize hiçbir şey kazandırmaz. Bugün virüsle uğraşırken bile sizler Kürtlerin iradesine darbe yaptınız, bu kabul edilemez. Kürtler ne düşünüyor biliyor musunuz? Ben size söyleyeyim: Ben Kürt'üm ve bana düşmanlık yaptığınızı düşünüyorum, ben Kürt'üm ve bu politikaların Kürt karşıtı olduğunu düşünüyorum. Sizler bunu yaptıkça, sizler bunu yaptıkça yıllardır, yıllardır şiddet sarmalında kaybettiğimiz canlarımıza yenisi ekleniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Sizler bunu yaptıkça, şiddet politikasında ısrar ettikçe bu ülkenin kaynakları halkın gerçek ihtiyaçlarına harcanacakken maalesef ki tanka, topa, tüfeğe ve bu güvenlikçi politikalara yatırılıyor.
Arkadaşlar, biz bunu hak etmiyoruz, hiçbirimiz hak etmiyoruz. Biz birlikte yaşam derken, biz birlikte bir ortak gelecekten bahsederken bizim bunlara, bu ülkenin demokrasisinin bu duruma maruz kalması ve demokrasinin bu kadar ayaklar altına alınması kabul edilemez. Size söyleyeyim: Bu yaptığınız politikalar Kürt karşıtıdır, bu yaptığınız politikalar Kürt düşmanlığının göstergesidir. "..."(x)
O kadar.
Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)