GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:72
Tarih:24.03.2020

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle halkımıza, bu dünyada maalesef insanlığın başına bela olan corona virüsünden korunmaları için bireysel tedbirlerini almaları, özellikle evde kalmaları ve böylece bu hastalığın, bu virüsün fazla yayılmaması yönünde kendilerine buradan çağrı yapıyoruz.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; coronavirüs salgını birlikte mücadele verilmesi gereken ortak bir düşmandır âdeta. Bu tanımlama Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir tanımlama. Bütün halklar ne yazık ki Sağlık Bakanlığının bir "tweet"ine muhtaç kalmış durumda, yirmi dört saatte bir tek başına bir "tweet" atmak suretiyle halkı bu şekilde bilinçlendirmektedir. Gerçeği yansıtan kişiler hakkında, bu konuda "tweet" atan veya açıklama yapan kişiler hakkında ise -tırnak içerisinde- terör propagandası suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmakta ve bu yönde bilginin yayılması ne yazık ki engellenmektedir.

Burada çağrımız şudur: Halka derhâl bu konuda gerekli bilgiler verilmeli ve halk bilgilendirilmelidir. Bu mevcut olan virüsün yayılmasıyla ilgili halk kesinlikle net bir şekilde bilgilendirilmelidir ve halkın bilgi alma hakkı sağlanmalıdır. Türkiye'de tablo nedir, açık bir şekilde bu tablo anlatılmalıdır.

Değerli arkadaşlar, şimdi, Sağlık Bakanı her gün yaptığı açıklamalarında her yerde ücretsiz bir şekilde testlerin yapıldığını ileri sürmektedir fakat yaptığımız araştırmaya göre özel hastanelerde 1.500 lira karşılığında test yapılmaktadır yani özel hastanelerde ne yazık ki para karşılığında testler yapılmaktadır ve bu konuda da henüz bir tedbir alınmış değildir.

Yine, milyonlarca insan işsiz ve bu işsiz insanların ihtiyaçları söz konusu. Bu yönde de Hükûmetin somut bir şekilde almış olduğu bir tedbiri de yoktur.

Değerli arkadaşlar, son günlerde özellikle 65 yaş üstü insanlarımıza yönelik olan tavırları da kesinlikle burada benimsemiyoruz ve kınıyoruz. Şimdi, yaşlı bir yurttaşımıza polis soruyor: "Niye evine gitmiyorsun, niye evinde değilsin?" Verdiği cevap: "Benim evim burası çünkü evsizim." Türkiye'nin gelmiş olduğu nokta burasıdır.

Değerli arkadaşlar, bakın, Anayasa'da mevcut olan ve yıllardır bu Hükûmetin neredeyse unuttuğu ve ortadan kaldırdığı sosyal devlet anlayışının ne kadar gerekli olduğunu ve bu yönde tedbirlerin alınması gerektiğini biz burada belirtmek istiyoruz. Sosyal devlet ilkesinden ne yazık ki uzaklaşılmıştır. Biz, 21 Şubatta Meclise bir soru önergesi verdik, "Tehlike kapıdadır." dedik, İran'da, komşumuzda çok ciddi bir tehlike olduğunu belirttik, ne yazık ki bu konuda Hükûmet gerekli tedbirleri almadı ve bu konuda da gecikti ve ne yazık ki çok ciddi bir tabloyla karşı karşıyayız.

Bakın, cezaevlerinde toplamda 1.334 hasta mahpus var ve corona virüsü nedeniyle çok büyük tehlike altındadırlar. Bu, infaz düzenlemesi getirilmek isteniyor fakat bu infaz düzenlemesinde de yine ayrımcılık yapılmaktadır.

Terörle Mücadele Kanunu, Türkiye'de her muhalefetin basın açıklaması, siyasal karşı duruşu Terörle Mücadele Yasası'nın içerisine alınıyor, soruşturma ve kovuşturmayla karşı karşıya kalıyor. Burada getirilmek istenen İnfaz Yasası'nda yine bir ayrımcılığa neden oluyor. Terörle Mücadele Yasası, Türkiye için bir tabu hâlini almış durumda ve ne yazık ki bu siyasal iktidar da bu tabuya çok ciddi bir şekilde, sıkı bir şekilde sarılmış durumda. Siyasal iktidarın hoşuna gitmeyen her muhalefet bu yasak kapsamına alınıyor ve takibata uğruyor. Getirilmek istenen infaz yasası yine bir eşitsizliği, yine Anayasa'ya aykırılığı da beraberinde getiriyor. Toplumsal dayanışmaya bu Hükûmetin cevabı kayyumdur, bu Hükûmetin cevabı yok saymadır, bu iktidarın cevabı ayrımcılıktır. Bakın, tutuklama ve soruşturmalar hızla devam ediyor, ne yazık ki biz, burada, bu uygulamayla karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, iktidarın İnfaz Yasası'nda eşitlikçi yaklaşımı ne yazık ki söz konusu olmuyor. İktidardan bir bağış, bir lütuf beklemek değildir bu eşitlikçi yaklaşımı göstermesi; bu bir zorunluktur, anayasal zorunluktur. Bu iktidarı Anayasa'ya uymaya çağırıyoruz. Bakın, Anayasa'nın 2'nci maddesi, hukuk devleti ilkesini içermektedir. Yine 10'uncu maddesi ise eşitlik ilkesini içermektedir. Bu iktidarın derhâl Anayasa'ya uyması ve bu yönde tedbir alınması gerektiğini ileri sürüyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)