| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 24.03.2020 |
NURAN İMİR (Şırnak) - Değerli arkadaşlar, bu torba yasanın tamamına baktığımız zaman, düzenlenen tek şey rant politikasıdır; elde avuçta hiçbir şey kalmadığı için yeni rant alanları yaratılmaktadır, bunun için de her türlü yol mübahtır. Yurt dışında yaşayan Türkiye vatandaşları için dövizli askerliğin genişletilmesi başlı başına askerlik sisteminin tartışmaya açılmasına neden olmaktadır. Hükûmetin her alanı piyasaya açan ve kâr amacı güden politikaları askerlik hizmetinde de görülmektedir. Düzenlemenin kamu vicdanını rahatsız etmeyecek bir şekilde olması gerekmektedir. Parası olanın askerlik yapmadığı, parası olmayanın askerlik yaptığı bir sistemde kamu vicdanı rahatsız edilmektedir. Askerlik sistemi, yapısal olarak sorunlu bir durumdadır. Zorunlu askerlik yerine zorunlu kamu hizmeti, vicdani hizmet anlayışı üzerinden hareket edilmedikçe yapılan her düzenleme askerlik sisteminde var olan sorunları ve adaletsizliği derinleştirecektir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, AKP iktidarı dış politikada, iç politikada, sandıkta, sokakta, Mecliste, başaramadığı her yerde, kaybettiği her alanda HDP'nin kazanımlarına saldırıyor. Sizlere seslenmek istiyorum: Bu düşmanlıktan, bu fırsatçılıktan vazgeçin. Bu düşmanlık sizi bitirecek. Bu, sizin kendi yarattığınız krizlere benzemez, altında kalırsınız. Biz, iktidarınızın yanlışını gören ve alternatif geliştiren, Türkiye'nin 2'nci büyük muhalefet partisiyiz. Bizimle siyaseten karşı karşıya gelin. Kolluk güçlerini bizim üzerimize salarak, halkın temsiliyetlerini gasbederek sadece güçsüzlüğünüzü ve düşmanca yaklaşımınızı ortaya koyuyorsunuz ve bu, sonuç vermeyecektir.
Uyguladığınız bütün şiddet ve hukuksuzlukları bu ülkenin bekası için yaptığınızı iddia ediyorsunuz. Emin olun ki savaş ve kayyum politikalarınız bittiği gün, sizler de o koltuklardan ineceksiniz. Bunu gerçekleştirecek güç ise çok korktuğunuz kadınlar, Kürtler, gençler, emekçiler ve bu ülkenin ezilenleri olacaktır.
Değerli milletvekilleri, ben de bir kez daha dile getirmek istiyorum, bir çözüm bulana kadar da dillendireceğiz: Cezaevlerinde risk altında olan tutuklu ve hükümlülerin hastalık yayılmadan derhâl serbest bırakılmaları gerekmektedir. Ölümler yaşanmadan önlemler alınmalıdır. Her alanda bu zor sürecin üstesinden gelmek için yapmamız gereken en önemli şey, dayanışmayı geliştirmek ve halkımızın moralini yüksek tutmaktır, kayyum atamak değildir. Bu kadar vahim bir tabloda siyasi hükümlü ve tutukluları kapsam dışına çıkarmak, toplum vicdanını derin şekilde yaralayacaktır.
Anayasa'da herkesin eşit olduğu yazıyor. İnfaz sistemi eşit olmak zorundadır. Çeteler çıkacak ama toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullananlar çıkamayacak; kadın katilleri çıkacak ama Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ya da doktor olan İdris Baluken çıkamayacak; hırsızlar çıkacak ama Osman Kavala çıkamayacak.
İnfazda eşitlik istiyoruz, bu corona günlerinde bütün mahpuslara eşitlik istiyoruz. Önce, içeride olanların yaşam hakkını korumak zorundayız.
İtalya ve İran başta olmak üzere binlerce tutuklu tahliye edildi. Şartsız, koşulsuz tahliyelere Türkiye'de de başlanmalı, aksi takdirde yaşanacak her ölümün sorumlusu iktidarın kendisi olacaktır.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)