| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 15.12.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2013 yılı bütçesi için AK PARTİ Grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, son on yıl içerisinde Türkiye, makroekonomik istikrarı oluşturmak adına gerçekten bütün dünyanın takdirini toplayan bir performans gerçekleştirmiştir. 2008'in sonlarından bu yana devam eden ve bugün özellikle, Avrupa ekonomilerini ciddi bir şekilde sarsan kriz sürecinde bu gerçeği daha net bir şekilde görme imkânına sahip olduk.
Türkiye, sağlam mali yapısıyla, bankacılık sistemiyle dünyada yaşanan gelişmelere karşı en iyi direnç gösteren ekonomilerden birisi oldu. 2010-2011 yıllarında dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri hâline geldik. Bugün Türkiye, artık geleceğe güvenle bakan, reel sektöre yatırım ve üretim noktasında sağlam zemini hazırlamış bir ekonomiye sahiptir. Bir kez daha anladık ki Türkiye'de yatırımın, üretimin, istihdamın, ihracatın bilgi ve teknoloji seviyesinin artması için makroekonomik istikrar olmazsa olmaz şarttır. Olmazsa olmazlarımdan bir tanesi de ekonomik istikrar için siyasi istikrarın vazgeçilmez olduğudur. Türkiye'nin, cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ilişkin sosyal ve ekonomik hedeflerine ulaşmasında reel sektörün çok büyük bir payı vardır. On yıl önce 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye bugün bu yılın sonuna 150 milyar dolar ihracat seviyesine ulaşmış olacaktır. Bu, tarihimiz açısından büyük gelişmedir. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapmayı ve dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Peki Türkiye 500 milyar dolarlık ihracat, 2 trilyon dolarlık millî gelir hedefine nasıl ulaşacaktır? Bu hedefe, gayeye neyi üretip ulaşacaktır? Evet, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının asıl çalışma alanı tam da bu noktada önemini göstermektedir. Ekonomik olarak son on yılda elde edilen bu başarıyı bir yandan siyasi istikrar, bir yandan ekonomik istikrar getirdiği gibi, diğer yandan da reel sektörün rekabet gücü artırılmış, düşük, orta, yüksek teknolojiler geliştirilmiş, ekonomiye katkı sağlanmıştır.
Değerli milletvekilleri, dünyada artık gelişmiş ülkeler, endüstri toplumundan bilgi toplumuna, iş gücü ağırlıklı teknolojiden yüksek teknolojiye geçiş yapmışlardır. Seri, ucuz ve bol üretim anlayışı önem kazanmıştır. Tüketim alışkanlıkları ciddi şekilde değişmiş, insanlar sürekli daha iyi, daha yeniyi talep eder hâle gelmiştir. Böyle bir rekabet ortamında üretim örgütlerinin temelinde insanın ve bilginin olması gerektiği çok açıktır.
Dünyanın lider ülkelerinden biri olmak istiyorsak bilgi üretimine ve bilginin teknolojiye dönüşmesine önem vermeliyiz. Bunu başarmak için araştırma, geliştirme, markalaşma, tasarım, girişimcilik, üniversite-sanayi iş birliği gibi konularda üzerimize düşeni yerine getirmek durumundayız. Bu, ülkemiz için büyük fırsattır çünkü çok büyük genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Bu itibarla bilim, teknolojinin hızla geliştirilmesi, ekonomimize entegre edilmesi için araştırma geliştirme faaliyetlerine hız ve ivme kazandırdık. Ülkemizde bilim ve teknoloji alanında faaliyet gösteren kurumlar tek bir çatı altında toplanmıştır. Bilim ve teknoloji kurumları ve üniversiteler ideolojik formasyon kurumları değildir. Bu kurumların amacı araştırmacı insan gücü kaynaklarını geliştirerek ucuz ve kaliteli yeni ürünlerin üretimini sağlamak ve refah seviyesinin artırılmasına hizmet etmektir. Genç nüfusumuzun bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmak için seksen bir ilde bilim ve teknoloji merkezleri kurma çalışmaları başlamıştır.
Dünyanın değişik ülkelerinde çok saygın ilim ve bilim adamları vardır. Bir zamanlar "beyin göçü" adı verilen ve ülkemizden göçüp gidenler artık ülkemizin "beyin gücü" hâline gelmiştir.
On yıl önce Türkiye'de sadece 2 teknoparkımız vardı, bugün 33 tanesi aktif olmak üzere 47 teknoparkımız vardır. Teknoparklarda firmalar AR-GE teşviklerinden yararlanıyorlar. Bu teknoparklarda bugün kurulan firma sayısı 2 bini aşmış, teknoloji ihracatına başlamış bulunuluyor.
Özellikle yazılım sektörünün, bilişim teknolojilerinin bugünkü çağdaki önemi çok açıktır. Bu anlamda Marmara Bölgesi, İç Anadolu ve Ege Bölgesindeki sanayi yoğunlaşmasını ve üniversite yoğunlaşmasını bir dikkate alarak Gebze Muallimköy'de olmak üzere "Bilişim Vadisi" dediğimiz ihtisas teknoparkı gerçekleştirildi.
Değerli milletvekilleri, bilim, sanayi ve teknolojiye önem veren Türkiye, artık kendi uydusunu yapabilen bir ülkedir. Türkiye, artık kendi savunma sanayisini imal ettiği gibi ihraç edebilen bir ülkedir. Türkiye, gençliğini geleceğin dünyasında öne çıkartabilecek kabiliyetleri geliştiren bir ülkedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Olmaz öyle, olmaz.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Aygün.
ZEKİ AYGÜN (Devamla) - Bu vesileyle, ülkemizin sınırlı kaynaklarını etkin bir biçimde kullanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına ve Bakanlığımıza bağlı ve ilgili kuruluşlara teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Evet Sayın Aygün, süreniz tamam.
ZEKİ AYGÜN (Devamla) - 2013 yılı bütçemizin hayırlara vesile olmasını diler, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)