| Konu: | 207 sıra sayılı Komisyon Raporu'nun işleme alınmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 07.04.2020 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Anayasa'ya aykırılık itirazı bir iddiadır. İddia, ispatlanmadığı müddetçe soyut bir tanımdır; hukuki tabirdir. Dolayısıyla bir iddiaya karşılık vermek, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, komisyonlarda bir kanunun görüşülmemesi gibi bir durum ortaya çıkartır ki bunu kabul etmek de mümkün değildir hukuki açıdan.
Diğer taraftan, Anayasa'ya aykırılık iddiası... Türkiye Büyük Millet Meclisine kanun teklifi sevk edildiğinde Başkanlık, Kanunlar Kararlar, ardından sevkle beraber Komisyon... Komisyon gündemine hâkimdir, Komisyonda da bu konu dile getirilmiştir. Yanlış hatırlamıyorsam, Ağrı Milletvekili, HDP'den bir arkadaşımız bu konuyu sözlü olarak dile getirdi ve Başkanımız Yılmaz Tunç da bunu oylamaya sundu, Adalet Komisyonu da bunu reddetti. Dolayısıyla Anayasa'ya aykırılık itirazı Komisyonda varit olmadı. Bu aşamada maddelerle ilgili de Anayasa'ya aykırılık önergeleri verilebilirdi, verilmedi; verilmiş de olabilir. Dolayısıyla muhalefet, Komisyon raporuna Anayasa'ya aykırılık iddiasını şerh düştü ve o şerhle beraber rapor tanzim edildi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna sevk edildi.
Başkanımızın inisiyatifinden yanayım. Başkanımız gündemine hâkim. Bu açıdan, kanun teklifi bugün Mecliste AK PARTİ grup önerisiyle sıra sayısı olarak 1'inci sıraya geldi ve görüşülmesine başlandı. Bu manada, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, milletvekillerinin, grupların Anayasa'ya aykırılık iddialarını, öncelikle görüşmek üzere, önerge şeklinde ele alabilir. Bunu, Anayasa'ya aykırılık iddiasını takdir edecek kimdir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu. Buradan da sonuç alınamazsa tabii ki Anayasa Mahkemesine gidilebilecektir. Anayasa Mahkemesinin kuruluş sebebi de zaten budur. Meclis -atıyorum- Anayasa'ya aykırı bir kanun da çıkarabilir; çıkarması doğru değildir, çıkarabilir. Bunun murakabesini de yapacak konum Anayasa Mahkemesine verilmiştir.
Diğer taraftan, burada afla ilgili bir iddiada bulundu HDP Grup Başkan Vekili. Bu, bir af değildir; bu, bir infaz rejimi düzenlemesidir. Burada, infaz rejiminde, lehe olan hükümlerle tahliye olan kişi aslında tahliye edilmiyor af kapsamında olduğu gibi; burada tahliye olan kişi -infaz rejimi devam ediyor- denetimli serbestlikten, koşullu salıvermeden iyi hâli varsa yararlanacak. Burada aynı şartları haiz, infaz rejimine tabi olanların arasında eşitlik iddiası varit olabilir. Farklı infaz rejimine tabi olanların ise aynı şekilde düşünülmesi doğru değildir, bu da eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez. İnfaz rejimi dışarıda devam edecek; dışarıda devam ederken infaz rejimi, bihakkın tahliye olmadığı için, denetleme bu kişinin üzerinde devam edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Can.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Ve bu süreç içerisinde denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanan ya da konutta infazına ya da başka bir şekilde infazına devam edilen kişinin bu infaz hükümlerine aykırı davranışları olması hâlinde, infaz rejimlerine ve cezaevine geri dönüş olacak ve infaz hükümlerinden yararlandırılan için koşullu salıverme de yanacaktır tabiri caizse. Bu nedenle, bu bir af değildir. Anayasa Mahkemesinin 4616 sayılı Kanun'un iptal gerekçesinde de bu konu açıkça ortaya çıkmıştır. Bu bir infaz rejimi düzenlemesidir, "taburcu olanlar, tahliye olanlar, salıverilenler" diye düşünürsek bunların infaz rejimi devam etmektedir, bihakkın tahliye olmamışlardır. Bu nedenle Anayasa'ya aykırılık iddiası da yerinde değildir.
Başkanın tutumunun lehinde olduğumu beyan ediyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)