GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:09.04.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Büyük fedakârlık, sabır ve cesaretle halkımızın huzur ve mutluluğunu, can ve mal güvenliğini sağlayarak devletimizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan tehdit ve tehlikelere karşı mücadele etmeyi kendisine vazife edinen, gücünü kanunlardan, desteğini halktan alan, geçmişi şanla ve şerefle dolu Emniyet teşkilatımız hem geleneksel değerler içinde toplumsal hukukun asli parçası hem de çağdaş hukuk devletinin temel omurga yapılarından biri olmuştur.

Bu duygu ve düşüncelerle, polis teşkilatımızın 175'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyor, görevi başında şehit düşen güvenlik mensuplarımıza Allah'tan rahmet, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Görevi başında bulunan, mesai kavramı gözetmeksizin çalışan tüm polislerimize ve ailelerine sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Ancak, burada, bir beklentiyi de dile getirmek istiyorum. Artık, Anadolu'nun deyimiyle, polisler için "Kuru kuru kurbanın, takır takır yolun olayım." söylemini bir tarafa bırakarak her partinin vermiş olduğu 3600 ek göstergenin bir an önce polislerimize verilmesi hususunda gerekli iradenin ortaya konulmasını polisler adına, bu yüce Meclisten bekliyorum.

Değerli milletvekilleri, devlet kurumunu tesis eden üç temel erkten biri olan yargı erkinin işleyişindeki yapısal sorunlar ve teklif edilen kanunun bahse konu sorunları ortadan kaldırmak konusunda yetersiz kaldığı aşikârdır. İstediğiniz kadar yargı reformu paketleri getirin, yargıyı siyasallaşmaktan kurtarmadığınız sürece; istediğiniz kadar infaz indirimi yapın, toplumu ekonomik, sosyolojik, psikolojik olarak refaha ulaştırmadığınız ve suçun sebeplerini ortadan kaldırmadığınız sürece; suçu, hukukun temel ilkeleriyle değil, döneme göre ve siyasi saiklerle tanımladığınız sürece; iktidarınıza tehdit gördüğünüz her şeyi suç ilan ettiğiniz sürece; hâkim ve savcıların kaderini, kariyerini HSK'nin eline bıraktığınız sürece; siyasi ikbaliniz için Anayasa'yı ve hukuku görmediğiniz sürece; iktidara yakın olanların suçlarına "Bir defadan bir şey olmaz." dediğiniz sürece; iktidarın adı ve tanıdığı yetkilerle borsa oluşturanlara müsaade ettiğiniz sürece; yolsuzluğu yapanları tahliye ederken yolsuzluğu yazanları içeride tutmaya devam ettiğiniz sürece; Türk hukukuna, Türk adaletine olan güven her gün azalmaya, tabiri caizse yerlerde sürünmeye mahkûmdur.

Değerli milletvekilleri, evet, tarafımdan Komisyonda bir teşekkür konusu maalesef suistimal edilmektedir.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Pişman mı oldun?

AYHAN EREL (Devamla) - Hayır, pişman olmadım. Buradan gene... Gecenin bir yarısında yatağında bulunmayıp da gelip oraya, bu 48'inci maddenin anlaşılmasını sağlayan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanına, yine Yargıtay 3. Daire Başkanına, Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürüne, cumhuriyet infaz savcısına, Bakanlığın değerli bürokratlarına ve Komisyonda bulunan -kendisi burada yok- Ali Bey'e yapmış olduğu açıklamalardan dolayı teşekkür ettim. Yani böyle bir nezaket göstergesini ortaya koymamızdan, bu kanunun tamamını kabul ettiğimiz ve kanunun tamamına teşekkür ettiğimiz anlamı çıkmaz ki. Netice itibarıyla yine, orada, Komisyona, çalışmalarından dolayı da şu bağlamda, o madde için teşekkür ettik. Şimdi, 48'inci maddeye baktığınızda -ben bir hukukçu olarak- saydığım bu değerli Yargıtay Başkanının ve Dekanın açıklamasından sonra ancak gecenin ikisinde anlayabildim. Ne diyor? Cinsel saldırı, madde 102, (2)'nci fıkra hariç; reşit olmayanlarla cinsel ilişki, madde 104, (2)'nci ve (3)'üncü fıkra hariç ve cinsel taciz, madde 105 suçlarından süreli hapis cezasına mahkûm olanlar. Yine, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan madde 102, 103, 104 ve 105; hapis cezasına mahkûm olan çocuklar. Yani maddenin bu kadar dolambaçlı, bu kadar anlaşılmaz yazılmasının ardından ister istemez kafamızda sorular oluşmuştur. Onun yerine şunu niye yazmadınız, ben merak ediyorum: Cinsel suçlar, nitelikli olanlar, 102/2, 103, 104/2 ve 3 "Bunların infazı aynen 3/4 kalacak." deseydiniz. Yine, cinsel suçlar, basit, TCK 102/1, 104/1 ve 105'inci madde "2/3" diyecektiniz. Yine, çocuklar tarafından işlenen suçlar -bunlar da 102, 103, 104, 105- bunların karşısına indirim oranlarını doğrudan doğruya yazmış olsaydık bu problem ortaya çıkmazdı.

Bu açıklamayı yapanlara teşekkür ederken 53'üncü maddenin geçici 9'uncu maddesinin (5)'inci fıkrasına şiddetle karşı olduğumuzu, bu maddeyle birlikte, izin yoluyla da olsa teröristlerin, çocuk istismarcılarının, cinsel suçlara bulaşanların, uyuşturucu taciri ve imal edenlerin dışarıya çıkacağını ifade ettik. Yani bir teşekkür etmemizi makasla, cımbızla koparıp bir yerlere servis etmenin siyasi ahlaka ve nezakete uygun düşmediği kanaatindeyim.

Keşke ben sizlere şunlar için de teşekkür edebilseydim: Kadına uygulanan şiddete verilen cezalarda artırım talebimizi kabul etseydiniz, buna da teşekkür edebilseydik. Keşke Atatürk'e ve Türklüğe hakaret edenlere verilen cezalarda infaz indirimi yapmasaydınız, ona da teşekkür edebilseydik. Keşke 9'uncu maddeyle uyuşturucu tacirlerine, teröristlere, cinsel istismarcılara, çocuk istismarcılarına, izin yoluyla da olsa tahliye yolunu açmasaydınız; onun için de teşekkür edebilseydim. Keşke yolsuzluk, hırsızlık yapanları şartlı tahliye etme yerine yolsuzluğu, hırsızlığı yazan kalemleri kırmasaydınız, dilleri susturmasaydınız; ona da teşekkür edebilseydim.

Sayın milletvekilleri, cezaevlerinde günümüzde yaklaşık 300 bin kişi var, bunların yaklaşık yüzde 18'i de tutuklu. Beyanlara göre 90 bin kişi tahliye olacak, izinle ne kadar insan tahliye olacak bunu bir türlü AK PARTİ sıraları bize vermedi. Dün, Ali Bey'in öyle kerhen ağzından bir 75 bin lafı duyuldu. Yine bu tahliye olacakların, izinle salıverilecek olanların hangi suçlardan, kaç kişi oldukları yönünde talebimiz bugüne kadar yerine getirilmedi. Niye saklanıyor, bunu anlamış değiliz.

Günümüzde yaşanan tutukluluk süresi, hukukun üstün ilkelerine, evrensel hukuk kurallarına çok açık ve net bir şekilde uygun değildir. Yani, hâlâ üç yıldır, dört yıldır tutukluluğu devam eden insanlar var; bu, adalete, vicdana sığmaz. Eğer işlediği suçun karşılığında bir cezası varsa kararı, hükmü verin, gereğini yapın; yok, eğer suç bulamıyorsanız bırakın tahliye olsun, tutuksuz yargılansın. Mesela, bunlardan bir tanesi Murat Ağırel. Murat Ağırel'e baktığımızda, sokakta gezen yüz kişiye sorun, bunun AK PARTİ belediyelerinde yapılan yolsuzlukları, hırsızlıkları olumsuzlukları kaleme aldığından dolayı tutuklandığını söyleyecekler. Yoksa Murat Ağırel'in üzerine atılı suçların maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı herkesçe bilinmektedir.

Değerli milletvekilleri, şartlı salıverme oranı 2/3'ten 1/2'ye inmektedir ve kural olarak da bundan sonra 1/2 olarak uygulanacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Erel.

AYHAN EREL (Devamla) - Bu düzenlemenin kalıcı olması korkarım ki cezaların caydırıcı olma özelliğini ortadan kaldıracaktır, suçları işlemeye teşvik edecektir. Bunun önüne geçmek için de en azından bunun geçici madde olarak kalması ve daha sonra, tekrar, infaz oranının 2/3 olarak uygulanması gerektiği kanaatindeyim.

Bir de AK PARTİ'li arkadaşlarımız bu kürsüden muhalefet Komisyon üyelerinin katma değer sağlamadığını, uzlaşmadığını söylediler. Biz İYİ PARTİ olarak 18 maddede değişiklik önergesi verdik. Yani bunlardan bir tanesi çok basit. "Nedir?" derseniz, ceza hukuku terminolojisinde "eşyanın değerinin hafifliği" diye bir kavram yok. Biz "eşyanın değerinin azlığı" ifadesi kullanılsın dedik, bu talebimiz bile maalesef kabul görmedi. Yani hangi talebimizi, hangi makul teklif ve talebimizi yerine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayın Sayın Erel, lütfen.

AYHAN EREL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, kanadı kırık kuşun bu saatten sonra şiire ihtiyacı yok, adalete ihtiyacı vardır diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)