GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:09.04.2020

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Değerli Başkanım, Genel Kurulu selamlıyorum.

Yani, evet, bizler çokça söz alıyoruz bu kürsüde. Yaptığınız şey aynı olunca bizler de dolayısıyla aynı şeyleri söylüyoruz. O açıdan, hani eşyanın tabiatı gereği adıyla çağırmak gerekir ya, bu yasa da infaz yasası değişikliği değil, bir özel af yasasıdır.

Bu daha önce de sizin gündeminizde vardı, sadece uygun zaman ve mekânı bekliyordunuz. Tam da corona virüsü bunun için fırsat oldu çünkü corona virüsünden kaynaklı şimdi ciddi bir toplumsal hassasiyet var. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, yine, insan hakları örgütleri bu konuyla ilgili çokça duyurularda bulundu, cezaevlerine ilişkin çağrılarda bulundu. Siz de açıkçası fırsat bu fırsat deyip bu yasayı bugün Meclise getirdiniz, böyle alelacele, tartışmaya da müsaade etmeden geçirmeye çalışıyorsunuz.

Arkadaşlar, niyetiniz tutukluları cezaevinde corona virüsüne karşı korumak değil; cezaevlerine yönelik bir planınız, projeniz var, açıkçası bunu hayata geçirmeye çalışıyorsunuz. Bu yasa tasarısı, bu hâliyle eğer Genel Kurulda kabul edilirse cezaevinde bırakmak istedikleriniz için bu yasanın corona virüsten daha tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.

Değerli arkadaşlar, bakın, yasanın tümüne baktığımızda ve ilgili maddelere baktığımızda aslında yapılmak istenen, cezaevinde bırakılmak istenenler için cezaevini cehenneme çevirmektir, ikinci bir cezaevine dönüştürmektir. Özellikle politik tutsaklar burada hedef hâlindedir çünkü anlayışınız ıslah etme üzerine kuruludur, yasanın özü de budur. Cezaevlerinde daha önce hak ihlali olarak görülen her şeye bir yasal kılıf buluyorsunuz, aslında suçu burada yasallaştırmaya çalışıyorsunuz. Niyet de şudur: Dışarıda, size muhalefet eden, itiraz eden boyun eğmeyen herkesi bir kez daha bu yasa aracılığıyla -cezaevinde bunlara yönelik bir- cezalandırma ve intikam alma girişimidir.

Değerli arkadaşlar, bakın, -konuşurken de- sizi Adalet Komisyonunda da dinledik, burada da sizi dinlerken aslında şu duygunuz, yaklaşımınız çok açık ve net hissediliyor. Siz, tutsakların insani varlığını inkâr ediyorsunuz, insanlık onuruna karşı, insanlık onuruna yönelik suç olarak kabul edilen şeyler karşısında tutukluların biat etmesini istiyorsunuz. Bu, biat etmenin sonucudur. Yine, bu uygulamaların, aslında biz hiç de yabancısı değiliz, size binlerce örneğini verebiliriz, tarihten bugüne. Bakın, 80'lerin darbecileri, cuntacıları da aynı şeyi yaptı, aynı şeyi düşündü. Diyarbakır'da, Mamak'ta, Metris'te aynı uygulamalara başvurdu ama başaramadılar, siz de başaramayacaksınız. Yani, dönemin darbecileri tarihe bir utanç vesikası olarak geçtiler, bugün sizler bile isimlerini anmaktan imtina ediyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, bu yasanın ayrımcı olduğunu söyledik, yani yine ayrımcı olduğu kadar adaletsizdir ve insafsızdır. Neden? Çünkü, yolsuzluk yapanları, rüşvet alanları, zimmetine para geçirenleri siz bir şekilde bırakacaksınız. Peki, kimleri cezaevinde bırakıyorsunuz? Bakın, bu kürsülerde milletvekilliği de yapan, şu an Kandıra Cezaevinde rehin tutulan 72 yaşındaki, Halil Aksoy'u cezaevinde bırakmak istiyorsunuz. Bakın, Halil Aksoy, on yıl ceza aldı ve sizin terörist ilan ettiğiniz, FETÖ'cü dediğiniz hâkim ve savcıların kararlarıyla tutuklandı ve siz o kararlara dayanarak Halil Aksoy'u terörist ilan ediyorsunuz. Kendilerini terörist ilan ediyorsunuz ama verdiği kararlara da sıkı sıkı sarılıyorsunuz çünkü bugün işinize bu geliyor.

Yine, değerli arkadaşlar, kimi cezaevinde bırakmak istiyorsunuz? Aysel Tuğluk'u. Yani, insan hakları aktivisti, kadın mücadelesi yürüten Aysel Tuğluk'u cezaevinde bırakıp ama kadına yönelik şiddet uygulayanları dışarı çıkaracaksınız. İşin özü, siz diyorsunuz ki "Salgın da olsa, hastalık da olsa, virüs de olsa, kıyamet de kopsa, ben Kürtleri, muhalifleri bu yasanın kapsamına almayacağım, bir kez daha, bir kez daha cezalandıracağım." "70 yaşındaki hasta tutsağı da bırakmayacağım." diyorsunuz, "2 kolu olmayan tutsağı da bırakmayacağım." diyorsunuz, "Oylarınızla seçtiğiniz, irademdir dediğiniz seçilmişlerimizi de bırakmayacağım." diyorsunuz ve bunu ilan ediyorsunuz. Çünkü şöyle bir bakış açınız var, diyorsunuz ki "Ben zaten hukuka baskı uygulayarak yalanla dolanla, kumpasla bunları cezaevine attım; şimdi ben bunları cezaevinden bir kez daha çıkarmayacağım." diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ama şunu bir kez daha hatırlatmak isterim ki devlet aklı böyle işlemez, böyle işlememelidir. Devlet intikam almaz, devlet hesaplaşmaz; devlet toplumsal barış için cesaret eder, adım atar. Şimdi de bu cesareti gösterin, bu hesaplaşmaktan vazgeçin, çözümsüzlükte diretmeyin, çözümsüzlük inkâr politikalarından vazgeçin. Bakın, yüz yıldır aynı nakarat tekrar ediyor, siz de bu nakarata katılmış durumdasınız, bir an önce bu siyasetten vazgeçin, toplumsal barış adına, halkların bir arada yaşama umudu adına bu tutumunuzdan vazgeçin ve bu yasaya bütün cezaevinde bulunanları dâhil ederek bir çalışmayı birlikte yürütelim.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)