GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:09.04.2020

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşülmekte olan, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesinin değiştirilmesiyle ilgili önergemiz üzerinde İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Maddeye baktığımızda, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik veya koşullu salıverilen hükümlülerin, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkilerini düzenlemektedir ve bu yetkileri kullanmasına medeni hukuktan kaynaklanan yetkilerle beraber izin verilmektedir.

Şimdi, bu düzenlemeye baktığımızda, AK PARTİ'li Grup Başkan Vekilleri ve Komisyon üyelerinin, bu kanunun kamu vicdanında hüsnükabul gördüğü, milletin bunu büyük bir memnuniyetle karşıladığı yönünde beyanları var. Belki, kısmen, vatandaşlarımız bunu kabul etmiş olabilirler, beğenmiş olabilirler ama bazı eksik yönleriyle de diğer vatandaşlarımızın beklentilerine maalesef cevap verememiştir. Mesela, adli para cezası var. Belirli süreli hapis cezaları paraya çevrilerek suç işleyen vatandaşın cezalandırılması cihetine gidilmektedir. Adli para cezasını ödeyemeyen vatandaş bu parayı ödemediği zaman da hapis cezasına çevrilmektedir. Bu infaz yasasında, adli para cezası hapis cezasına çevrilen vatandaşların indirim hakkından faydalanamadığı görülmektedir, bu da bir eşitsizliğe sebep olmaktadır.

Yine, eşitsizlik deyince aklımıza Rahşan affı gelmektedir. Endişemiz ve korkumuz Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı düşüncesiyle Anayasa Mahkemesinin bu infaz affını genişletme gibi bir durumu ortaya çıkarsa ortaya çıkaracağı sonuçları ben düşünmek istemiyorum.

Yine, toplumda, millette "kader mahkûmu" diye tabir edilen bir kavram var. "Kader mahkûmu" denilen insanlara baktığımızda bunların istemeden, iradeleri dışında veya zorunlu şartlar içerisinde suç işlediklerini görmekteyiz ve bu kişilere karşı işlenen suçlar eğer teşebbüs aşamasında kalmış ise veya tahrik altında veya meşru müdafaa şartları altında bu eylem gerçekleştirilmiş ise bunların 1/2 oranında infaz hakkından faydalandırılmaması bize göre adil olmamıştır. Yani siz dolandırıcıyı, gaspçıyı, hırsızı, adi suçluları 1/2 oranında infaz indiriminden faydalandırırken; namusunu, malını, kızını, hanımını, canını korumak için bir eylemde bulunmuş ve istemeden belki de hedef gözetmeksizin yapmış olduğu bu eylem sonrasında ceza almış insanları maalesef biz bu indirimden faydalandırmıyoruz. Bu yönüyle de kamu vicdanı bunu kabul etmiyor. İlerleyen dönemlerde bu yasayı hazırlayan, bu metni hazırlayan arkadaşlarım umarım bu duruma dikkat ederler.

Diğer bir husus, bugün yine alınan haberlere göre İçişleri Bakanlığının genelgesiyle birlikte belediyelerin fakir, fukara, aç, susuz vatandaşları doyurmak amaç ve gayesiyle oluşturdukları aşevlerinin hesaplarına bloke konulduğu ve bundan böyle vatandaşların bu aşevlerinin hesaplarına para yatıramayacağı anlaşılmaktadır. Şimdi, AK PARTİ ve ondan öncesi millî görüş geleneğinden gelen belediyelerimize baktığımızda, gerçekten, bu anlamda yoksul vatandaşlarımızın, fakir vatandaşlarımızın, ihtiyacı olan vatandaşlarımızın -belediye imkânlarıyla veya hayırsever vatandaşların hayırlarını, bağışlarını, fitre ve zekatlarını belediyeye vererek- ihtiyaçlarının büyük ölçüde giderildiğini görmekteyiz. Hani seçimler öncesi AK PARTİ'li belediye başkanı adaylarımız çıktıkları mitinglerde "Eğer biz kazanamazsak başka bir parti kazanırsa size belediyenin yaptığı yardımları keserler, haberiniz olsun." diye tembih ve tehdit etmişti ya şimdi ise maalesef, iktidardaki siyasi irade, belediyenin yoksul vatandaşlarımıza, fakir vatandaşlarımıza sağlamış olduğu aşları, ekmekleri, giyimleri kuşamları kesme cihetine gitmektedir, kursağına sıcak çorba götürerek onları dilenme durumunda bırakmadan, aşlarını sağlayan aşevlerine yapılan bağışları engellemektedir ki bu, bize göre çok yanlıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN -Tamamlayın Sayın Erel.

AYHAN EREL (Devamla) - Kim yaparsa yapsın, fakir fukaraya yardım eden herkesten Allah razı olsun. Bugüne kadar yirmi beş yıldır AK PARTİ'li belediyeler bu işi yapmıştı, bundan sonra da bırakın, yeni gelen belediye başkanları bu işi yapsınlar. "Yeter ki toplumda meydana gelen yoksulluk, toplumda meydana gelen açlık birileri tarafından giderilsin de kim giderirse gidersin." diye düşünüyorum. Bu durum vatandaşlar arasında sıkıntılara neden olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYHAN EREL (Devamla) - Sürem doldu.

BAŞKAN - Selamlayın Sayın Erel.

AYHAN EREL (Devamla) - Adalet herkese lazımdır diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)