GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:10.04.2020

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.

Genel Kurul ve değerli halkımız; evet, bugünleri özetleyen en temel kavram fırsatçılık. Gölgesinden bile korkar hâle gelen iktidarın hezeyanlarıyla yine önümüze getirdiği bir af kanunuyla karşı karşıyayız. Evet, bu düpedüz bir fırsatçılık.

Bugün, Soma'da 3 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Ülkede her ay ortalama 100 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken şimdi de coronavirüs nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar.

Evet, AKP işçi sınıfına çalışmayı talimat verirken bir taraftan da "Evde kal." çağrısı yapıyor. Bugün de bu af yasasıyla tüm cezaevlerinde sözüm ona virüse tedbir olarak bir yasa getiriyor fakat siyasi mahpuslara, siyasi tutsaklara ölümü reva görüyor. İşçi sınıfına ölümü reva gören siyasi tutsaklara da aynısını reva görüyor.

Peki, AKP bugün coronavirüsle nasıl mücadele ediyor? Şöyle mücadele ediyor: Evet, "Evde kal." çağrısı yapıyor fakat fabrikalar çalışmaya devam ediyor. "Evde kal." çağrısı yapıyor, "Sosyal mesafeyi koruyun." çağrısı yapıyor fakat işçi sınıfı şantiyelerde yan yana çalışmaya devam ediyor. Evet, "Evde kal." çağrısı yapıyor fakat fabrikalardan pozitif vakalar, ölümler çıkmasına rağmen açık tutmaya devam ediyor. Evet, "Evde kal." çağrısı yapıyor fakat 18-20 yaş arasındaki insanlara çalışma talimatını İçişleri Bakanlığının genelgesiyle veriyor.

Peki, nasıl mücadele ediyor? Şöyle mücadele ediyor: Çöpten hurda toplayan hurdacının arabasına el konulmuştur. "Ödeme yapmıyoruz." diyen Stajyer Avukat Yağız Timoçin -evine 3 polis aracı ve 1 akreple gidilmiş- internet başında eylem hazırlığındayken kıskıvrak yakalanmıştır! Evet, böyle mücadele ediyor. Kaçak tıraş yapan berbere baskın yaparak suç aletleri olan tıraş makinesine, tarağa, makasa el koymuştur fakat bir arka sokakta fabrikalar çalışmaya, atölyeler çalışmaya devam ediyor. İşte, AKP fırsatçılığı, ikiyüzlülüğü tam olarak budur.

Şimdi, 18'inci maddede de açık ceza infaz kurumuna geçişi düzenliyor. Burada da siyasi mahpuslara geçiş için İdare ve Gözlem Kurulunun iyi hâl ve pişmanlık dayatması dayatılıyor.

Şimdi, buradan soruyoruz: İyi hâl ne demektir? Pişmanlık ne demektir? Peki, iyi hâl olup olmamasına kim karar verecek? AKP'nin belirlediği tetikçiler. Zaten bu insanlar AKP'nin politikalarına itiraz ettikleri için, "hayır" dedikleri için oradalar. Sizin halk düşmanı siyasetinize "hayır" dedikleri için, bunun karşısında mücadeleyi yükselttikleri için oradalar. İyi hâl dediğimiz, zaten orada bulunan siyasiler bu toplumun en güzel insanları dolayısıyla iyi hâle ihtiyacı olan, pişmanlığa ihtiyacı olan doğrudan sizlersiniz. Peki, bu arkadaşlarımız neden pişman olacaklar? "AKP iktidarı yüzde 1'in iktidarıdır." dedikleri için mi? "AKP iktidarı kendi bekasını korumak için halka savaş açtı." dedikleri için mi? "AKP iktidarı bu ülkenin dağını, taşını, ormanlarını sermayeye peşkeş çekti." dedikleri için mi? Bunu asla göremeyeceksiniz. Biz şunu söyleyelim: Bu infaz paketi, af düzenlemesidir ve bu af düzenlemesi, AKP'nin asla teslim alamayacaklarını ölüme terk etme planlamasıdır. Biz buradan şunu söylüyoruz ve bugün siz saraylar yapasınız diye ölen işçiler için, saraylarda daha çok şatafatınız sürsün diye ölen işçiler için, içeride ve dışarıda özgürlük mücadelesini yükseltenlerle şunu söylemeye devam edeceğiz:

"Saraylar saltanatlar çöker/kan susar bir gün/zulüm biter/.../ bugünlerden geriye/bir yarına gidenler kalır/bir de yarın adına direnenler.../.../bitmedi daha sürüyor o kavga/ve sürecek/yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek" (HDP sıralarından alkışlar)