GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:10.04.2020

HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, on dokuz saatlik Komisyon çalışmasından sonra bu teklif virgülü dahi değişmeden Genel Kurula geldi. Tüm itirazlarımıza rağmen, tüm uyarılarımıza rağmen bir virgülünü dahi değiştirmediniz ve maalesef vicdandan, adaletten, eşitlikten yoksun bu kanun teklifini, af düzenlemesini Genel Kurula getirdiniz. Evet, bu düzenleme bir af düzenlemesidir ve maalesef büyük bir kesimi de kapsamamakta, ötekileştirmekte, dışlamaktadır.

Bu 19'uncu maddede de altı ayı olan, işte, gebe olan ya da doğuran annelerin bir buçuk yıl ertelenmesi cezalarının, geriye bırakılması; sonrasında tekrar cezalarının infaz edilmesiyle ilgili bir düzenleme var. Burada da AKP'nin teklifinde gerekçede şu var, diyor ki: "Anne ve çocuğun cezaeviyle tanışması, karşılaşması geciktirildi." Evet, burada da görüyoruz ki zaten AKP'nin orada da suçun şahsiliğiyle ilgili hiçbir şey yapmadığı, çocuğu da bir buçuk yıl sonra yani bir yıl altı ay sonra cezaevine koyacağını alenen gösterdiğini görüyoruz.

Şimdi, gelelim en önemli kısmına... Gerçekten yani bir hekim olarak ben bu kanun teklifini gördüğüm zaman, Komisyonda da görüştüğümüzde, bu teklifin hazırlayıcıları resmen Nazi Almanyasının rejiminden etkilenmişler çünkü bu teklif eğer bu Meclisten geçerse işte, cezaevleri ölümevlerine dönüşecek ve cezaevleri Nazi Almanyasının kamplarına dönüşecektir. Nazi Almanyasının rejimi, ne diye insanları o kamplara koyuyordu biliyor musunuz? Devlet düşmanları diye. Kimlerdi bu devlet düşmanları? Sosyalistler, komünistler, sosyal demokratlar, Romanlar, Yahudiler, eş cinseller yani kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi dünyaya bakmayan bütün insanları, kendileri gibi olmayan bütün insanları imha etmek için kamplara topladılar ve oralarda kimine enfeksiyon bulaştırdılar, kimini de gaz odalarında boğup, yaktılar.

İşte, bugün, gerçekten, eğer bu kanun teklifi de geçerse coronavirüsün bu kadar yaygın olduğu, büyük bir salgına dönüştüğü, pandemiye dönüştüğü, Covid-19 hastalığının bu kadar öldürücü olduğu bir dönemde siz, 200 binden fazla insanı cezaevine koyarsanız, orada tutarsanız işte, Nazi Almanyasının rejiminin yaptığının tıpkısını yapmış olursunuz çünkü ölüme terk etmiş olursunuz.

Bakın, ben buraya cezaevindeki yaklaşık 1.600 hastanın bilgileriyle geldim, 1.600. 560'ı ağır hasta, içlerinde; son dönem kanser hastaları, yine kalp hastaları, tansiyon hastaları, şeker hastaları bir sürü örnek verebilirim. Sadece, size kendi seçim bölgemden olan bir kişiyi örnek vereyim: Cengiz Eker, Balıkesir Bandırma 2 No.lu T Tipi Kapalı Hapishanesindedir. Yaklaşık yirmi yıla yakındır da cezaevinde, kalp hastası, 3 tane damarı tıkalı, anjiyo olmuş, 2 damarına stent takılmış; aynı zamanda, akciğerinde 3 tane nodül tespit edilmiş ve nefes darlığı var. Size soruyorum, vicdanınıza soruyorum: Bu hastalık, bu enfeksiyon cezaevlerine bulaştığı zaman Cengiz Eker'in yaşama gibi bir ihtimali var mı? İşte, siz, burada, bu kanun teklifine öyle elinizi kaldırdığınız zaman elinizi vicdanınıza koyacaksınız, insanların cezaevinde yaşamının, yaşam hakkının devlete emanet edildiğini hesaba katmalısınız.

Bakın, arkadaşlar, yaşam hakkı dokunulmazdır, mutlaktır. Sizler eğer insanların cezaevine girdikten sonra imha edilmesini, orada yok edilmesini amaçlarsanız Nazi Almanyasının rejiminden hiçbir farkınız olmaz. Onun için de bu teklifi düşünerek, elinizi vicdanınıza koyarak oylamaya katılın. Öyle saraydan emir geldiği gibi ne olursa olsun ben kabul ederim anlayışıyla oy vermeyin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Eksik.

HABİP EKSİK (Devamla) - Tamam Sayın Başkan.

Bakın, Nazi Almanyasının yaptıkları tarihe utanç olarak düştü çünkü binlerce insanı kamplarda, orada yok ettiler, imha ettiler. Sizler de aynı utançlarla anılmayın. Arkadaşlarım burada "Çocuklarınıza bunun hesabını verirsiniz, günü gelir size sorarlar." dediği zaman hopluyorsunuz, diyorsunuz ki: "Bize nasıl bunu sorarlar?" Bakın, arkadaşlar, emin olun, bu kanun teklifi ne hukukla ne de insanlıkla ne de vicdanla hiçbir bağı yoktur. Bakın, sizler eğer bu kanun teklifini bu hâliyle kabul ederseniz toplumun vicdanını da yok etmiş olursunuz. Toplumun vicdanı yok olursa işte o zaman bütün şeylerde güçlüler birbirinin kurdu olur. Bugün sizler güçlü olabilirsiniz ama yarın başkaları güçlü olacaktır. Gelin, yapmayın, ne İslam hukukuna ne medeni hukuka uyan, hiçbir hukuka uymayan bu yasağa "evet" demeyin, vazgeçin bu zulümden, vazgeçin bu kıyımdan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)