GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:11.04.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Saygıdeğer Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; 207 sıra sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Öncelikle insanlık için son yüz yılın en büyük salgınlarından biri olan Covid-19 pandemisi, daha Türkiye'ye gelmeden öngörüyle birçok tedbiri almamıza vesile olan, dünyada hastalıkla verdiğimiz mücadele açısından en önde giden ülkelerden biri olmamızı sağlayan ve son olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu alanda örnek ülke olarak gösterilmemize sebebiyet veren, çalışan, başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza, Bilim Kurulumuzda görev yapan saygıdeğer hocalarımıza, hastalarımıza canı pahasına hizmet veren kıymetli sağlık çalışanlarımıza, vatandaşlarımıza sağlık hizmetleri dışındaki ihtiyaçlarını karşılamak için emek veren diğer kamu çalışanlarımıza ve özel sektör çalışanlarımıza Gazi Meclisimizin kürsüsünden şükranlarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu salgından dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Rabb'imden rahmet, hastalarımıza da acil şifalar diliyorum.

Bu arada, merhum Selim Kiraz benim sınıf arkadaşım. Yıllardır onunla beraber aynı sıralarda okuduk ve daha sonra da uzun yıllar Anadolu'da görev yaptı ve en son İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında görevli iken malum eli kanlı terör örgütü DHKP-C militanları tarafından maalesef görev başında şehit edildi. Ben, Rabb'imden kendisine rahmet diliyorum, eşine, çocuklarına, geride bırakılanlara da sabır diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Tabii, olayın akabinde birçok olay dinledik ama özelde inşallah-soyadı gibi- Özgür Bey'e daha farklı şeyler anlatmış olurum. Çünkü acı olan şu, YouTube'da da yüklüdür: İlgili o müzik grubunu ben anmayacağım. O katilleri, eli kanlı terör örgütünü, alçak insanları maalesef överek, onları alkışlatarak resmen bir ayin havasında şarkı söylüyorlar. Buna ne kadar şarkı denirse; bunu da ben bu kürsüden ifade etmek isterim.

Yine, içinde bulunduğumuz haftanın Polis Haftası olması nedeniyle de emniyet güçlerimizin 175'inci yıl dönümünü kutlamak istiyorum.

Çok değerli milletvekilleri, ceza hukukunun 3 tane temel amacı vardır: Birincisi, kamu düzenini ve toplumumuzu korumak; ikincisi, suçun işlenmesini ve gelişmesini önlemek; üçüncüsü de suçlunun ıslahını sağlamak ve bunun için de kurumsal yapıları kurmak. Değerli milletvekilleri, çağdaş ceza infaz sistemleri insan odaklı olup hükümlünün yeniden topluma kazandırılarak yeniden suç işlemesini engelleyip kanunlara ve toplum kurallarına uyumunu sağlamayı hedeflemektedir. Görüşmekte olduğumuz bu yasa teklifi, daha adil, eşit, modern, kapsayıcı, farklı ve çok önemli yenilikler getirmektedir. Ben, saygıdeğer milletvekillerimize, bu konularda, özellikle 36'ncı madde ve 53'üncü madde hakkında bazı özel bilgiler vermek istiyorum.

Çok değerli milletvekilleri, salı gününden bugüne kadar görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifinin özellikle ikinci bölümünde yer alan 53'üncü maddenin (5)'inci fıkrası ile (6)'ncı fıkrası çok ciddi tartışmalara sebebiyet vermiştir. Ben bunu bir kez daha hem tutanaklara geçirmek hem de bizleri izleyen saygıdeğer aziz milletimizi bu konuda aydınlatmak istiyorum.

Öncelikle, bu yasa taslağımızın çok önemli kırmızı çizgileri var. Nedir bunlar?

1)

Terör suçları

2)

Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar

3)

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları

4)

Kasten adam öldürme suçları

5)

Kadına karşı işlenen şiddet suçları

6)

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçları

7)

Casusluk suçları

Bu suçlar asla bu taslak içerisinde yer almamaktadır ve herhangi bir şekilde de mevcut oransal manada da yararlanmamaktadır.

Değerli milletvekilleri, 53'üncü maddeyle eklenen geçici 9'uncu maddenin (5)'inci fıkrasıyla, Covid-19 salgını nedeniyle açık cezaevinde bulunanlar, açık cezaevinden ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler, 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılacaklardır. Bu hükümlüler, önce Covid-19 izninden yararlanacak, daha sonra denetimli serbestliğe ayrılacaklardır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine, Adalet Bakanlığı tarafından da ikişer ayı geçmemek üzere 3 kez uzatılabilecektir. Uzatmalarla birlikte hükümlüler en fazla 31 Kasım 2020 tarihine kadar izinli sayılabileceklerdir. Burada çok önemli bir maddeyi tekrar ifade etmek istiyorum: Covid-19 izninden açık ceza infaz kurumunda bulunan veya bulunmaya hak kazanan tüm hükümlüler, bunun içinde terör, cinsel suçlar, uyuşturucu, adam öldürme vesaire gibi diğer suçlardan da son bir yıla kalanlar yararlanabilecektir. Bu hükümlüler açıkta veya açığa ayrılma hakları olduğu için zaten 95'inci maddeye göre üç ayda bir yedi gün olmak üzere özel izin haklarını kullanmaktadırlar.

Terör ve örgütlü suçlarda, yargılama aşamasında etkin pişmanlık göstermişse koşullu salıverilmesine iki yıl, infaz aşamasında göstermiş ise bir yıl kala hükümlü açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmektedir. Bu bir yıllık süre aynı zamanda denetimli serbestliğe ayrılma süresidir. Ayrıca, bu hükümlüler pişmanlık göstermezse açığa ayrılamamaktadırlar. Dolayısıyla terör ve örgütlü suçlardan hükümlü bulunanların etkin pişmanlık göstermemeleri durumunda açığa ayrılabilmesi ve Covid-19 izninden yararlanması mümkün değildir. Covid-19 izni, hükümlünün cezasının infazına sayılacaktır. Covid-19 izninden dönmeyen hükümlüler hakkında firar hükümleri uygulanacak ve yakalama emri düzenlenip soruşturma başlatılacaktır. Yine 53'üncü maddede yer alan geçici 9'uncu maddenin (6)'ncı fıkrası, toplam hapis cezası on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve daha fazla olanlar ise üç ayını kapalı infaz kurumunda geçirmiş olan iyi hâlli hükümlülerden açık ceza infaz kurumların da ayrılmalarına bir yıl veya daha az süre kalanlar, talepleri hâlinde açık ceza infaz kurumlarına gönderebileceklerdir. Cezaevi idaresi iyi hâllilik durumunu tespit edecektir.

1)

Anayasal düzen ve devlete karşı işlenen suçlar ile terör örgütlü suçlar kapsam dışında kalacaktır.

2)

Şartları taşıyan hükümlüler kademeli bir şekilde açık ceza infaz kurumlarına yönlendirileceklerdir.

3)

Böylece kapalı ceza infaz kurumlarındaki yoğunluk azaltılmak suretiyle özellikle Sağlık Bakanlığımızın emredici hüküm olarak ifade ettiği sosyal mesafeyle izolasyon sağlanmış olacaktır. Açık ceza infaz kurumlarına ayrılan bu hükümlüler, asla Covid-19 izninden yararlanmayacaklardır. Ancak, bu hükümlüler, (5)'inci fıkrada belirtilen süreler -en fazla 30 Kasım 2020 tarihine kadar- içinde yasal olarak açığa ayrılma hakkı kazanmaları hâlinde Covid-19'a göre izinli sayılabileceklerdir. Covid-19 için belirlenen sürenin bitiminden sonra bu hükümlüler açığa ayrılma hakkı kazanıp kazanmadıklarına bakılmaksızın 95'inci maddeye göre özel izin hakkından da yararlanabileceklerdir.

Çok değerli milletvekilleri, zaten maddenin gerekçesinde bu durum aynen şu şekilde de ifade edilmektedir: "Covid-19 hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilmiş ve bu hastalık ülkemizde de görülmeye başlanmıştır. Gerekçeden...Salgının yayılmasını önlemenin etkili yolunun da insanların birbirleriyle olan temasının asgariye indirilmesi olması nedeniyle, salgının yayılmasının en aza indirilmesi ve kişilerin sağlığının korunması amacıyla birçok idari tedbir alınmıştır." Dolayısıyla 53'üncü maddede yer alan geçici 9'uncu maddenin (5)'inci ve (6)'ıncı fıkrasının bu şekilde anlaşılmasında yarar olduğunu düşünüyoruz.

Çok kıymetli milletvekilleri, sürem tamamlanıyor ancak şu hususu da belirtmek istiyorum ki bu mevcut yasanın en önemli maddesi 36'ncı madde. Artık, infaz sistemi baştan ayağa yenileniyor, baştan ayağa değişiyor, yeni kurumsal bir yapı ihdas ediliyor.

Salı gününden beri görüştüğümüz ve biraz önce değerli hatiplerin de ifade ettiği gibi, artık oransal manada bundan sonra bu hükümlülerin ceza infaz koşulları kapsamı içerisinde çektikleri o sürelerin çok önemi olmayacak. Neden? Çünkü artık bir sistem kuruluyor. Bu sistem de şudur: İdare ve gözlem heyeti. Belli suçlarda cumhuriyet başsavcılarının, belli suçlarda da cumhuriyet savcılarının başkanlığında, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının ve aynı zamanda da cezaevi izleme heyetinden bir üyenin bulunduğu idare ve gözlem heyetinin, bundan sonra hükümlünün cezaevi koşulları içerisinde altı ayda bir düzenlenecek o kişinin iyi hâline göre raporları ve idarenin bu kapsam içerisinde o kişinin iyi hâlde olup olmadığına dair bir nevi karnesi, en son koşullu salıverme durumları -oransal manada çektiğinde- idare ve gözlem heyetinin raporu ve infaz hâkiminin onayı olmadan bu kişiler asla cezaevinden tahliye edilmeyecektir.

Değerli milletvekillerimiz, yeni bir kurumsal yapı olarak idare ve gözlem heyeti konusu içerisinde bundan sonra infaz sistemi için bu durumun çok daha önemli bir hâle geldiğini ifade etmek istiyoruz. Çünkü -değerli bir hatibimiz bahsetti- özellikle Anayasa Mahkememizin 1991 yılında vermiş olduğu bir karar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güler, tamamlayın lütfen.

ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.

8/10/1991 tarihli, 9134 sayılı Karar'ında "Failin almış olduğu cezanın çektirilmesi, işlenen suçun türüne bağlı olmaksızın suçlunun topluma uyum sağlamasını ve topluma yeniden kazandırılmasını amaçlar. Bunun için ayrı bir program uygulanması arzu edilir." Aynen bu programlar sağlanıyor. Buradan yola çıkarsak mevcut bu yasa taslağının Anayasa Mahkemesinin de içtihatları doğrultusunda hazırlanmış olduğunu ve çok yeni sistemli ve kurumsal yapılar getirdiğini de ifade etmek istiyorum.

Sözlerime burada son verirken... Biraz önce değerli Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilimizin ifade ettiği üzere, salı gününden beri burada şöyle ifadeler dinliyoruz: "Bu yasa taslağı mevcut tecavüzcüleri, mevcut rüşvetçileri, hırsızları, dolandırıcıları serbest bırakıyor. Siz bunun arkasında duruyorsunuz." diye bir sürü ithamla karşı karşıya kaldım ama "eşit infaz" diyerek şunu söylemediler: Sizin "eşit infaz"dan kastınız nedir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Son bir dakika Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Güler.

Kayıtlara geçsin, siz devam edin lütfen.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Son bir dakika vermediniz ama Başkanım.

BAŞKAN - Vermedik mi?

Buyurun.

ABDULLAH GÜLER (Devamla) - Yakın zamandaki çok sıcak bir olay üzerinden bir soru soruyorum: Eşit infaz isteyen arkadaşlarımız, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde odun toplamaya, ekmek parasını kazanmaya giden ve şehit olan 5 vatandaşımız için bu alçakça eylemde bulunan, bombayı yapan, oraya götüren, bunun için gözlemcilik yapan, haber uçuran -kim varsa- bu katil sürüleri için ne düşünüyor?

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)